Kurultayları kendine kalsın, ben asgari ücretten gideyim. Asgari ücret tartışmaları nihayet bitti. Yoksulluk yani ölüm tehlike sınırının 1.500 TL olduğu, temel ihtiyaçları karşılamanın yani fakirlik sınırının 4.500 TL olduğu ülkemizde AKP hükümeti asgari ücreti 1.300 TL'ye çıkardığını açıkladı.
Tabi ülke gündeminde kan ve terör olduğu için bu rakamsal artışla AKP yeterince kibirlenemedi. Aynı sebepten işverenler nasıl vereceğiz, sorusuna muhatap ve cevapta bulamadılar.
1.000 TL'den 1.300 TL'ye çıkartacağız, dediği asgari ücretin bütçeye 17 milyar (katrilyon) TL ek yük getireceği hesaplanmıştı. İşverenleri bilmem ama hükümetin kaynağı hazırdı.
Hükümet ayın biri itibarıyla sigara ve alkole zam yaptı. Yaklaşık 3.5 milyar (katrilyon) TL ek gelir. Köprü ve otoyollara zam; 1.5 milyar (katrilyon), ekmeğe zam, benzine, şuna, buna zam. Alsana 17 milyar (katrilyonluk) ek yükün kaynağı.
İşsizlik çift haneli rakamlarda. İşverene yüklenen mali yükler, ihracatın düşmesi, iş piyasanın tekelleşmesi ve daralması, işverenin ucuz işçi arayışına gireceği ya da işyerini kapatacağı gerçeği karşımızda. Suriyelilere çalışma izni veriliyor olması da işvereni ucuz işçiye yönlendirecek. Haliyle işsizlik rakamları daha da artacak.
Asgari rakama dönersek, 1.300 TL'nin resmileşmesinin ardından Sayın Kılıçtaroğlu'nun yaptığı açıklama vahimdi.
Kemal Kılıçtaroğlu, soru sormaya çağırarak şöyle diyordu; "Hiç kimseye soramıyorsanız, vicdanınıza sorun. Asgari ücretli kardeşim de sorsun. Ben, 1300 lirayı kimin sayesinde aldım? Bunu ilk kim gündeme getirdi. 900 lira net asgari ücreti de benden öğrendi bu iktidar sahipleri. Sen de düşün, beni kim düşündü, kim miting meydanlarında dile getirdi. Soruyu kendine sorarsan eminim vicdanın sana şu cevabı verecektir: CHP. 1300 lira yeterli mi hayır değil biz o yüzden 1500 demiştik."
Soruyorum; Yakıştı mı Sayın Kılıçtaroğlu? Bu mantığın 1725 Aralık gündemini inkar eden mantıkla farkı ne? Hele hele "Milli Ekonomi Modelini", Sayın Erdoğan'a mal etmeye çalışan Yiğit Bulut'tan farkınız ne? Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP'yi ne kadar daha milletimizden kaçıracaksınız?
Bu ülkede ve dünya tarihinde ilk kez Sayın Baş, seçim vaatlerini noterden onaylattı. Ne zaman? 2007 seçimlerinde. Başka? 2011 seçimlerinde. Başka? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde.
Ülkemizde ilk kez hangi siyasi parti seçim taahhüdüne asgari ücreti rakam olarak koydu? BTP. Nasıl bir asgari ücret? Devletin resmi kurumlarının belirlediği fakirlik sınırının (bugün 4.500 TL'dir) üzerinde bir rakam olacağı.
Asgari ücreti de, işverenin korunmasını da, belirli bir gelirin altında olan işverenden vergi alınmamasını da, tarım ve köylü kesiminin devlet tarafından desteklenmesini de bu ülkenin gündemine ilk kez getiren Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Hele vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına işçi statüsünde maaş, emeklilik hakkı, çocuk maaşı, doğum ikramiyesi, sağlık ve eğitimin tamamen bedava olması gibi daha onlarca hayati konuyu bu milletin ve dünyanın önüne koyan Sayın Baş'tır.
Bu gerçeği siz de, Sayın Erdoğan da, Bahçeli de, Davutoğlu da, Demirtaş da, Bush da, Obama da, Merkel de, La Pen de, Çipraz da, Putin de çok iyi biliyor.
Ama hiçbiriniz Putin kadar olamadınız. Plan ve projelerini alıp, makaslayıp, kendinizin gibi sundunuz. Oysa Putin, Sayın Baş'ın model ve planlarını aldı, okudu, akademisyenlerinden görüş aldı ve kurtuluş bu modelde, deyip sahibini ülkesinde konuk edip, dünyaya duyurdu.
Siz bu cesareti gösteremediniz. Yakışmadı Sayın Kılıçtaroğlu. Yakışmadı.
Tabi ülke gündeminde kan ve terör olduğu için bu rakamsal artışla AKP yeterince kibirlenemedi. Aynı sebepten işverenler nasıl vereceğiz, sorusuna muhatap ve cevapta bulamadılar.
1.000 TL'den 1.300 TL'ye çıkartacağız, dediği asgari ücretin bütçeye 17 milyar (katrilyon) TL ek yük getireceği hesaplanmıştı. İşverenleri bilmem ama hükümetin kaynağı hazırdı.
Hükümet ayın biri itibarıyla sigara ve alkole zam yaptı. Yaklaşık 3.5 milyar (katrilyon) TL ek gelir. Köprü ve otoyollara zam; 1.5 milyar (katrilyon), ekmeğe zam, benzine, şuna, buna zam. Alsana 17 milyar (katrilyonluk) ek yükün kaynağı.
İşsizlik çift haneli rakamlarda. İşverene yüklenen mali yükler, ihracatın düşmesi, iş piyasanın tekelleşmesi ve daralması, işverenin ucuz işçi arayışına gireceği ya da işyerini kapatacağı gerçeği karşımızda. Suriyelilere çalışma izni veriliyor olması da işvereni ucuz işçiye yönlendirecek. Haliyle işsizlik rakamları daha da artacak.
Asgari rakama dönersek, 1.300 TL'nin resmileşmesinin ardından Sayın Kılıçtaroğlu'nun yaptığı açıklama vahimdi.
Kemal Kılıçtaroğlu, soru sormaya çağırarak şöyle diyordu; "Hiç kimseye soramıyorsanız, vicdanınıza sorun. Asgari ücretli kardeşim de sorsun. Ben, 1300 lirayı kimin sayesinde aldım? Bunu ilk kim gündeme getirdi. 900 lira net asgari ücreti de benden öğrendi bu iktidar sahipleri. Sen de düşün, beni kim düşündü, kim miting meydanlarında dile getirdi. Soruyu kendine sorarsan eminim vicdanın sana şu cevabı verecektir: CHP. 1300 lira yeterli mi hayır değil biz o yüzden 1500 demiştik."
Soruyorum; Yakıştı mı Sayın Kılıçtaroğlu? Bu mantığın 1725 Aralık gündemini inkar eden mantıkla farkı ne? Hele hele "Milli Ekonomi Modelini", Sayın Erdoğan'a mal etmeye çalışan Yiğit Bulut'tan farkınız ne? Prof. Dr. Haydar Baş ve BTP'yi ne kadar daha milletimizden kaçıracaksınız?
Bu ülkede ve dünya tarihinde ilk kez Sayın Baş, seçim vaatlerini noterden onaylattı. Ne zaman? 2007 seçimlerinde. Başka? 2011 seçimlerinde. Başka? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde.
Ülkemizde ilk kez hangi siyasi parti seçim taahhüdüne asgari ücreti rakam olarak koydu? BTP. Nasıl bir asgari ücret? Devletin resmi kurumlarının belirlediği fakirlik sınırının (bugün 4.500 TL'dir) üzerinde bir rakam olacağı.
Asgari ücreti de, işverenin korunmasını da, belirli bir gelirin altında olan işverenden vergi alınmamasını da, tarım ve köylü kesiminin devlet tarafından desteklenmesini de bu ülkenin gündemine ilk kez getiren Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Hele vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına işçi statüsünde maaş, emeklilik hakkı, çocuk maaşı, doğum ikramiyesi, sağlık ve eğitimin tamamen bedava olması gibi daha onlarca hayati konuyu bu milletin ve dünyanın önüne koyan Sayın Baş'tır.
Bu gerçeği siz de, Sayın Erdoğan da, Bahçeli de, Davutoğlu da, Demirtaş da, Bush da, Obama da, Merkel de, La Pen de, Çipraz da, Putin de çok iyi biliyor.
Ama hiçbiriniz Putin kadar olamadınız. Plan ve projelerini alıp, makaslayıp, kendinizin gibi sundunuz. Oysa Putin, Sayın Baş'ın model ve planlarını aldı, okudu, akademisyenlerinden görüş aldı ve kurtuluş bu modelde, deyip sahibini ülkesinde konuk edip, dünyaya duyurdu.
Siz bu cesareti gösteremediniz. Yakışmadı Sayın Kılıçtaroğlu. Yakışmadı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025