Herkes Başbakan Erdoğan'ın Ocak sonunda yapacağı Washington ziyareti ile ilgili kendince değerlendirmelerde bulunuyor. Herkesin bu ziyarete dair farklı görüşleri var, kimisi Türk- ABD ilişkilerinin dönüm noktası olarak görüyor, kimisi Türkiye'nin ABD'ye bağımlılığını artıracak ve sadakat yemini tazeleyeceği bir ziyaret olarak değerlendiriyor. Hatta bu ziyaretin saati ile ilgili olarak da birçok spekülasyon yapıldı. Eğer randevu saati olarak 10. 35 verilirse, Bush, Erdoğan'a en fazla 25 dakika ayıracak, yok eğer öğlen saatine verilirse randevu saati Bush, Erdoğan'la öğle yemeği de yiyecek. Bu da Erdoğan'a verilen önemi göstermiş olacak!
Daha geziye iki ay kala başlayan ve hâlâ devam eden onlarca tartışma, onlarca tahmin...
Ben de dünkü yazımda Erdoğan'ın Washington ziyareti sırasında, Bush'tan 26 Aralık'ta aldığı Kıbrıs "emirnamesi" doğrultusunda rapor vereceğini dile getirmiştim. Bu da benim bakış açım, benim tahminimdi. Hâlâ da arkasındayım.
Fakat hem dün Yeni Mesaj'ın manşetten verdiği "Bir üs daha" haberi hem de Ahmet Erimhan'ın 12 Aralık 2003 tarihli "ABD düğmeye bastı" başlıklı yazısında işaret ettiği "ABD'nin Türkiye'de yeni üs kurma" girişimleri, Erdoğan'ın Washington ziyaretinin en can alıcı gündemini teşkil edecek.
ABD'nin önemli gazetelerinden Wall Street Journal, ABD yönetiminin Türkiye'de önemli bir hava üssüyle ilgili çalışmalar yaptığını ve ABD yönetiminin bu şekilde çok kalabalık bir asker sayısıyla (en az 80 bin coni) Türkiye'de kalıcı olmayı düşündüğünü yazdı.
Almanya, Fransa ve İngiltere'de bulunan askerlerinin önemli bir kısmını başta Türkiye olmak üzere Romanya, Bulgaristan ve Polanya'ya kaydırma planlarını yapan ABD yönetimi, bu şekilde Ortadoğu politikasının önemli bir ayağını tamamlamış olacak.
ABD yönetimi sadece İncirlik'le yetinmiyor, ikinci bir üs daha istiyor. Bu ikinci üssün Konya olma ihtimali çok yüksek olmakla beraber Güneydoğu'da daha stratejik bir yer de olabilir. Ama kalıcı olarak getirilmesi düşünülen coni sayısının en az 80 bin olacağı kesin!
1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle Türkiye'de oluşturulmak istenen "pişman olduk" havası, AKP'ye ABD'ye yeni üs konusunda sağlayacağı destekte "kamuoyu" faktörünü ortadan kaldırmak amacını taşıyor. Şu an kamuoyunda oluşturulan havada, "eğer 1 Mart tezkeresini reddetmeseydik, şu an Irak'ta bizim de askerimiz olacaktı, Kerkük'te Kürtler istedikleri gibi at koşturamayacaktı ve bir Kürt devleti yolunda kesinlikle adım atılamayacaktı" gibi argümanlar kullanılıyor. Bu havayla beraber 2. tezkere de çıkarılmıştı ama ABD için zaman ve nitelik olarak yeterli değildi.
Şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ocak sonunda ABD'ye yapacağı ziyarette Bush'a hazırladığı "hediye paketi"nin içindeki en büyük hediyenin ne olduğu daha net anlaşılıyor. İncirlik'e ek olarak Konya veya Güneydoğu'dan arzu edilen başka bir üs ve 80 bin coni. Promosyon olarak da Kıbrıs.
Güzel paket!
Daha geziye iki ay kala başlayan ve hâlâ devam eden onlarca tartışma, onlarca tahmin...
Ben de dünkü yazımda Erdoğan'ın Washington ziyareti sırasında, Bush'tan 26 Aralık'ta aldığı Kıbrıs "emirnamesi" doğrultusunda rapor vereceğini dile getirmiştim. Bu da benim bakış açım, benim tahminimdi. Hâlâ da arkasındayım.
Fakat hem dün Yeni Mesaj'ın manşetten verdiği "Bir üs daha" haberi hem de Ahmet Erimhan'ın 12 Aralık 2003 tarihli "ABD düğmeye bastı" başlıklı yazısında işaret ettiği "ABD'nin Türkiye'de yeni üs kurma" girişimleri, Erdoğan'ın Washington ziyaretinin en can alıcı gündemini teşkil edecek.
ABD'nin önemli gazetelerinden Wall Street Journal, ABD yönetiminin Türkiye'de önemli bir hava üssüyle ilgili çalışmalar yaptığını ve ABD yönetiminin bu şekilde çok kalabalık bir asker sayısıyla (en az 80 bin coni) Türkiye'de kalıcı olmayı düşündüğünü yazdı.
Almanya, Fransa ve İngiltere'de bulunan askerlerinin önemli bir kısmını başta Türkiye olmak üzere Romanya, Bulgaristan ve Polanya'ya kaydırma planlarını yapan ABD yönetimi, bu şekilde Ortadoğu politikasının önemli bir ayağını tamamlamış olacak.
ABD yönetimi sadece İncirlik'le yetinmiyor, ikinci bir üs daha istiyor. Bu ikinci üssün Konya olma ihtimali çok yüksek olmakla beraber Güneydoğu'da daha stratejik bir yer de olabilir. Ama kalıcı olarak getirilmesi düşünülen coni sayısının en az 80 bin olacağı kesin!
1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle Türkiye'de oluşturulmak istenen "pişman olduk" havası, AKP'ye ABD'ye yeni üs konusunda sağlayacağı destekte "kamuoyu" faktörünü ortadan kaldırmak amacını taşıyor. Şu an kamuoyunda oluşturulan havada, "eğer 1 Mart tezkeresini reddetmeseydik, şu an Irak'ta bizim de askerimiz olacaktı, Kerkük'te Kürtler istedikleri gibi at koşturamayacaktı ve bir Kürt devleti yolunda kesinlikle adım atılamayacaktı" gibi argümanlar kullanılıyor. Bu havayla beraber 2. tezkere de çıkarılmıştı ama ABD için zaman ve nitelik olarak yeterli değildi.
Şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Ocak sonunda ABD'ye yapacağı ziyarette Bush'a hazırladığı "hediye paketi"nin içindeki en büyük hediyenin ne olduğu daha net anlaşılıyor. İncirlik'e ek olarak Konya veya Güneydoğu'dan arzu edilen başka bir üs ve 80 bin coni. Promosyon olarak da Kıbrıs.
Güzel paket!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012