Son haberlere bakınca karşıma, Şeb-i Aruz merasiminde, Arınç ve Davutoğlu'nun sema sırasında uyudukları haberi çıktı.Bundan daha normal ne olabilir ki, sema ortamında belli bir yaşın üzerinde her şeyden uzak kalmak ve gözlerini kapatabilmek bir mutluluk. Son günlerin gündemleri o kadar önemli idi ki, bu ülkenin en büyük derdi futbol olduğundan, güvenlik toplantılarında öncelikle görüşülüp görüşülmediğini merak ediyorum. Açıklık sözü veren iktidarın işlerinden haberdar olmak mümkün değil. Büyük sürprizlere açık bir zamandayız. Uykunun bir özelliği vardır. Rüyalar manidardır. Uykunun arkasından konuşulduğunda rüyanın etkisi görülür. Sayın Arınç'ın konuşmasını muhakkak okuyunuz. Uzun olduğu için buraya koyamıyorum. Rüyaların hakiki olması düşünülemez. Sizde okuyunca anlayacaksınız. Rüyaların tabiri olur. Bunu size bırakıyorum. Hayırdır inşallah...Ortalık yangın yerine döndüğü halde, başını kuma gömen deve kuşu gibi duran muhalefeti anlamak mümkün değil. Haçlı seferleri çığırından çıktı. Yeni Haçlı orduları da savaşa katılma durumuna getirildi. Bütün bunların sebebi, maalesef, iktidarsız idarecilerdir. Her ülke savaştan parsa toplama peşinde olacaktır. Milletler arasında sadece menfaat geçerlidir. İnancın dışında destek olması mümkün değildir. Milletlerarası ilişkilerde şike olduğunu görmemek kesinlikle gaflettir. Görenlere kulak vermemek ise gafletin ötesidir. Bu durumda sonuç kaçınılmaz esarettir. ABD taktikleri, BOP projeleri ile İslam ülkeleri zayıflatılıp parça parça edildi. Bu parçalamalar, AKP kullanılarak başarıldı. Milyonlarca masum kardeşlerimiz şehit edildi. Sıra İran Suriye ve Türkiye'ye geldi ki, bu, Ortadoğu'nun sonunu getirme, ABD ve yandaşları ile Rusya ve çömezleri arasında bölgenin paylaşılması demektir. Bunun için İran - Türk çatışması kaçınılmaz hale ne yazık ki bizim yüzümüzden, getirilmektedir. Göreceksiniz ki, Bölgemizde kurulmakta olan ringin etrafında haçlılar, ringde iki şaşkın rakip ne kadar raunt sürer bilinmez, sonunda, kan revan içinde ve düşkün vaziyette... Haçlıların heyecanla beklediği an, sonucu sözüm ona barış, aslında, parçalanma, resmen BOB'lanma. Büyük İsrail, Büyük Ermenistan, İsrail'in içinde Kürt bölgesi, Ege'de Yunan derken, yüz yıl önce yapamadıkları olacaktır. Yeni Vahdettinler kaçacak ülke arayacaklardır. Elbet bu millet uyanacak.Vakit henüz geçmedi.Bekleme ki, olsun şansın,Sen önce uyan ki,Milletinde uyansın.Nerede kaldı ilim, nerede aydın,Menfaatin uğruna, görevden caydın.Bıraktın cehalet makamına ülkenin kaderini,Nasıl gönlün dayanacak, Gördüğünde, devletin hederini.Bu nasıl gaflettir. Her bölgede askeri üsler.Üsler sana aitse, ülkeyi süsler.ABD'nin emrinde, üzerinde haç,Gizlisi, aşikarı, sorsana sayısı kaç.Ortada bir Arap Baharı, Aslında BOP.Nerede bu ülkede muhalefet,Diyecek, gel... gel... hop?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017