Hemen baştan söylemek lazım ki Fenerbahçe çok süratli ve oldukça mücadele ettiği maçta rakibi Ümraniyespor'u yenmeyi beceremedi.
Ümraniye resmen 3 puanı kaçırdı. Karşılaşmada maç boyunca heyecan ve tempo hiç düşmedi.
Her iki takım da başa baş dişe diş mücadele ettiler. İşin açıkçası Ümraniyespor çok akılcı şekilde Fenerbahçe'nin üzerine gitti.
Durup savunmada bekleyip Fenerbahçe'nin üzerlerine gelmesini bekleseler onlar için mağlubiyet kaçınılmaz olurdu.
Şimdi Fenerbahçe açısından şunu söylemek şart futbolda organize olmadan bir maçı kazanma şansınız çok az.
Çok koşabilirsiniz çok mücadele edebilirsiniz ama takım olarak uyumlu ve pasa dayalı bir oyun oynamıyorsunuz bir maçı kazanma şansınız çok az.
Futbol bir koşu oyunu değil. Pasa dayalı bir takım oyunu. Fenerbahçe Ümraniye maçında tüm hatlarıyla bu anlamda sınıfta kaldı.
Fenerbahçe'nin akordu bozuktu. Bence bunda Lincoln'ün forvet arkası başlayıp Rossi'nin sol açık oynaması etkili oldu.
O mevkide Lincoln Fenerbahçe'yi organize etmekte başarılı olamadı. Rossi merkezde oynamalı Lincoln ise sol tarafta başlamalıydı.
Aroa zaten tamamıyla tek yönlü bir oyuncu. Oyunun savunma yönünü oynuyor ama hücum etkinliği fazla değil.
Ne var ki oynadığı mevki bugünün futbolunda iki yönlü oynayabilen bir oyuncu talep ediyor. Arao'nun hücum yönü biraz eksik.
King zaten gerçek anlamda etkisiz eleman. İlk yarının son anları hariç sahada var mı yok mu belli değildi.
Sonuç olarak Fenerbahçe bu gibi nedenlerle istediği gibi topu kullanamadı. Oyuna hakim olamadı. Bu da ligin başında hemen bir puan kaybını getirdi.
Fenerbahçe'de tüm oyuncular vasat düzeydeydi. Valencia sürekli maçın içindeydi.
Valencia'yı dikkatle takip ettim. İyi oynayan oyunculardan olan Valencia bile 7'de rakibini geçemedi.
9'da orta yapamadı. 12'de de zamanında şut çekemeyerek 3 atağı başlamadan bitirdi.
İkinci yarıda ise 58'de ayağından topu açıp yine bir atağı tüketti.
Valencia 22'de sarı kart gördü ama bu pozisyon rahatlıkla kırmızı kart olabilirdi. Açık net bir biçimde rakibinin karnına kasti bir tekme atıyor.
Sarı ile atlatması bir mucize. Bu son pozisyon disiplin açısından da Fenerbahçe'nin iyi bir durumda olmadığını gösteriyor.
Valencia bunların dışında çok çalıştı 2 de gol attı.
Arkadaşlarına dağıttığı paslar genelde isabetli idi. Fenerbahçe'nin yediği ilk golde kornerden gelen topa Glumac muazzam yükseldi.
Bu pozisyonda Szalai rakibi karşısında ezildi. Luan Peres ve Gustava Henrique'nin performansları yetersizdi.
Henrique bazı kritik müdahaleler yapsa da Fenerbahçe Kim'i çok arar.
70'de Ümraniye'nin kazandığı penaltıda karar doğru değildi.
Luan Peres'in yaptığı faul ceza sahası içinde değildi. Dışındaydı.
Lincoln Slovacka maçında gösterdiği performansın çok gerisindeydi.
Şöyle ki maça olumlu bir katkısı olmadığı gibi son anlarda oyundan tamamıyla düştü.
89'da Szalai'nin iyi bir pasına koşamadı bile. 90'da Gustavo Henrique'nin çok kötü top kaybında Ümraniye bir geçiş atağından yararlanamayarak maçı koparamadı.
Bu maçta Kadıköy'de maçın genelinde süratli bir koas futbolu seyrettik.
Fenerbahçe süratli oynayabiliyor ama organizasyon çok zayıf. Buna bir çözüm bulmadan Fenerbahçe iddialı bir sezon geçirmekte zorlanır.
Ümraniye resmen 3 puanı kaçırdı. Karşılaşmada maç boyunca heyecan ve tempo hiç düşmedi.
Her iki takım da başa baş dişe diş mücadele ettiler. İşin açıkçası Ümraniyespor çok akılcı şekilde Fenerbahçe'nin üzerine gitti.
Durup savunmada bekleyip Fenerbahçe'nin üzerlerine gelmesini bekleseler onlar için mağlubiyet kaçınılmaz olurdu.
Şimdi Fenerbahçe açısından şunu söylemek şart futbolda organize olmadan bir maçı kazanma şansınız çok az.
Çok koşabilirsiniz çok mücadele edebilirsiniz ama takım olarak uyumlu ve pasa dayalı bir oyun oynamıyorsunuz bir maçı kazanma şansınız çok az.
Futbol bir koşu oyunu değil. Pasa dayalı bir takım oyunu. Fenerbahçe Ümraniye maçında tüm hatlarıyla bu anlamda sınıfta kaldı.
Fenerbahçe'nin akordu bozuktu. Bence bunda Lincoln'ün forvet arkası başlayıp Rossi'nin sol açık oynaması etkili oldu.
O mevkide Lincoln Fenerbahçe'yi organize etmekte başarılı olamadı. Rossi merkezde oynamalı Lincoln ise sol tarafta başlamalıydı.
Aroa zaten tamamıyla tek yönlü bir oyuncu. Oyunun savunma yönünü oynuyor ama hücum etkinliği fazla değil.
Ne var ki oynadığı mevki bugünün futbolunda iki yönlü oynayabilen bir oyuncu talep ediyor. Arao'nun hücum yönü biraz eksik.
King zaten gerçek anlamda etkisiz eleman. İlk yarının son anları hariç sahada var mı yok mu belli değildi.
Sonuç olarak Fenerbahçe bu gibi nedenlerle istediği gibi topu kullanamadı. Oyuna hakim olamadı. Bu da ligin başında hemen bir puan kaybını getirdi.
Fenerbahçe'de tüm oyuncular vasat düzeydeydi. Valencia sürekli maçın içindeydi.
Valencia'yı dikkatle takip ettim. İyi oynayan oyunculardan olan Valencia bile 7'de rakibini geçemedi.
9'da orta yapamadı. 12'de de zamanında şut çekemeyerek 3 atağı başlamadan bitirdi.
İkinci yarıda ise 58'de ayağından topu açıp yine bir atağı tüketti.
Valencia 22'de sarı kart gördü ama bu pozisyon rahatlıkla kırmızı kart olabilirdi. Açık net bir biçimde rakibinin karnına kasti bir tekme atıyor.
Sarı ile atlatması bir mucize. Bu son pozisyon disiplin açısından da Fenerbahçe'nin iyi bir durumda olmadığını gösteriyor.
Valencia bunların dışında çok çalıştı 2 de gol attı.
Arkadaşlarına dağıttığı paslar genelde isabetli idi. Fenerbahçe'nin yediği ilk golde kornerden gelen topa Glumac muazzam yükseldi.
Bu pozisyonda Szalai rakibi karşısında ezildi. Luan Peres ve Gustava Henrique'nin performansları yetersizdi.
Henrique bazı kritik müdahaleler yapsa da Fenerbahçe Kim'i çok arar.
70'de Ümraniye'nin kazandığı penaltıda karar doğru değildi.
Luan Peres'in yaptığı faul ceza sahası içinde değildi. Dışındaydı.
Lincoln Slovacka maçında gösterdiği performansın çok gerisindeydi.
Şöyle ki maça olumlu bir katkısı olmadığı gibi son anlarda oyundan tamamıyla düştü.
89'da Szalai'nin iyi bir pasına koşamadı bile. 90'da Gustavo Henrique'nin çok kötü top kaybında Ümraniye bir geçiş atağından yararlanamayarak maçı koparamadı.
Bu maçta Kadıköy'de maçın genelinde süratli bir koas futbolu seyrettik.
Fenerbahçe süratli oynayabiliyor ama organizasyon çok zayıf. Buna bir çözüm bulmadan Fenerbahçe iddialı bir sezon geçirmekte zorlanır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Günün adamı Livakoviç / 14.04.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Bu nasıl üçüncü, bu nasıl lider? / 12.04.2025
- Mustafa'dan Fener'e hayat öpücüğü / 07.04.2025
- Fenerbahçe için hazin son / 03.04.2025
- Artık namağlup değil / 30.03.2025
- Bodrumspor beklendiği gibi çıkmadı / 29.03.2025
- Hak ettiğimiz yerdeyiz / 24.03.2025
- A Ligi'ne yaklaştık / 21.03.2025
- Elveda şampiyonluk / 17.03.2025
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025