Fenerbahçe sahasında Bodrumspor'u 2-0 yendi. Fenerbahçe kazandı kazanmasına ama ortaya koyduğu futbol kimseyi tatmin etmemiştir.
Hafta içinde Manchester United'a karşı başarılı bir performans ortaya koyan Fenerbahçe için acaba bundan sonra vites yükseltir mi diye fikirler ileri sürülmüştü.
Bazı yorumcular Manchester United performansından sonra Fenerbahçe'nin futbolunun olumlu anlamda yükselişe geçeceğini söylemişlerdi.
Ne var ki Fenerbahçe'nin Bodrumspor karşısında ortaya koyduğu futbol kelimenin tam anlamıyla hayal kırıklığı idi.
Her şeyden önce Fenerbahçe'nin sağ kanadı çalışmıyor.
Bodrumspor karşısında ilk 11'de başlayan İrfan Can Kahveci bir türlü istenileni veremedi.
Maç başında sıklıkla topla buluşsa da birçok hata yaptı. Ortaları kötü ve isabetsiz, pasları ise hedefsiz idi.
İrfan kendisine verilen şansı iyi kullanamadı.
Maçın ikinci yarısında onun yerine Mourinho'nun gözdesi Dusan Tadiç girdi. Girdi girmesine ama o da döküldü.
İrfan isabetsiz de olsa ortalar yaparken Tadiç'ten bunu dahi göremedik. Tadiç birçok pozisyonda top kontrolünde çok zorlandı.
Peki Fenerbahçe'yi kurtaran oyuncular kimlerdi? Başta Sofyan Amrabat söylenebilir.
Amrabat temposu düşük bir oyuncu. Dolayısıyla futbolu demode.
Yine de Bodrum karşısındaki Amrabat savunmadan topu çıkarmakta sürekli inisiyatif aldı. Pasları genelde isabetli idi.
Amrabat pas trafiğini de iyi yönetti.
Bodrumspor ise kötünün de kötüsü bir performans sergiledi.
Karşılaşmanın başında Fenerbahçe'yi önde karşılamaya çalışsa da maçın tamamında hiçbir varlık gösteremedi.
75'ten sonra cılız hücum denemeleri ciddiye bile alınamaz.
Fenerbahçe'nin diğer bir ortalama üstü performans sergileyen oyuncusu Maximin idi.
Maximin'in şikayet konusu olan çok fazla top öldürerek oynaması olgusuna bu karşılaşmada rastlamadık.
Artık malum Maximin çok süratli bir oyuncu. Delici bir oyuncu olarak nitelendirilmesi yanlış olmaz.
Maç boyunca arkadaşlarına birçok pozisyon hazırlayıp serviste bulundu.
Maximin'in stili ile ilgili bir şey dikkatimi çekti. Maximin çok süratli ama çalım yetenekleri sınırlı gibi.
Daha ziyade topu karşısındaki rakibinden kurtarmak için rakibinin yanından 3-5 metre ileri atıyor.
Sonra ise hızlı bir koşu ile rakibinin yanından geçip onu ekarte ediyor.
Mourinho 69'da Maximin'i oyundan aldı. İyi performans sergileyen Maximin'i oyundan neden aldığını anlamlandırmak güç doğrusu.
Bu vesile şunu söylemek isterim. Maximin özelinde konuşacak olursak bazı futbolcular oyun içinde stilleri ve teknikleri ile istikrarlı görüntüler veriyorlar.
Dediğim gibi örneğin Maximin topu aldığında artık herkes biliyor ki topla süratle ileri gidecek ve büyük ihtimalle pas üretmeyecek. Yani ezberden belli bir stili uyguluyor.
Öte yandan bu maç özelinde örneğin İrfan Can'ı alırsak belli bir stil gösteremediğini söyleyebiliriz.
Ben daha çok istikrarlı bir şekilde belli stili olan oyuncuların daha bilinçli hareketler yaptıkları kanısındayım.
Bilinçli hareketler de sonuçta daha organize bir futbol ortaya çıkarıyor. O yüzden bu maçtaki Maximin'i İrfan Can'a tercih ederim.
Fenerbahçeli futbolcular son vuruşlarda beceriksiz idiler.
27'de İsmail Yüksek, 29'da Dzeko, 53'te Kostiç ve de 86'da Becao topu havalara dikerek auta yolladılar.
Bir maçta bu kadar çok ziyan edilen şut denemesi fazla lüks işin açıkçası.
Fenerbahçe'nin hocası Mourinho bu maçta çift santrfor ile oynadı.
Çift santrforlu oyunu o kadar tutmuyorum ama bu tarz Fenerbahçe'nin oyununda o kadar sırıtmadı işin açıkçası.
Oyuna sonradan giren Cenk Tosun oldukça formsuz. Bir iki güzel pası var ama hepsi o.
Yine oyuna sonradan giren Oğuz Aydın'ın sol açıkta koşacak hali yoktu.
Fenerbahçe'nin attığı ilk golde Bodrumspor kalecisi topu uzaklaştıramadı ve En-Nesyri kafayla golü attı.
Bu pozisyonda Dzeko'nun kaleciye faul yapmadan onu rahatsız etmesi Dzeko adına olumlu bir hareket olarak değerlendirilebilir.
Fenerbahçe'nin attığı ikinci golde de Bodrumsporlu kalecinin hatası vardı.
Topu uzaklaştırmak isterken Amrabat'a yolladı.
Gelişen pozisyonda Dzeko'nun düzgün vuruşu övgüyü hak ediyor.
Kaleci hatalarından da anlaşılacağı üzere Fenerbahçe'nin golleri organize olmayan basit goller idi.
Evet Bodrum karşısında beklenen olmadı ve de Fenerbahçe'nin futbolu vites yükseltmedi.
Bakalım önümüzdeki günlerde özlenen Fenerbahçe'yi izleyebilecek miyiz?
Hafta içinde Manchester United'a karşı başarılı bir performans ortaya koyan Fenerbahçe için acaba bundan sonra vites yükseltir mi diye fikirler ileri sürülmüştü.
Bazı yorumcular Manchester United performansından sonra Fenerbahçe'nin futbolunun olumlu anlamda yükselişe geçeceğini söylemişlerdi.
Ne var ki Fenerbahçe'nin Bodrumspor karşısında ortaya koyduğu futbol kelimenin tam anlamıyla hayal kırıklığı idi.
Her şeyden önce Fenerbahçe'nin sağ kanadı çalışmıyor.
Bodrumspor karşısında ilk 11'de başlayan İrfan Can Kahveci bir türlü istenileni veremedi.
Maç başında sıklıkla topla buluşsa da birçok hata yaptı. Ortaları kötü ve isabetsiz, pasları ise hedefsiz idi.
İrfan kendisine verilen şansı iyi kullanamadı.
Maçın ikinci yarısında onun yerine Mourinho'nun gözdesi Dusan Tadiç girdi. Girdi girmesine ama o da döküldü.
İrfan isabetsiz de olsa ortalar yaparken Tadiç'ten bunu dahi göremedik. Tadiç birçok pozisyonda top kontrolünde çok zorlandı.
Peki Fenerbahçe'yi kurtaran oyuncular kimlerdi? Başta Sofyan Amrabat söylenebilir.
Amrabat temposu düşük bir oyuncu. Dolayısıyla futbolu demode.
Yine de Bodrum karşısındaki Amrabat savunmadan topu çıkarmakta sürekli inisiyatif aldı. Pasları genelde isabetli idi.
Amrabat pas trafiğini de iyi yönetti.
Bodrumspor ise kötünün de kötüsü bir performans sergiledi.
Karşılaşmanın başında Fenerbahçe'yi önde karşılamaya çalışsa da maçın tamamında hiçbir varlık gösteremedi.
75'ten sonra cılız hücum denemeleri ciddiye bile alınamaz.
Fenerbahçe'nin diğer bir ortalama üstü performans sergileyen oyuncusu Maximin idi.
Maximin'in şikayet konusu olan çok fazla top öldürerek oynaması olgusuna bu karşılaşmada rastlamadık.
Artık malum Maximin çok süratli bir oyuncu. Delici bir oyuncu olarak nitelendirilmesi yanlış olmaz.
Maç boyunca arkadaşlarına birçok pozisyon hazırlayıp serviste bulundu.
Maximin'in stili ile ilgili bir şey dikkatimi çekti. Maximin çok süratli ama çalım yetenekleri sınırlı gibi.
Daha ziyade topu karşısındaki rakibinden kurtarmak için rakibinin yanından 3-5 metre ileri atıyor.
Sonra ise hızlı bir koşu ile rakibinin yanından geçip onu ekarte ediyor.
Mourinho 69'da Maximin'i oyundan aldı. İyi performans sergileyen Maximin'i oyundan neden aldığını anlamlandırmak güç doğrusu.
Bu vesile şunu söylemek isterim. Maximin özelinde konuşacak olursak bazı futbolcular oyun içinde stilleri ve teknikleri ile istikrarlı görüntüler veriyorlar.
Dediğim gibi örneğin Maximin topu aldığında artık herkes biliyor ki topla süratle ileri gidecek ve büyük ihtimalle pas üretmeyecek. Yani ezberden belli bir stili uyguluyor.
Öte yandan bu maç özelinde örneğin İrfan Can'ı alırsak belli bir stil gösteremediğini söyleyebiliriz.
Ben daha çok istikrarlı bir şekilde belli stili olan oyuncuların daha bilinçli hareketler yaptıkları kanısındayım.
Bilinçli hareketler de sonuçta daha organize bir futbol ortaya çıkarıyor. O yüzden bu maçtaki Maximin'i İrfan Can'a tercih ederim.
Fenerbahçeli futbolcular son vuruşlarda beceriksiz idiler.
27'de İsmail Yüksek, 29'da Dzeko, 53'te Kostiç ve de 86'da Becao topu havalara dikerek auta yolladılar.
Bir maçta bu kadar çok ziyan edilen şut denemesi fazla lüks işin açıkçası.
Fenerbahçe'nin hocası Mourinho bu maçta çift santrfor ile oynadı.
Çift santrforlu oyunu o kadar tutmuyorum ama bu tarz Fenerbahçe'nin oyununda o kadar sırıtmadı işin açıkçası.
Oyuna sonradan giren Cenk Tosun oldukça formsuz. Bir iki güzel pası var ama hepsi o.
Yine oyuna sonradan giren Oğuz Aydın'ın sol açıkta koşacak hali yoktu.
Fenerbahçe'nin attığı ilk golde Bodrumspor kalecisi topu uzaklaştıramadı ve En-Nesyri kafayla golü attı.
Bu pozisyonda Dzeko'nun kaleciye faul yapmadan onu rahatsız etmesi Dzeko adına olumlu bir hareket olarak değerlendirilebilir.
Fenerbahçe'nin attığı ikinci golde de Bodrumsporlu kalecinin hatası vardı.
Topu uzaklaştırmak isterken Amrabat'a yolladı.
Gelişen pozisyonda Dzeko'nun düzgün vuruşu övgüyü hak ediyor.
Kaleci hatalarından da anlaşılacağı üzere Fenerbahçe'nin golleri organize olmayan basit goller idi.
Evet Bodrum karşısında beklenen olmadı ve de Fenerbahçe'nin futbolu vites yükseltmedi.
Bakalım önümüzdeki günlerde özlenen Fenerbahçe'yi izleyebilecek miyiz?
Akın Göksu / diğer yazıları
- Sonu başından belli / 24.11.2024
- Yolun sonunu beklemekten yoruldum / 20.11.2024
- Bitiremedik / 17.11.2024
- Yunus'u da görün / 11.11.2024
- Elbette favoriyiz / 08.11.2024
- Semih açıldı, Beşiktaş coştu / 07.11.2024
- Yine kötü hakemlik vardı / 04.11.2024
- Beşiktaş için kırılma maçıydı / 03.11.2024
- Sonuncu dakikanın hatırına / 29.10.2024
- Sağ kanatta çözümsüzlük / 28.10.2024
- Yolun sonunu beklemekten yoruldum / 20.11.2024
- Bitiremedik / 17.11.2024
- Yunus'u da görün / 11.11.2024
- Elbette favoriyiz / 08.11.2024
- Semih açıldı, Beşiktaş coştu / 07.11.2024
- Yine kötü hakemlik vardı / 04.11.2024
- Beşiktaş için kırılma maçıydı / 03.11.2024
- Sonuncu dakikanın hatırına / 29.10.2024
- Sağ kanatta çözümsüzlük / 28.10.2024