Topyekün Müslüman Türk Milleti'nin mesajıdır:
İlk gününe merhaba dediğimiz 2004 yılında belimizi doğrultmak, başımızı dik tutmak istiyoruz. İlk günün ilk saatlerinden itibaren, devlet yapısının herhangi bir kademesinde görev almış olanından Cumhurbaşkanı'mıza kadar bütün yönetim kadrosunun hem nefisleri adına, hem de oturdukları makamları adına ciddi bir muhasebe yapmalarını hassaten istirham ediyoruz...
Peygamber Efendimiz; "Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz" buyuruyor. Bir millet olarak binbirinci defa ısırılmak istemiyoruz. Yetkililerimizin tedbirlerini alarak, bütün delikleri kapatarak, bizi ısırması muhtemel bütün milletlerin, devletlerin oyunlarını bozmasını talep ediyoruz.
Yeni yılın ilk ışıkları ile beraber yönetenleri ile yönetilenleri ile bütün bir millet olarak uzun zamandır giriftar olduğumuz gaflet uykusundan ve üzerimize serpilen ölü toprağından halas etmesi için yüce Rabbi'mize naz ve niyazda bulunuyoruz. Kitab-ı Kerim'inde, bütün özelikleri ile ve detayları ile anlatıp tanıttığı Allah, Peygamber ve İslam düşmanlarını dost edinmek derecesine düşmekten yine O'nun merhametine, Hâfız ism-i celaline sığınıyoruz.
Endülüslü Müslümanların, daha dün Bosnalı, Kosovalı Müslümanların, bugün Iraklı, Filistinli kardeşlerimizin başına gelenlerden çok acil olarak ders çıkaralım, onların hatalarını tekrar etmeyelim diyoruz. Onlar, haçlı dünyası ile ehl-i saliple çok samimi olmayı, flört hayatı yaşamayı, Kur'an ve Sünnetin ikazlarını unutarak dost edinme gafletini, canevlerinden vurulma ile yurtlarından sürülme ile, ölümcül derecede ısırılma ile ödediler. Bizler aynı duruma düşmek istemiyoruz.
Endülüslü, Bosnalı, Kosovalı kardeşlerimizin düştükleri hataları bugün ısrarla tekrarlayan kardeşlerimizi de şiddetle, ürpererek ikaz ediyoruz: Gönül planında, fikir planında, hatta iftar sofralarında bir araya gelecek kadar, onlara sofra duası yaptıracak kadar eylem planında ehl-i salibe, haçlı aleminin temsilciliğine yaklaştıkça Kur'an ve Sünnetin ölçülerinden uzaklaşıyorsunuz. Lütfen içinde yaşadığınız bu cennet vatana, bu çilekeş millete ihanet etmeyiniz. Evdeki hırsız konumuna düşmekten zinhar kaçınınız. Kendinizi düşünmüyorsanız, çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini düşününüz, topyekün milletin çocuklarının istikbalini düşününüz. Bugün genç dimağlara dost diye takdim ettiğiniz o medeniyetin mensuplarına elini veren kolunu bir daha kurtaramamış. Kendi itirafları ile, bunun tek istisnası Müslüman Türk Milleti'dir. Bizler de bu kurtuluşumuzu, bu direncimizi her şeyden aziz bildiğimiz İslam dinine borçluyuz. Kur'an'a ve Hz. Muhammed Aleyhisselam'a borçluyuz. Lütfen üç büyük din diyerek, Dinlerarası Diyalog diyerek bu milletin bu direncini törpülemeyin, ezeli düşmanların ekmeğine yağ sürmeyin.
İlk gününe merhaba dediğimiz 2004 yılında belimizi doğrultmak, başımızı dik tutmak istiyoruz. İlk günün ilk saatlerinden itibaren, devlet yapısının herhangi bir kademesinde görev almış olanından Cumhurbaşkanı'mıza kadar bütün yönetim kadrosunun hem nefisleri adına, hem de oturdukları makamları adına ciddi bir muhasebe yapmalarını hassaten istirham ediyoruz...
Peygamber Efendimiz; "Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz" buyuruyor. Bir millet olarak binbirinci defa ısırılmak istemiyoruz. Yetkililerimizin tedbirlerini alarak, bütün delikleri kapatarak, bizi ısırması muhtemel bütün milletlerin, devletlerin oyunlarını bozmasını talep ediyoruz.
Yeni yılın ilk ışıkları ile beraber yönetenleri ile yönetilenleri ile bütün bir millet olarak uzun zamandır giriftar olduğumuz gaflet uykusundan ve üzerimize serpilen ölü toprağından halas etmesi için yüce Rabbi'mize naz ve niyazda bulunuyoruz. Kitab-ı Kerim'inde, bütün özelikleri ile ve detayları ile anlatıp tanıttığı Allah, Peygamber ve İslam düşmanlarını dost edinmek derecesine düşmekten yine O'nun merhametine, Hâfız ism-i celaline sığınıyoruz.
Endülüslü Müslümanların, daha dün Bosnalı, Kosovalı Müslümanların, bugün Iraklı, Filistinli kardeşlerimizin başına gelenlerden çok acil olarak ders çıkaralım, onların hatalarını tekrar etmeyelim diyoruz. Onlar, haçlı dünyası ile ehl-i saliple çok samimi olmayı, flört hayatı yaşamayı, Kur'an ve Sünnetin ikazlarını unutarak dost edinme gafletini, canevlerinden vurulma ile yurtlarından sürülme ile, ölümcül derecede ısırılma ile ödediler. Bizler aynı duruma düşmek istemiyoruz.
Endülüslü, Bosnalı, Kosovalı kardeşlerimizin düştükleri hataları bugün ısrarla tekrarlayan kardeşlerimizi de şiddetle, ürpererek ikaz ediyoruz: Gönül planında, fikir planında, hatta iftar sofralarında bir araya gelecek kadar, onlara sofra duası yaptıracak kadar eylem planında ehl-i salibe, haçlı aleminin temsilciliğine yaklaştıkça Kur'an ve Sünnetin ölçülerinden uzaklaşıyorsunuz. Lütfen içinde yaşadığınız bu cennet vatana, bu çilekeş millete ihanet etmeyiniz. Evdeki hırsız konumuna düşmekten zinhar kaçınınız. Kendinizi düşünmüyorsanız, çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini düşününüz, topyekün milletin çocuklarının istikbalini düşününüz. Bugün genç dimağlara dost diye takdim ettiğiniz o medeniyetin mensuplarına elini veren kolunu bir daha kurtaramamış. Kendi itirafları ile, bunun tek istisnası Müslüman Türk Milleti'dir. Bizler de bu kurtuluşumuzu, bu direncimizi her şeyden aziz bildiğimiz İslam dinine borçluyuz. Kur'an'a ve Hz. Muhammed Aleyhisselam'a borçluyuz. Lütfen üç büyük din diyerek, Dinlerarası Diyalog diyerek bu milletin bu direncini törpülemeyin, ezeli düşmanların ekmeğine yağ sürmeyin.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Riyad’da sergilenen riyakârlık / 15.11.2024
- Utanmayı unutmuş bir İslam dünyası / 13.11.2024
- Özlüyoruz / 12.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024
- Kimsesizler çığ gibi… / 20.11.2024
- Söyleyecek sözü mü kaldı? / 19.11.2024
- 21. asrın ilk çeyreğini böyle bitiriyoruz / 16.11.2024
- Riyad’da sergilenen riyakârlık / 15.11.2024
- Utanmayı unutmuş bir İslam dünyası / 13.11.2024
- Özlüyoruz / 12.11.2024