Veli ne demek?

Müslümanlar arasında kullanılan bir isim olmasının yanında bir sıfattır Veli.

Ortaöğrenimde okuyup da, öğretmenlerimiz ile velilerimizin yaptığı veli toplantısına şahit olmayanımız yoktur. Bazılarının hatıraları bile vardır, veli toplantısından dolayı.

Bazen de ihtiyacın çapına göre okul idaresi, Veliniz ile yüz yüze görüşmek üzere çağrılır.

Veli kelimesi hukuk dilinde de farklı değil aslında; velayeti altındaki kişiyi veya kişileri hukuki olarak temsil eden, koruyan kişidir veli. 

Bir çocuk için veli olmazsa olmazdır. O çocuğun beslenmesi, yaşaması, gelişmesi, eğitimi, öğretimi, hayata hazırlanması için veli ne kadar önemlidir. Genellikle insanların velileri anne babaları olur. Bazen kader diyelim veli ağabey olur, abla olur; bazen amca, dayı, hala, teyze olur yani kan ve soy bakımından yakınlık derecesine göre akrabalar sırası ile "veli" olurlar. 

Bir de velisi olmayanlar! 

Veli kelimesini daha iyi anlayabilmek için Peygamber Efendimiz (s.a.a.) şu hadis-i şeriflerinde; "Velisinin izni olmadan evlenen kadının nikâhı bâtıldır, nikâhı bâtıldır, nikâhı bâtıldır" buyurmaktadır.

Biz Hanefiler haricinde birçok İslam mezhebi bu hadis-i şerifi esas almış, genç kızların babaları başta olmak üzere velilerinin izni olmadan evlenmelerine müsaade etmemişlerdir. Veli, baba olur, amca olur, kardeş olur, amcaoğlu olur. 

Veli olmak, kuru kuruya ahkâm kesmek, bağırıp çağırmak, böyle yapmazsanız bacaklarınızı kırarım demek değildir, veli olmak mesuliyeti sırtlanmak, Allah'ın emanet ettiklerini en güzel şekilde kırmadan, dökmeden yüce yaratıcının emri isteği doğrultusunda taşımak, hak menzile ulaştırmak demektir.   

Günümüz dünyasında en ufak bir işimizi halletmek için bir tanıdığımıza, bir yakınımıza nasıl sığınıyoruz! Defalarca kere; "- bak gözüm, önce Allah sonra sen vekilimsin, velimsin" diyoruz. Aslında o güvendiğimiz kişiyi o iş için kendimize veli tayin ediyoruz. Menfaatimizi korusun veya pastadan bize biraz daha fazla pay ayırsın diye! 

Kabul edelim etmeyelim, artık günümüz dünyasının, bir gerçeği. 

Herkesin işlerini halledebilmek için aradığı, sonuna kadar arkasında direk gibi duracak birine ihtiyaç duyduğu bu dünyada, Müslümanları gözetecek, kollayacak onlara veli olacak kişiye ihtiyaç duyulmaz mı?

Her derdinizi anlatacağınız, çözümsüzmüş gibi görünen sorunlarınızı çözecek, hem aklınızı, hem gönlünüzü bunun yanında midenizi doyuracak birileri olsa kötü mü olur? 

Düşünsenize her derdinize derman olan, her ihtiyacınızı üzerine farzmış gibi karşılayan, üzüntünüzü paylaşan, gözünüzün yaşını dindiren er kişi, bir veli kişi olsa! 

Böyle sıfat olmaz, böyle biri yok mu, zannettiniz. Siz "veli"yi mahallenin delisine takılan isim zannettiniz her halde.

Allah-ü Teâlâ Yüce kitabında Maide sûresi 55. ayet-i kerimesinde ne buyurduğuna bir kulak verin;

"Sizin veliniz evvel Allah, sonra Resulü, sonra o iman etmiş olanlardır ki, namaza devam ederler ve rükû halinde zekât verenlerdir."

Zekâtı, İmam Ali'den (a.s.) isteyen kişi, kimden ne istediğini biliyordu ki, istediği kişiden zekâtını aldı, ihtiyacını, beklemeden, bekletilmeden aldı.

İmam Ali (a.s.), O ihtiyaç sahibi insanın ihtiyacını, nasıl bir an önce gördü; namazını bitirmeden. O isteği rükûda, nasıl yerine getirdi; bekletmeden, anında. Hangi sıfatla! Namazda iken! Hangi görev şuuru ile! 

Demek "veli" olabilmek Rabbimizin emri ile böyle bir şey. 

Veli olduğunu iddia edenler, var mı sizde böyle faça, böyle yürek? 

Velisi olduğu için sevinenler, caka satanlar, var mı sizin de böyle veliniz?

Veli demek ne demek, bilmem anlatabildim mi? 

Bu, bu dünyada, ya Ahrette!