TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu "batık bankaların batırdığı 36 milyar doların üzerine soğuk su için" demiş. Biz o suyu içeli çok oldu, hem de 36 milyar doların kat be kat fazlası üzerine. O su öylesine soğuktu ki, mideye inenen kadar iniş yolunda tahrip etmediği nokta kalmadı, yutkunamadan direk mideye oturdu, bademciklerimizi balon misali şişirdi.
Son 10 yılda 21 banka hortumlanmış, pardon batmış! Bu bankaların 16'sı son 10 yılda kurulan bankalar olduğu için Hisarcıklıoğlu "bu bankalar, batırılmak için kurulmuş" diyor haklı olarak. Tabii Hisarcıklıoğlu'nun bu tür açıklamaları oda seçimlerinin yaklaştığı ve tekrar TOBB başkanlığına oturma şansının giderek azaldığı şu günlerde yapması oldukça anlamlı. Bugüne kadar AKP'ye yakınlığıyla dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, koltuk altından kaymaya başlayınca gerçekleri dile getirerek üyelerine hoş görünmeye çalışıyor. İşin bu kısmı Hisarcıklıoğlu ve TOBB üyelerini ilgilendirir, bizim konumuz Türkiye'de hortumlanan milyar dolarlar!
Gerçek rakamların çok çok altında olmasına rağmen kamuoyunda öyle bilindiği için biz de aynı rakamları aktaralım. Hortumlanmış 21 bankanın devlete- yani vatandaşa- maliyeti 46 milyar dolar. Bu para hortumcular tarafından direk olarak cebe indirilmiş. Ve bugüne kadar hükümetin kopardığı onca yaygaraya karşın bu paranın sadece ve sadece 1 milyar doları tahsil edilmiş, 9 milyar doları ise tahsil edilebilecekmiş! Bu oran devede kulak değil, olsa olsa devede kulak memesi olur!
Hükümetin büyük bir itinayla hortumcularla yürüttüğü pazarlıkların sonucu işte bu.
Enerji yolsuzluğuyla dışa vuran gizli vurgunlar, batık bankacılarla yapılan pazarlıklar sonucunda tahsil edilen 1 milyar dolar ve tahsil edilemeyip vatandaşın sırtına yeni vergiler ve zamlar olarak bindirilen onlarca milyar dolar?
Hükümetin 3Y formülünün (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklarla mücadele) yolsuzluk ayağı böyle işliyor.
Yoksullukla mücadelede ise hükümet çok farklı bir yöntem takip ediyor. Bu yönteme göre Milli Gelirimiz daha şimdiden ikiye katlandı. Hükümet kağıt üzerinde işleri geliştirip, yeni hesaplama yöntemleriyle vatandaşın refah seviyesini yükseltiyor! Dolar düşüyor, Milli Gelir arttıkça artıyor! Kişi başına Milli Gelir, doların düşüşü ve AB usulü yeni hesaplama yöntemiyle bir anda 6 bin dolara çıkacak! Gayri Safi Milli Hasıla ise 370 milyar doları aşacakmış!
Vatandaşın cebindeki para her gün azalırken, hükümet sanal rakamlar ve sanal yöntemlerle Milli geliri de artırıyor, GSMH'yi de. Artırsın bakalım!
Ve yasaklarla mücadele? Bu konuda tek bir örnek vermemiz kâfi. Başbakan Erdoğan başörtüsü yasağıyla ilgili olarak müthiş bir formül bulmuş: Peruk!
Bulduğu bu dahiyâne(!) çözümle, parti amblemi olan ampulün mucidi Edison kadar gurur duyan Erdoğan okullardaki başörtüsü yasağıyla ilgili olarak, "peruk takıp girsinler" diyerek noktayı koymuş.
Bir ara MHP lideri Bahçeli bu tip formülasyonlar icad ederdi. (3 Kasım seçimleri öncesinde Bahçeli'nin meşhur 3K formülü vardı) Bu sıralar da Tayyip Erdoğan 3'lü formüller geliştiriyor. 3Y formülündeki başarısı ortada! 3Y'nin açılımı şöyle olsa daha gerçekçi olur: Yok, Yok, Yok!
Son 10 yılda 21 banka hortumlanmış, pardon batmış! Bu bankaların 16'sı son 10 yılda kurulan bankalar olduğu için Hisarcıklıoğlu "bu bankalar, batırılmak için kurulmuş" diyor haklı olarak. Tabii Hisarcıklıoğlu'nun bu tür açıklamaları oda seçimlerinin yaklaştığı ve tekrar TOBB başkanlığına oturma şansının giderek azaldığı şu günlerde yapması oldukça anlamlı. Bugüne kadar AKP'ye yakınlığıyla dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, koltuk altından kaymaya başlayınca gerçekleri dile getirerek üyelerine hoş görünmeye çalışıyor. İşin bu kısmı Hisarcıklıoğlu ve TOBB üyelerini ilgilendirir, bizim konumuz Türkiye'de hortumlanan milyar dolarlar!
Gerçek rakamların çok çok altında olmasına rağmen kamuoyunda öyle bilindiği için biz de aynı rakamları aktaralım. Hortumlanmış 21 bankanın devlete- yani vatandaşa- maliyeti 46 milyar dolar. Bu para hortumcular tarafından direk olarak cebe indirilmiş. Ve bugüne kadar hükümetin kopardığı onca yaygaraya karşın bu paranın sadece ve sadece 1 milyar doları tahsil edilmiş, 9 milyar doları ise tahsil edilebilecekmiş! Bu oran devede kulak değil, olsa olsa devede kulak memesi olur!
Hükümetin büyük bir itinayla hortumcularla yürüttüğü pazarlıkların sonucu işte bu.
Enerji yolsuzluğuyla dışa vuran gizli vurgunlar, batık bankacılarla yapılan pazarlıklar sonucunda tahsil edilen 1 milyar dolar ve tahsil edilemeyip vatandaşın sırtına yeni vergiler ve zamlar olarak bindirilen onlarca milyar dolar?
Hükümetin 3Y formülünün (Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklarla mücadele) yolsuzluk ayağı böyle işliyor.
Yoksullukla mücadelede ise hükümet çok farklı bir yöntem takip ediyor. Bu yönteme göre Milli Gelirimiz daha şimdiden ikiye katlandı. Hükümet kağıt üzerinde işleri geliştirip, yeni hesaplama yöntemleriyle vatandaşın refah seviyesini yükseltiyor! Dolar düşüyor, Milli Gelir arttıkça artıyor! Kişi başına Milli Gelir, doların düşüşü ve AB usulü yeni hesaplama yöntemiyle bir anda 6 bin dolara çıkacak! Gayri Safi Milli Hasıla ise 370 milyar doları aşacakmış!
Vatandaşın cebindeki para her gün azalırken, hükümet sanal rakamlar ve sanal yöntemlerle Milli geliri de artırıyor, GSMH'yi de. Artırsın bakalım!
Ve yasaklarla mücadele? Bu konuda tek bir örnek vermemiz kâfi. Başbakan Erdoğan başörtüsü yasağıyla ilgili olarak müthiş bir formül bulmuş: Peruk!
Bulduğu bu dahiyâne(!) çözümle, parti amblemi olan ampulün mucidi Edison kadar gurur duyan Erdoğan okullardaki başörtüsü yasağıyla ilgili olarak, "peruk takıp girsinler" diyerek noktayı koymuş.
Bir ara MHP lideri Bahçeli bu tip formülasyonlar icad ederdi. (3 Kasım seçimleri öncesinde Bahçeli'nin meşhur 3K formülü vardı) Bu sıralar da Tayyip Erdoğan 3'lü formüller geliştiriyor. 3Y formülündeki başarısı ortada! 3Y'nin açılımı şöyle olsa daha gerçekçi olur: Yok, Yok, Yok!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012