Verdiklerimizin, vergilerimizin akıbetini merak etmeyelim mi?
Nerelere gittiğini, nelere harcandığını sormayalım mı?
Verdikçe vergi yükümüz ağırlaşıyor, verdikçe belimizin kamburuna bir kambur daha ekleniyor, vergi vergi üstüne, kambur kambur üstüne…
Uzmanların ince hesaplarına göre, iki sene içinde akaryakıttan alınan vergiye yüzde 700 zam yapılmış.
Yüzde 700 zam ne demek?
Her zaman ve zemine, her alana ve her satana zam yağmurunun ana sebebi neymiş anlaşıldı mı?
Lüks yat sahipleri vergisiz depolarını doldurup sırt üstü yatıyorlar, gariban, eli nasırlı köylü-çiftçi ise litresini 40 TL'den mazot alıp traktörünü çalıştırmaya, toprağını ekip-biçmeye uğraşıyor da uğraşıyor.
Nasıl bir sistem ise, kuranlar nasıl kurmuşlarsa, sırtı kalınların vergileri bir kalemde milyon milyon siliniyor, yoksul halkın, emekçinin, emeklinin sıska sırtına yükleniyor.
Verdiklerimizle, vergilerimizle hangi çukurları dolduruyorsunuz, hangi yırtıklara yama yapıyorsunuz, kimlerin ve ne sebeple oluşturdukları açıkları kapatıyorsunuz?
Bu ve benzeri deli sorular, zihnimizde tekme sallayıp dolaşıyorlar.
Eskiden, vergilerin hizmet olarak geri döndüğüne inanılırdı.
Hayli zamandan beridir ki, giden gidiyor, geri dönen-mönen yok.
Dönüyor ama şöyle dönüyor, Nasreddin Hoca'nın fil hikayesinde olduğu gibi, cepten çıkan vergi, yanına bir fil daha alarak geri dönüyor, bir dahaki dönüşlerinde dört oluyorlar, sonrakinde sekiz, öyle devam edip gidiyorlar.
Öyle olmasaydı, iki sene içinde bir ürünün vergisi yüzde 700 artar mıydı?
Tamam, vatandaşa; 'ver git' diyorsunuz da, bundan böyle verecek hali kalmadı, verse bile eve gidecek mecali kalmadı.
Vergi oldu 'ver git', hadi verdim gitti.
Ne olur yakamızı bırak artık, her gidişimizde yumurtayı, zeytini, peyniri, bebek mamasını, bebek bezini, en temel gıda maddelerini zamlanmış olarak görmekten usandık.
Bu nasıl bir çukurmuş ki, bir türlü dolmuyor, nasıl bir yırtıkmış ki hiç bir yama kapatmıyor?
Vergi oldu 'ver git', verdik gitti ama eve gitmeye mecalimiz, dermanımız kalmadı.
- Ey ahali neyiniz noksan? / 10.06.2024
- 'Adana’da Ağustos’ta bulamadım yazımı' / 08.06.2024
- Zenginler arasında devletleşen servet / 07.06.2024
- Bal alalım derken sürekli vebal aldınız / 06.06.2024
- Yetime yoksula sahip çıkmayacaksan… / 05.06.2024
- Sudan’dan sığır, Kanada’dan mercimek / 03.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 01.06.2024
- Hem ekini hem de ekeni kuruttular / 31.05.2024
- Yananlar insan, peki yakanlar ve seyredenler insan mı? / 30.05.2024