Yurdumun işsizlik manzarası?

Samsun'da Tekel sigara fabrikasında çalışan işçilerden 120'si hiçbir gerekçe gösterilmeden kapının önüne konuldu. İşlerinden atılan işçiler Samsun'da işyerini terk etmeme eylemi düzenlediler.Zonguldak'ta binlerce genç, iş ve aş için eylem yaptılar.Erzurum'da kömür ocağında çalışan işçiler işlerinden kovulunca valiliğe yürüyerek eylem yaptılar.Manisa'da bir metal fabrikası 100'e yakın çalışanının işine son verdi. İşten çıkarılan işçiler kendilerini fabrika bahçesindeki demir korkuluklara zincirleyerek eylem yaptılar.Yukarıda bahsettiğim hadiseler ve eylemler son birkaç günde yaşananlar. Her gün yenileri ekleniyor. Ne hikmetse bu işsizlik manzarası, AKP hükümetinin işsizlik rakamlarının düşmesinden bahsettiği bugünlerde daha da arttı. Hükümetin övündüğü rakamlar bir tarafta, halkın gerçek olarak yaşadığı işsizlik tablosu bir tarafta? Bırakın işsiz olanların yeni iş kapıları bulmalarını, iş sahibi olan kalifiye elemanlar kapı önüne konuluyor.Hükümet için, milletin iş, aş için sokaklara dökülmesi, eylem yapması, yürüyüşler tertip etmesi, açlık grevine gitmeleri, kendilerini zincirle bağlamaları, meydanlarda bağırıp çağırmaları hiç önemli değil, çünkü onlara göre milletin yaşadıkları değil, masa başında hazırlanan rakamlar önemli?Siyasilerimiz, seçim dönemlerinde ise "Nasıl olsa bu millete bir poşet erzak verir kandırırız, basınla medya ile onları uyuturuz, oylarını yine kaparız" diye düşünüyorlar. Ve maalesef bugüne kadar da haklı çıktılar. Millet 4 yıl boyunca ah vah etti, protesto etti, ağladı sızladı, ama sanki sızlanıp duran onlar değilmiş gibi gidip oylarını yine bu tabloyu yaşatanlara attı. Şimdi siz söyleyin, siyasiler neden millet için proje üretsin. Millet projeye değil, bir poşet erzağa, biraz göz boyamaya değer veriyor.Yaşadığımız ekonomik ve siyasi tabloda elbette ki iş başında bulunan iktidarın ve ona muhalefet etmeyen muhalefetin sorumluluğu vardır, ama onları her şeye rağmen iş başına getiren milletimizin hiç mi sorumluluğu yok?Bugün işsizliğin asıl nedeni uygulanan AB ve IMF tavsiyeli ekonomi politikalarıdır ve mevcut iktidarın bundan başka yapacağı herhangi bir projesi yok. Yanlış anlamayın bugüne kadar da bu gerçeği hiç gizlemediler, açık açık IMF ve AB ile yürüyeceklerini ilan ettiler.Millet olarak açıkça ilan edilen bu gerçeğe kulaklarımızı tıkarsak, mili çözümü olanlara da sırtımızı dönersek işsizlik ya da aşsızlıktan da şikayet etme hakkımız yoktur demektir.İşsizliğe çözümü olan tek siyasi partinin Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) olduğunu artık bilmeyen yok. Her bir vatandaşımız Milli Ekonomi Modeli'nin ne kadar mükemmel bir model olduğunu, bu modelin projelerinin hem diğer ülkeler hem de ülkemizdeki siyasi partiler tarafından kopya edildiğini, Model'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın çözümlerinin ne kadar gerçekçi, mantıklı ve bilimsel olduğunu biliyor ve esasen kabul de ediyor.Ama bilmek ve kabul etmek yetmez, önemli olan bu çözüme ve sahibine fırsat vermektir. Olur olmaz her türlü yalana prim veren milletimiz, yıllarca söylediği her projenin bilimsel kaynağını açıklayan bu bilge insana ve kadrosuna neden hala fırsat vermez anlamakta zorluk çekiyorum.İnşallah yaklaşan bu son seçimlerde milletimiz projesi olanın yanında yer alır.