'Utanmadan anasına genelevde çalışıyor dediniz'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den çok çarpıcı, 'İki ayyaş' tepkisi
02.03.2022 13:05:00





İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
AKP hükümetinin dış politikasını eleştiren Akşener şunları söyledi, "Bakın size hemen bir örnek vereyim. Geçen hafta, Sayın Erdoğan çıktı ve Ukrayna krizinde, NATO'yu göreve çağırdı. Ukrayna'ya daha fazla destek olmuyorlar diye, NATO ülkelerini eleştirdi, içeride de gazetelere demeç verdi. Aynı günün akşamında ise, Strazburg'da, Rusya'nın, Avrupa Konseyi'ndeki üyelik haklarının, askıya alınmasına dair, bir oylama vardı. Peki orada ne oldu? Sabah, Rusya'yı eleştiren ve batılı devletleri göreve çağıran Sayın Erdoğan, aynı günün akşamı, konseyin 47 ülkesinden, bir tek Ermenistan'ın, Rusya'ya destek olduğu oylamada, çekimser kaldı. Aynı gün. İşte size, Ak Parti iktidarının, dış politikada memleketimizi düşürdüğü kırılgan durum. Türkiye gibi, zorlu bir coğrafyada yer alan bir ülkede, denge politikası yapabilmek, maharet ve liyakat ister. Ancak Ak Parti iktidarları döneminde, ikisi de maalesef kalmadı. O nedenle, denge politikası yapalım derken, Türkiye'yi ve dış ilişkilerini dengesizliğe ittiler. Oysa yapılacak basitti. Bu oylamada, Türkiye'nin yalnız kalmasına sebebiyet vermeyecektiniz. Çünkü diplomasi, Türkiye'yi uluslararası alanda yalnızlaştırmak değildir. Artık tüm dünyada, yeni bir dönemin başladığına inanıyorum. Memleketimiz, badireler coğrafyasında, badireli zamanlara alışkın bir ülkedir. Ancak bizler, yaşanan bu badirelere sadece, milletimizi, topraklarımızı ve egemenliğimizi korumak ve kollamak adına müdahil oluruz. Çünkü biliriz ki; Bu prensibe bağlı kalınmadığı zaman, "galip kahraman olma hayalleri", süratle "galiz kahramanlığa" dönüşür. Tarihimiz, bunun nice örnekleriyle doludur. Ve şanlı tarihimiz, havanda su dövmenin yeri değil, ders alıp gelişmenin mutfağıdır.
Nitekim; Lozan'ı ve Montrö'yü imzalayıp, Anadolu ve Trakya'nın tapusunu, milletin, evrak-ı metrukesine koyanlar; barışın bedelini unutmayalım diye, "Yurtta barış, cihanda barış." demişlerdir. Devlerin savaşında, bu toprakların genç fidanları, başkalarının ütopyaları uğruna, toprağa düşmesin diye, 'Ne başkasının bir karış toprağında gözümüz var, ne de başkasına bir karış toprak veririz' demişlerdir."
İki ayyaş tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişteki ,'İki Ayyaş' sözlerini hatırlatan Akşener şunları söyledi,
"Türkiye, böylesine hassas bir dönemde, burnunun ucunu bile görmekten aciz olduğu halde, görmediği ufkun ardındakilerin masalını, milletine anlatma cüretini kendine hak gören, laf ebeleri tarafından, sevk ve idare ediliyor. Öyle ki; 1'inci Dünya Savaşı'nın yangınının küllerinden, bir memleket kuranların, hakir görüldüğü, 2'inci Dünya Savaşı'nın yangınını bu memlekete sıçratmayanların basiretsiz bulunduğu bir acayip delilik hali. Hani iki ayyaş deniliyor ya ondan bahsediyorum. Kimse de sesini çıkarmıyor ya ondan bahsediyorum. Birinci ayyaş dedikleri birinci dünya savaşının küllerinden bir devlet bir ülke kurdu. Anadolu'nun her evinde en az iki gencimizin şehit olduğu bir dönemden bahsediyorum. Havza'dan Amasya'ya giderken otomobilinin tekerliği patladığında onun tamiri için beklerken çit süren bir çiftçinin yanına giden Gazi Mustafa Kemal der ki 'İzmir işgal edildi efendi sen çiftini sürüyorsun haberin mi yoktur yoksa nedir?'
Beyim haberim var ama oğlum Çanakkale'de Abim Yemen'de Sarıkamış'taki ailesinin fertlerini sayar.
Bu kadar erkeğin evladı bana bakıyor. Bu topal ayakla kırık kola bu gariban öküze bakıyor. Onun için bu tarlayı sürmek zorundayım. Hele İzmir'deki işgalciler gelsin tarlamın sınırına o zaman bakarım.
Bunu diyen o çiftçiden o köylüden yıllar sonra Afet İnan Gaziye sorar, 'ne olmuştur?' Der ki 'Sakarya'da şehit düştü.'
Tamam mı! İşte bu devlet bu akılla bu vicdanla bu yürekle kuruldu. Ayyaş dediğiniz buydu. Utanmadan anasına genelevde çalışıyor dediniz. Ayıp ayıp ayıp! İkinci ayyaş dediğiniz II. Dünya Savaşı'na sokmadı bu ülkeyi, bir gencinin burnunun kanamasına izin vermedi!"
AKP hükümetinin dış politikasını eleştiren Akşener şunları söyledi, "Bakın size hemen bir örnek vereyim. Geçen hafta, Sayın Erdoğan çıktı ve Ukrayna krizinde, NATO'yu göreve çağırdı. Ukrayna'ya daha fazla destek olmuyorlar diye, NATO ülkelerini eleştirdi, içeride de gazetelere demeç verdi. Aynı günün akşamında ise, Strazburg'da, Rusya'nın, Avrupa Konseyi'ndeki üyelik haklarının, askıya alınmasına dair, bir oylama vardı. Peki orada ne oldu? Sabah, Rusya'yı eleştiren ve batılı devletleri göreve çağıran Sayın Erdoğan, aynı günün akşamı, konseyin 47 ülkesinden, bir tek Ermenistan'ın, Rusya'ya destek olduğu oylamada, çekimser kaldı. Aynı gün. İşte size, Ak Parti iktidarının, dış politikada memleketimizi düşürdüğü kırılgan durum. Türkiye gibi, zorlu bir coğrafyada yer alan bir ülkede, denge politikası yapabilmek, maharet ve liyakat ister. Ancak Ak Parti iktidarları döneminde, ikisi de maalesef kalmadı. O nedenle, denge politikası yapalım derken, Türkiye'yi ve dış ilişkilerini dengesizliğe ittiler. Oysa yapılacak basitti. Bu oylamada, Türkiye'nin yalnız kalmasına sebebiyet vermeyecektiniz. Çünkü diplomasi, Türkiye'yi uluslararası alanda yalnızlaştırmak değildir. Artık tüm dünyada, yeni bir dönemin başladığına inanıyorum. Memleketimiz, badireler coğrafyasında, badireli zamanlara alışkın bir ülkedir. Ancak bizler, yaşanan bu badirelere sadece, milletimizi, topraklarımızı ve egemenliğimizi korumak ve kollamak adına müdahil oluruz. Çünkü biliriz ki; Bu prensibe bağlı kalınmadığı zaman, "galip kahraman olma hayalleri", süratle "galiz kahramanlığa" dönüşür. Tarihimiz, bunun nice örnekleriyle doludur. Ve şanlı tarihimiz, havanda su dövmenin yeri değil, ders alıp gelişmenin mutfağıdır.
Nitekim; Lozan'ı ve Montrö'yü imzalayıp, Anadolu ve Trakya'nın tapusunu, milletin, evrak-ı metrukesine koyanlar; barışın bedelini unutmayalım diye, "Yurtta barış, cihanda barış." demişlerdir. Devlerin savaşında, bu toprakların genç fidanları, başkalarının ütopyaları uğruna, toprağa düşmesin diye, 'Ne başkasının bir karış toprağında gözümüz var, ne de başkasına bir karış toprak veririz' demişlerdir."
İki ayyaş tepkisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişteki ,'İki Ayyaş' sözlerini hatırlatan Akşener şunları söyledi,
"Türkiye, böylesine hassas bir dönemde, burnunun ucunu bile görmekten aciz olduğu halde, görmediği ufkun ardındakilerin masalını, milletine anlatma cüretini kendine hak gören, laf ebeleri tarafından, sevk ve idare ediliyor. Öyle ki; 1'inci Dünya Savaşı'nın yangınının küllerinden, bir memleket kuranların, hakir görüldüğü, 2'inci Dünya Savaşı'nın yangınını bu memlekete sıçratmayanların basiretsiz bulunduğu bir acayip delilik hali. Hani iki ayyaş deniliyor ya ondan bahsediyorum. Kimse de sesini çıkarmıyor ya ondan bahsediyorum. Birinci ayyaş dedikleri birinci dünya savaşının küllerinden bir devlet bir ülke kurdu. Anadolu'nun her evinde en az iki gencimizin şehit olduğu bir dönemden bahsediyorum. Havza'dan Amasya'ya giderken otomobilinin tekerliği patladığında onun tamiri için beklerken çit süren bir çiftçinin yanına giden Gazi Mustafa Kemal der ki 'İzmir işgal edildi efendi sen çiftini sürüyorsun haberin mi yoktur yoksa nedir?'
Beyim haberim var ama oğlum Çanakkale'de Abim Yemen'de Sarıkamış'taki ailesinin fertlerini sayar.
Bu kadar erkeğin evladı bana bakıyor. Bu topal ayakla kırık kola bu gariban öküze bakıyor. Onun için bu tarlayı sürmek zorundayım. Hele İzmir'deki işgalciler gelsin tarlamın sınırına o zaman bakarım.
Bunu diyen o çiftçiden o köylüden yıllar sonra Afet İnan Gaziye sorar, 'ne olmuştur?' Der ki 'Sakarya'da şehit düştü.'
Tamam mı! İşte bu devlet bu akılla bu vicdanla bu yürekle kuruldu. Ayyaş dediğiniz buydu. Utanmadan anasına genelevde çalışıyor dediniz. Ayıp ayıp ayıp! İkinci ayyaş dediğiniz II. Dünya Savaşı'na sokmadı bu ülkeyi, bir gencinin burnunun kanamasına izin vermedi!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.