logo
15 NİSAN 2025

12 yıl 6 gün... Dile kolay

04.09.2005 00:00:00
Yazı dizimizin . bölümünde adı geçen Hafız Temel Dural'ın seferberlik hikayesi ise daha bir başka olup hayattaki oğullarından Ziya Dural'dan dinledik. Rumi 1305 tevellütlü olan Hafız Temel amca, seferberlik ilanı ile askere alındıktan 6 gün sonra 1. Cihan Harbi çıkmış. Kendisi önceleri iki sene Rus hududunda askerlik, karakol kumandanlığı yapmış. Ruslarla savaşmış. Çok cesur, atak, akıllı hareketleri, stratejik öngörüleri ile bir sıra çavuş iken göz doldurmuş, komutanlarının dikkatini çekmiş. Hatta bağlı bulunduğu kolordunun komutanı Ali İhsan Paşa tarafından bile huzura çağrılmış. Yüzbaşısı tarafından götürülmüş. Ali İhsan Paşa, "Oğlum! Namını duydum. Sen nasıl bir asker isen senin yanındakileri de öyle yetiştirmeni istiyorum. Şu andan itibaren senin subaylık hakkını İstanbul'a yazıyorum. Ama cevap bir ay sonra gelir, iki ay sonra gelir, bilemem" demiş. Bir ay sonra kağıtları geri gelmiş. Kağıtta "Hafız Efendi ne yaptı da subaylık rütbesi istiyorsunuz" diyormuş. Bölüğünde bir avukat varmış. Ne yapmışsa hepsini yazmış, göndermiş. Bir ay sonra terfiyesi gelmiş. Subay olmuş. Bu yüzden de Ziya amca kendi oğullarından birinin adını Ali İhsan koymuş. "Biz de Mustafa Kemal'in askeriyiz"  "Van'ı üç kere verdik, üç kere Ruslardan aldık" diyen Hafız Temel amca Van'da iki yıl merkez komutanlığı yaptıktan sonra bağlı bulunduğu birlik güneye, çöllere gönderilmiş. Orada İngilizlere karşı savaşırken esir düşmüş. Ziya amca esir kampının nerede olduğunu bilemese de Yemen veya Mısır'da olabilecek bu kamptaki esaret tam iki yıl sürmüş. Mustafa Kemal ismini ilk kez esir olduğu yerde duymuş. Esir kampında iken bir yüzbaşı arada bir dışarı çıkar, bazı ihtiyaçları giderir, gelirmiş. İlk kez ondan, Mustafa Kemal Atatürk'ün Kuvay-ı Milliye harekâtını Anadolu'da başlattığını, devam ettirdiğini duymuşlar. İkinci kez de esaret bitip 3 bin asker 1600 subay gemi ile dönerken Süveyş Kanalında duymuşlar. Gemileri Süveyş Kanalında seyrederken hoca kılıklı biri çıkmış. Onlara, Mustafa Kemal'in, Anadolu'da bir harekât başlattığını, bu harekâtın İstanbul'a isyan mahiyetini taşıdığını, dolayısıyla kendisine ittiba edilmemesi, karşı çıkılması gerektiğini anlatmış. Fakat pek kulak asan olmamış. Hatta "biz de Mustafa Kemal'in askeriyiz" diye onu kovalamışlar. İstanbul'a gelmişler. Ceplerinde beş kuruşları yokmuş. Kolordu komutanına çıkmışlar. "Paşam! Paramız yok. Aç kaldık" demişler. Komutan, "Bak oğlum!" diyerek pantolonundaki yamaları göstermiş. "Hükümet yok ki nereden para verelim" demiş. Bir yüzbaşısının ayakkabılarını satarak yol için harçlık yapmış. Savaş yıllarında değirmenlerden alabildikleri unları yoğurup kızgın taş üzerinde pişirerek ekmek yapıp yediklerini, askerin, çarık yapmak için gönderilen gönleri (deri)  hatta eşek leşlerini de açlıktan yemek zorunda kaldığını, ölen askerin çoğunun açlıktan öldüğünü, askerin İstanbul'dan taa Erzurum'a yürüdüğünü oğlu Ziya'ya anlatan, Geyikli beldesinin ilk subayı olma kimliğini de taşıyan Hafız Temel amca, 12 yıl 6 gün sonra köyüne döndükten bir kaç zaman sonra İstiklal Harbi patlak vermiş ve tekrar askere çağrılmış. Fakat onları İstiklal Harbi'nde cepheye göndermemişler. Mühimmat yokluğunun getirdiği esaret Babası Hafız Temel'in hem cesur hem de ileri görüşlü bir adam olduğunu söyleyen Ziya amcanın anlattığına göre bir gün Doğu'da, (Bitlis civarında) cephede iken kar donmuş. Babası, üstündeki komutanlarla yapılan bir toplantıda "Kar iyice dondu. Ruslar bu gece mutlaka saldırır. Ona göre tedbirimizi alalım. Ne yapılacaksa yapalım" demiş ve ısrar da etmiş. Fakat kendisinin bu görüşüne katılmamışlar. Ast olduğu için de daha da ısrar edememiş. O gece Ruslar saldırmış ve alayın yarısı şehit düşmüş. Ali İhsan Paşa, bu ileri görüşlülüğünden dolayıdır ki "Hafız Temel'in hatt-ı harekâtına kimse karışmayacak. Kendi harekât planını kendisi yapacak" emri bile yayımlamış. Babasının  "Harbe girince ölüm-kalım hesabı akla gelmezdi" dediğini anlatan Ziya amcanın anlattığına göre yine birgün, alaylarının çevresi kuşatılmış. Yarma harekâtı yapmak durumu ile karşı karşıya kalmışlar. Mühimmattan sorumlu subaya gitmişler. O da ellerindeki mühimmatı göstermiş. Bir tane sandıktan başka mühimmat yokmuş. Esir alınmaya karar vermişler. Ama bu onlara çok zor gelmiş ve buna dayanamayan bir yüzbaşı delirmiş. "Onların derdi vatanı kurtarmaktı. Bizim köyden hep seferberliğe gitmişler de 111 kişi geri gelmemiş. Bu vatan bize haybeden kalmadı. Vatanımıza sahip çıkmamız lazım" diyen Ziya amca, bu sözleri söylerken kendini tutamıyor, gözleri dolu dolu oluyor, "Rahmetli babacığım" diye ağlıyordu. 77 yaşında vefat eden, canı tavana bakarak ve gülümseyerek çıktığına tanık olunan Hafız Temel Dural'ın bir değerlendirmesini de oğlu Niyazi Dural, "Rus mert düşmandı, İngiliz ise kalleş" dediği şeklinde aktarıyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Trump'ın hedefinde bu kez Harvard Üniversitesi var
Talep listesini reddeden üniversitenin federal fonlarını durdurdu
Şehit Nurettin Tokyürek gözyaşlarıyla uğurlandı
Şehit Tokyürek Erzurum'da defnedildi
Vahşi Yahudilerden katiam üstüne katliam
Siyonist barbarlar çadırları vurdu
Sonu kansere kadar gidiyor
Spor kıyafetleri zehir saçıyor
Bu işin sonu yine acı bitecek
Ekonomi yeniden cari açık kıskacında
Şikayetler katlanıyor
Elektrikli araçlar saç baş yolduruyor
Ticaret Bakanı Bolat, Suriye yolcusu
Suriye'nin Türkiye'ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri masada
Özlem ve minnetle
Prof. Dr. Haydar Baş anıldı
Süper Lig kulüpleri bankaların kucağında
İşte bankalara borçlu kulüpler
Bakanlık verileri açıkladı
Bütçe 261.5 milyar TL açık verdi
Türkiye dahil beş ülkede dev operasyon
13 milyar TL'lik mal varlığına el konuldu
Ürünler tarlada dondu
Sebze ve meyve bu yaz cep yakacak!
Beykoz Belediyesi'ne yönelik soruşturma sürüyor
Başkan yardımcısı gözaltına alındı
"Çin'e uygulanan tarifeleri kimse sürdürülebilir bulmuyor"
ABD Hazine Bakanı Bessent açıkladı
ABD, katliam için İsrail'e yeni silahlar gönderecek
Ateşkes derken de savaşı kastediyorlar
Trump'ın hedefinde bu kez Harvard Üniversitesi var
Talep listesini reddeden üniversitenin federal fonlarını durdurdu
Şehit Nurettin Tokyürek gözyaşlarıyla uğurlandı
Şehit Tokyürek Erzurum'da defnedildi
Vahşi Yahudilerden katiam üstüne katliam
Siyonist barbarlar çadırları vurdu
Sonu kansere kadar gidiyor
Spor kıyafetleri zehir saçıyor
Bu işin sonu yine acı bitecek
Ekonomi yeniden cari açık kıskacında
Şikayetler katlanıyor
Elektrikli araçlar saç baş yolduruyor
Ticaret Bakanı Bolat, Suriye yolcusu
Suriye'nin Türkiye'ye uyguladığı yüksek gümrük vergileri masada
Özlem ve minnetle
Prof. Dr. Haydar Baş anıldı
Süper Lig kulüpleri bankaların kucağında
İşte bankalara borçlu kulüpler
Bakanlık verileri açıkladı
Bütçe 261.5 milyar TL açık verdi
Türkiye dahil beş ülkede dev operasyon
13 milyar TL'lik mal varlığına el konuldu
Ürünler tarlada dondu
Sebze ve meyve bu yaz cep yakacak!
Beykoz Belediyesi'ne yönelik soruşturma sürüyor
Başkan yardımcısı gözaltına alındı
"Çin'e uygulanan tarifeleri kimse sürdürülebilir bulmuyor"
ABD Hazine Bakanı Bessent açıkladı
ABD, katliam için İsrail'e yeni silahlar gönderecek
Ateşkes derken de savaşı kastediyorlar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.