Üreten de, satan da dert küpü
BMD Başkanı Sinan Öncel ile TASD Başkanı Berke İçten ve TGSD Başkanı Ramazan Kaya, ortak basın toplantısında sektörlerindeki sorunları değerlendiren başkanlar, çözüm önerilerini sıraladı. BMD Başkanı Sinan Öncel, fahiş kira artış taleplerinin perakende sektörünü vurduğunu söyledi. TASD Başkanı Berke İçten, "Ham madde ithalatında yüzde 100'ü aşan vergiler makul seviyelere indirilmeli" dedi.
22.08.2024 23:02:00
AHMET TURAN YİĞİT
AHMET TURAN YİĞİT
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Sinan Öncel, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Berke İçten ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ramazan Kaya İstanbul'da düzenledikleri ortak basın toplantısında hükümetten ham madde ve yarı mamul ithalatında uygulanan ek vergi oranlarının düşürülmesini talep etti. BMD Başkanı Öncel, 279 markanın katılımıyla gerçekleştirdiklerini son anketlerinden söz ederek, Temmuz ayında markalarının yüzde 66'sının adet satışının hazirana göre gerilediğini, aynı dönemde cirosunun daraldığını beyan eden markaların oranının ise yüzde 35 olduğunu aktardı. Öncel, Hazirandan Temmuza geçişte her üç firmadan ikisinin adet satışının, birinin de cirosunun daraldığını vurguladı.
Perakendede satışlar çakıldı
Öncel, 514 üyelerinden 101'inn hazır giyim, 90'ının da ayakkabı sattığına işaret ederek, hazır giyim ve ayakkabı kategorilerinde ortalamanın da üzerinde bir gerileme yaşandığını ifade ederek, "Özetle söylemek gerekirse perakende satışları Temmuzda sert fren yaptı. Temmuzdan Temmuza yıllık değişime baktığımızda ise markaların yüzde 58'inde adet satışlarının düştüğünü görüyoruz. Temmuz 2023'e göre ciro artışının resmi enflasyonun altında kaldığını beyan eden markalarımızın oranı yüzde 66'ya ulaşmış bulunuyor. Bu tablo söz konusu markaların cirolarındaki artışın giderleri karşılayamadığı anlamına geliyor" diye konuştu.
İşyerleri fahiş kira zamlarıyla karşı karşıya
Markalar için işçilik, ortak alan giderleri ve ham maddenin en önemli maliyet kalemlerinden olduğunu belirten Öncel, şöyle devam etti: "10 uzama yılı sona eren kontratlarda 4-5 kat kira artış talepleriyle karşılaşıyoruz. Son bir yılda işyeri kiraları dolar bazında yüzde 32.11 artı. Ocak 2021'de 100 bin lira olan kira bu yıl Ocak ayında 400 bine çıktı. Oysa 100'nin liralık ürünün karşılığı 226 bin liraya ulaştı. Sözleşmesi sona eren dükkanlara 2-4 kat kira artışı öneriliyor. Turist satışlarının toplam satışlar içindeki payı da yüzde 4'e düştü. Toplamda 1.6 milyon çalışanımız var. Fahiş kira artış talepleri ve ham madde ithalatında uygulanan yüksek vergiler başta olmak üzere, tüm maliyet artışları er veya geç fiyatlara yansıyor ve enflasyonla mücadeleyi olumsuz etkiliyor."
Öncel, sektördeki hasarın daha fazla büyümeden ham madde ithalatındaki yüksek gümrük vergileri ve ciro kirası içeren kontratlar konusunda mevzuatın güncellenmesi gerektiğini dile getirdi.
Türkiye'de üretim maliyetli
TASD Başkanı Berke İçten de yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan ayakkabı endüstrisinin son iki yıla kadar net ihracatçıyken, yüksek maliyet artışlarına paralel olarak sektörün yurt dışında pazar kaybettiğini, ithalatın da arttığını söyledi. Türkiye'nin yurtdışında fiyat tutturamadığını dile getiren İçten, şunları söyledi: "Girdi maliyetleri ile kur arasındaki makas giderek açıldığı için fiyat tutturamıyor, Asya'daki rakiplerimize göre çok pahalı kalıyoruz. Örneğin bir çift spor ayakkabı için kullanılacak malzemeyi hesapladığımızda Çin ile Türkiye arasında 3.9 dolarlık fiyat farkı oluşuyor. İşçilik ve diğer maliyet kalemlerini eklediğimizde fark çok daha açılıyor. Vietnam'da işçi maaşı 300-350 dolar, Endonezya'da 150-200 dolar… Türkiye'de 1000 doları geçiyor işçinin maliyeti. Türkiye'de üretim maliyeti artıyor. Çin'de 5000 dolar olan ham madde vergilerle Türkiye'de 12 bin 245 dolara çıkıyor. Ana sanayiyi aşağı çeken bir yan sanayi koruması olmamalı. Bu durumda yan sanayi sektörü kendini geliştirmek istemiyor. Bir de taklit ayakkabı sorunu var. Taklidi yapılan ürün global markaya zarar vermiyor. Tüketici, yerli ürün yerine global markanın çakmasını alıyor. Bu durum iç piyasada kan kaybetmemize yol açıyor. Öte yandan ayakkabıda global markaların Türkiye'de üretim yapması sağlanmalı. Bu en az yüzde 40 olmalı. Yılık 200 bin çifte ulaşıyor taklit ürün. Sahte taklit ürün satan bir firmanın batması sonucu piyasaya verdiği zarar 800 milyon TL. Pek çok kalemde Türkiye pahalı, sadece ayakkabıda değil." İçten, ayakkabı sektörünün yıllık 70-80 milyon dolarlık ham madde ve yan sanayi ithalatının olduğunu belirterek, "6 milyar dolarlık ticaret hacminin olduğu sektörde bu miktarın normal olduğunu değerlendiriyoruz. Dolayısıyla yan sanayicilerin ithalat vergilerin artırılması yönündeki taleplerine katılmıyoruz. Yan sanayiye getirilecek ek vergilerin bitmiş ürün fiyatını artırmaktan başka bir işe yaramayacağını değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.
Hazır giyimde de vaziyet kötü
TGSD Başkanı Ramazan Kaya da Türk hazır giyim sektörünün, küresel piyasalardaki zorluklar ve ekonomik koşulları nedeniyle üretimden ihracata kayıplar verdiğini ancak sektörün sahip olduğu tecrübe ve güçlü altyapısı sayesinde bu zorlu dönemi geride bırakma konusunda kararlı olduklarını söyledi. Kaya, "Sektörümüzde sıkıntı 2025 ortasına kadar sürecek. Döviz kurları baskılanırsa bunu kaldıracak gücümüz yok. Önümüzdeki 4 ayda da kârlılık da artmayacak" dedi.
Kaya, şunları söyledi: "Hazır giyim sektörü olarak perakende ve ayakkabı sektörü ile ortak sıkıntılarımız bulunuyor. Kira giderleri, işçilik maliyetleri, sahte ürün gibi zorlukları aşmak ve sektörlerimizin sürdürülebilirliğini sağlamak için belirli noktalarda birlikte hareket etmeliyiz. Bu güç birliği yalnızca sektörlerimize değil ülke ekonomimize de değer katar."