'Üstünlük Mehdi ile gerçekleşecektir'
İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Galebe ve üstünlük Âl-i Muhammed'den olan Mehdi kıyam edince gerçekleşecektir. Öyle ki, yeryüzünde Hz. Muhammed Mustafa'yı (onun peygamberliğini) ikrar etmeyen kimse kalmaz".
06.10.2016 00:00:00
Hz. Mehdi (a.s) ile ilgili Kur'an'da geçen ayetler hususunda Ehl-i Beyt İmamlarının açıklamaları şöyledir:
Bazı ayetlerde, Allah'ın İslam dinini bütün dinlere galip kılmayı irade ettiği açıklanmıştır. Örneğin şu ayetlerde:
Tevbe suresi, 33. ayet: "Müşrikler istemese de dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Saff suresi, 9. ayet: "Müşrikler istemese de dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Fetih suresi, 28. ayet: "O kendi peygamberini hidayet ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi. (Bu büyük vaade) şahit olarak Allah yeter."
Bu ayetlerde, İslam dininin kültürel, iktisadî ve siyasi açıdan bütün yeryüzünde ve dünya çapında diğer dinlere karşı üstünlüğü ve galebesi söz konusu edilmiştir.
Bu ayetlerin bir öncesine bakılırsa, ayetlerin ne demek istediği daha bir netlik kazanır. Tevbe suresinde söz konusu ayetin öncesi şöyledir: "Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah mutlaka kendi nurunu tamamlamak ister."
Saff suresindeki ilgili ayetten önce ise şu ayet yer almıştır: "Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlayacaktır."
İmam Sâdık (a.s) Tevbe suresindeki ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Allah'a and olsun ki, bu ayette zikredilen vaat henüz gerçekleşmiş değildir. Kaim (kıyam edecek olan Hz. Mehdi) zuhur edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kaim zuhur ettiğinde onun kıyam ve zuhurundan rahatsızlık duymayacak olan hiçbir kâfir ve müşrik kalmayacaktır. Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içinde de olsa, o taş dile gelecek ve 'Ey mü'min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür' diyecektir." (Kemalü'd-Din ve Tamamu'n-Nimet, c.2, s.670).
Hz. Ali (a.s) bu ayeti okuduğunda Ubade, "Acaba bu üstünlük ve galebe gerçekleşti mi?" diye sordu.
Orada bulunanlar "Evet" dediler.
Bunu üzerine Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "Hayır, canım elinde olan Allah'a and olsun ki, bu galebe ve üstünlük, ancak yeryüzünde sabah ve akşam 'La ilâhe illallah' sesi yükselmeyen hiçbir bayındır yer kalmayınca gerçekleşir."
İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bu galebe ve üstünlük Âl-i Muhammed'den olan Mehdi kıyam edince gerçekleşecektir. Öyle ki, yeryüzünde Hz. Muhammed Mustafa'yı (onun peygamberliğini) ikrar etmeyen kimse kalmaz."
Bazı ayetlerde, Allah'ın İslam dinini bütün dinlere galip kılmayı irade ettiği açıklanmıştır. Örneğin şu ayetlerde:
Tevbe suresi, 33. ayet: "Müşrikler istemese de dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Saff suresi, 9. ayet: "Müşrikler istemese de dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için Resûlünü hidayet ve hak dinle gönderen O'dur."
Fetih suresi, 28. ayet: "O kendi peygamberini hidayet ve hak din ile, diğer bütün dinlere karşı üstün kılmak için gönderdi. (Bu büyük vaade) şahit olarak Allah yeter."
Bu ayetlerde, İslam dininin kültürel, iktisadî ve siyasi açıdan bütün yeryüzünde ve dünya çapında diğer dinlere karşı üstünlüğü ve galebesi söz konusu edilmiştir.
Bu ayetlerin bir öncesine bakılırsa, ayetlerin ne demek istediği daha bir netlik kazanır. Tevbe suresinde söz konusu ayetin öncesi şöyledir: "Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah mutlaka kendi nurunu tamamlamak ister."
Saff suresindeki ilgili ayetten önce ise şu ayet yer almıştır: "Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler istemese de Allah, kendi nurunu tamamlayacaktır."
İmam Sâdık (a.s) Tevbe suresindeki ayetle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: "Allah'a and olsun ki, bu ayette zikredilen vaat henüz gerçekleşmiş değildir. Kaim (kıyam edecek olan Hz. Mehdi) zuhur edinceye kadar da bu gerçekleşmeyecektir. Kaim zuhur ettiğinde onun kıyam ve zuhurundan rahatsızlık duymayacak olan hiçbir kâfir ve müşrik kalmayacaktır. Kâfir veya müşrik olan bir kimse, taşın içinde de olsa, o taş dile gelecek ve 'Ey mü'min! İçimde bir kâfir var, beni kır ve onu öldür' diyecektir." (Kemalü'd-Din ve Tamamu'n-Nimet, c.2, s.670).
Hz. Ali (a.s) bu ayeti okuduğunda Ubade, "Acaba bu üstünlük ve galebe gerçekleşti mi?" diye sordu.
Orada bulunanlar "Evet" dediler.
Bunu üzerine Hz. Ali (a.s.) şöyle buyurdu: "Hayır, canım elinde olan Allah'a and olsun ki, bu galebe ve üstünlük, ancak yeryüzünde sabah ve akşam 'La ilâhe illallah' sesi yükselmeyen hiçbir bayındır yer kalmayınca gerçekleşir."
İmam Muhammed Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bu galebe ve üstünlük Âl-i Muhammed'den olan Mehdi kıyam edince gerçekleşecektir. Öyle ki, yeryüzünde Hz. Muhammed Mustafa'yı (onun peygamberliğini) ikrar etmeyen kimse kalmaz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.