Bu soru, alemlerin Rabbi, Vahid ve Kahhar olan Allah Teala'nın sorusudur:"Yoksa onların ortakları mı var?"Şura suresi ayet 21, merhum müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinden okuyoruz:"21- Yoksa onların, Allah'ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? Eğer azabın ertelenmesine dair kesin yargı sözü olmasaydı, aralarında hemen hüküm verilir, işleri bitirilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azab vardır.""Yoksa onlar için birtakım ortaklar mı var? Bu âyetin yukarıya üç yönden bağlantısı ve ilgisi vardır. Bir kere, ahirette nasibi olmayan dünya ehlini sakındırma ve hakir kılma olmak üzere öbür âyetin sonuna bağlanır. İkincisi Allah'ın izin vermediği şeyleri meşru kılmak için şeriat yapmaya kalkışmak dünya kazancı adına yapılan fenalıkların, şirklerin başında sayılması gerekeceğini hatırlatır. Üçüncüsü de ta yukarıdaki "Sizin için dinden Nuh'a tavsiye ettiğini ve sana vahyettiğimizi..." (Şûra, 42/13) âyeti karşılığında müşriklerin cinayetlerini ele alıyor. Yani Allah'ın şeriatına karşı gelmek için yoksa o müşriklerin, o çağdaş kâfirlerin birtakım ortakları, Allah'a ortak olmak için ortaklık kurmuş inkâr ortakları şeytanlar var ve istedikleri gibi şeriat koyma yetkisini ellerinde bulunduruyorlar da dinden Allah'ın izin vermediği şeyleri onlara meşru mu kıldılar? Mesela müşriklik, çeşitli hükümlere uyma, ahireti inkâr, zulüm, verdiği sözü çiğnemek, güç yetirilmesi imkansız şeylerin yapılmasını istemek gibi Allah'ın izin vermediği, meşru kılmadığı birtakım şeyleri meşru kılıyorlar, diledikleri gibi din yapıyorlar öyle mi? Fakat Allah'ın meşru kılmadığını meşru kılacak hiçbir kuvvet yoktur. İnsanların teşrideki (kanun yapmadaki) çalışıp çabalaması Allah'ın izin verdiği sınırı aşmamalıdır.Ve eğer "fasıl" kelimesi olmasaydı aralarında hüküm yerine getirilmiş, bitirilmişti. "Fasıl kelimesi" azabın belirli bir süreye geri bırakılmasına dair ezelde önceden kararlaştırılan kelimedir. Burada "fasıl" hüküm veya "beyan" veya "tefrik" (ayırma) mânâlarına olabilir. Tefrik mânâsında: Müminlerle kâfirler arasında "Bir zümre cennette, bir zümre cehennemde." (Şûra, 42/7) hükmü veya müşriklerle taptıkları ortakların aralarının açılması veya dünya kazancı hükmünün ahiret kazancı hükmünden ayrılması mânâları düşünülebilir. Gerçi mânânın aslı cezanın saatine geri bırakılması meselesidir ki "Şüphesiz zalimler için can yakıcı bir azab vardır." ifadesiyle tamama erdirilip beyan buyuruluyor. Yani hak dinin gereği Allah şeriatının hükmü olan fasıl ve kaza ezelde vakit ve saatine geri bırakılmakla icrasız kalmayacaktır. Bütün zalimlere elemli bir azab muhakkaktır."Sizleri bilmem ama ben ne zaman şu satırlara gözüm takılsa hemen bu Kur'an ayetini hatırlarım:"Birinci Dünya savaşında bizimle savaşmış da olsa, bir Hıristiyan ölmüşse şehit sayılır, ahirette mükafatı vardır. Hatta o mazlumlar kafir de olsa, ahirette kendilerine göre o dünyevi afattan çektikleri belalara mukabil rahmet-i İlahiyenin hazinesinden öyle mükafatları vardır ki, eğer perde-i gayb açılsa o mazlumlar haklarında büyük bir tezahürü rahmet görünüp 'Ya Rabbi şükür elhamdülillah' diyeceklerini bildim ve kati surette kanaat getirdim."Ne zaman, bir papaza iftar sofrasında dua ettirilip "amin" denildiğine şahit olsam ben bu ayeti hatırlarım.Ne zaman; "? herkes tevhid anlayışını yeniden gözden geçirmelidir" sözünü duysam-okusam ben bu ayeti hatırlarım.Ne zaman; Vatikan'da papanın elini öpenlerin, önünde iki büklüm olanların görüntülerini hatırlasam hemen ardından bu ayeti hatırlarım.Ne zaman; Haçlı-siyonist ittifakı ile gerçekleşen kanlı Irak işgali gündeme geldiğinde Iraklıları ve İranlıları kötüleyen birilerine rastlasam hemen bu ayeti hatırlarım.Ne zaman; küresel eşkıya merkezlerince cüppe giydirilen, madalyalar takılan birini görsem bu ayeti hatırlarım.Ne zaman; ADL adındaki Yahudi örgütü tarafından kitapları basılıp dağıtılan, İngiliz kültürüne hizmetlerinden ötürü madalyalar alan birilerini hatırlasam hemen bu ayeti hatırlarım.İsterseniz başa dönüp tekrar tekrar ayetin tefsirini dikkatlice okuyalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İktidara düşen… / 22.04.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Yaşadıklarımızın resmidir / 21.04.2025
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025