Siyasilerin finans sektörünün büyümesi ve bankaların yüksek karlar elde etmesiyle even açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Bankalar zengin olurken vatandaş iflas ediyor" dedi
Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, "ABD ve Avrupa'da büyük bankalar, finans kuruluşları ve sigorta şirketleri ciddi sıkıntılar yaşarken bizim finans sektörümüz büyüdü ve tek bir banka bile sıkıntı yaşamadı" şeklindeki açıklamalarına Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan cevap geldi. Bankaların ve borsanın yaklaşık yüzde 70'inin yabancı sermayenin elinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Türk milletinin bu bankalara 150 katrilyon borcu var" dedi.
Türkiye kalkınmıyor çöküyor
"Bankaların çok kazanması milletin soyulduğu anlamına geliyor" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bankalar zengin olurken vatandaş ne yapıyor? Vatandaş iflas ediyor. Türk bankalarına bakıyorsunuz mevduat bize ait değil. Yüzde 30 oranında olan bizim bankalarımızın mevduatını sendikasyon kredileri oluşturuyor. Ne demek bu? Yabancı bankalardan ve devletlerden faizle para alıp, kasalarına koymuşlar. Türkiye'de iş yapan bu paralar. Dolayısıyla Türkiye'de para sirkülâsyonunun getirdiği kar, yabancıların oluyor ve yabancılara gidiyor. Biz kendi elimizle beraber kendi kaynaklarımızı banka yoluyla soyduruyoruz. Bu kalkınmak değil, çökmektir."
Elin atına binen tez iner
"Türk ekonomisi dışardan gelen sıcak parayla ayakta duruyor, bu para çekildiği anda tepetakla gideriz, elin atına binen çabuk iner" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin uyguladığı para politikasının milletin emeğinin yabancılara aktarılmasına neden olduğunu ifade etti. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Türkiye emeğini, alın terini bir tarafa koyuyor, yabancı ülkelerden borç alıp, hazinesine koyuyor, bu paranın mukabilinde parasını basıyor. Ne kadar borçlanmışsa o kadar soyuluyor. Vatandaşın üretim ve emeği heba olup, gidiyor. Karşı tarafa bunu aldığınız borç para mukabili bedava veriyorsunuz. Böyle bir ülkenin kalkınması mümkün olabilir mi?"
Ekonomistler görevini yerine getirmiyor
Ülkeyi yöneten siyasilerin bu konuda bilerek veya bilmeyerek milletin menfaatine aykırı bir politika izlediğini belirten BTP Lideri, ekonomistlerin de görevini layıkıyla yapmadığını söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Bizdeki ekonomistlerin hala bu konuyu ele alıp, halkı, devleti ve siyaseti ayıktırmıyor olmalarına ben hayret ediyorum. Bu adamlar ya ekonomiyi bilmiyorlar ve yahut da bunların hepsi tutulmuş. Ekonomiyi iyi bilen insanlar olarak kabul ettiklerimiz bile bu konuda hiçbir şey konuşmuyor."
Türkiye kendi parasını basmalı
Çözümün milli ekonomi modelinde ortaya koydukları esasların hayata geçirilmesinde olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı, "Türkiye üretiminin karşılığında senyoraj hakkını kullanarak kendi parasını basmalı" dedi. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Yapılacak olan iş, kendi milli kazancımızı, paraya tebdil edilmesidir. Buna Senyoraj hakkı denir. Yani gelirimizi paraya çevireceğiz. Bu bazen yüzde 40 olur, bazen yüzde 30 olur. Amerika yerine göre bunu yüzde 100 yüzde 200 basıyor. Eğer sen pazarını geliştirip, birkaç devleti de kendine bağlıyabilirsen o devletlerin varlığını da hesaba katarak daha fazla da para basabilirsin. Amerika nasıl senin üretimin karşılığında parasını basıyorsa, aynı oyunu sen oynayacaksın. Bu bir kuraldır. Ama bana göre bu işleri bilen ne bir siyasetçimiz ne de ilim adamımız kalmamıştır. İlim adamımız belki vardır ama sesini çıkartamıyor. Niye? Hemen başına basıyorlar sus bakalım, diyorlar. Bu yüzden kimse konuşamıyor. Milletimiz bu işi iyi görsün. Bunun tek çıkar yolu bizim ortaya koyduğumuz modeldir. Kapitalizm battı, komünizm ondan önce battı. Şimdi istesek de istemesek de tarih boyu dile getirilen ama bazı dönemlerde uygulama imkânı bulamayan bizim tezimiz hayata geçmesi lazım. İnsanlığın kurtuluşunun tek çaresi Milli Ekonomi Modeli'dir."
Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı, "ABD ve Avrupa'da büyük bankalar, finans kuruluşları ve sigorta şirketleri ciddi sıkıntılar yaşarken bizim finans sektörümüz büyüdü ve tek bir banka bile sıkıntı yaşamadı" şeklindeki açıklamalarına Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi, Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan cevap geldi. Bankaların ve borsanın yaklaşık yüzde 70'inin yabancı sermayenin elinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, "Türk milletinin bu bankalara 150 katrilyon borcu var" dedi.
Türkiye kalkınmıyor çöküyor
"Bankaların çok kazanması milletin soyulduğu anlamına geliyor" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Bankalar zengin olurken vatandaş ne yapıyor? Vatandaş iflas ediyor. Türk bankalarına bakıyorsunuz mevduat bize ait değil. Yüzde 30 oranında olan bizim bankalarımızın mevduatını sendikasyon kredileri oluşturuyor. Ne demek bu? Yabancı bankalardan ve devletlerden faizle para alıp, kasalarına koymuşlar. Türkiye'de iş yapan bu paralar. Dolayısıyla Türkiye'de para sirkülâsyonunun getirdiği kar, yabancıların oluyor ve yabancılara gidiyor. Biz kendi elimizle beraber kendi kaynaklarımızı banka yoluyla soyduruyoruz. Bu kalkınmak değil, çökmektir."
Elin atına binen tez iner
"Türk ekonomisi dışardan gelen sıcak parayla ayakta duruyor, bu para çekildiği anda tepetakla gideriz, elin atına binen çabuk iner" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin uyguladığı para politikasının milletin emeğinin yabancılara aktarılmasına neden olduğunu ifade etti. BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: "Türkiye emeğini, alın terini bir tarafa koyuyor, yabancı ülkelerden borç alıp, hazinesine koyuyor, bu paranın mukabilinde parasını basıyor. Ne kadar borçlanmışsa o kadar soyuluyor. Vatandaşın üretim ve emeği heba olup, gidiyor. Karşı tarafa bunu aldığınız borç para mukabili bedava veriyorsunuz. Böyle bir ülkenin kalkınması mümkün olabilir mi?"
Ekonomistler görevini yerine getirmiyor
Ülkeyi yöneten siyasilerin bu konuda bilerek veya bilmeyerek milletin menfaatine aykırı bir politika izlediğini belirten BTP Lideri, ekonomistlerin de görevini layıkıyla yapmadığını söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Bizdeki ekonomistlerin hala bu konuyu ele alıp, halkı, devleti ve siyaseti ayıktırmıyor olmalarına ben hayret ediyorum. Bu adamlar ya ekonomiyi bilmiyorlar ve yahut da bunların hepsi tutulmuş. Ekonomiyi iyi bilen insanlar olarak kabul ettiklerimiz bile bu konuda hiçbir şey konuşmuyor."
Türkiye kendi parasını basmalı
Çözümün milli ekonomi modelinde ortaya koydukları esasların hayata geçirilmesinde olduğunu ifade eden BTP Genel Başkanı, "Türkiye üretiminin karşılığında senyoraj hakkını kullanarak kendi parasını basmalı" dedi. Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Yapılacak olan iş, kendi milli kazancımızı, paraya tebdil edilmesidir. Buna Senyoraj hakkı denir. Yani gelirimizi paraya çevireceğiz. Bu bazen yüzde 40 olur, bazen yüzde 30 olur. Amerika yerine göre bunu yüzde 100 yüzde 200 basıyor. Eğer sen pazarını geliştirip, birkaç devleti de kendine bağlıyabilirsen o devletlerin varlığını da hesaba katarak daha fazla da para basabilirsin. Amerika nasıl senin üretimin karşılığında parasını basıyorsa, aynı oyunu sen oynayacaksın. Bu bir kuraldır. Ama bana göre bu işleri bilen ne bir siyasetçimiz ne de ilim adamımız kalmamıştır. İlim adamımız belki vardır ama sesini çıkartamıyor. Niye? Hemen başına basıyorlar sus bakalım, diyorlar. Bu yüzden kimse konuşamıyor. Milletimiz bu işi iyi görsün. Bunun tek çıkar yolu bizim ortaya koyduğumuz modeldir. Kapitalizm battı, komünizm ondan önce battı. Şimdi istesek de istemesek de tarih boyu dile getirilen ama bazı dönemlerde uygulama imkânı bulamayan bizim tezimiz hayata geçmesi lazım. İnsanlığın kurtuluşunun tek çaresi Milli Ekonomi Modeli'dir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.