Ülkemize yazık

Benim köyümde köylü vatandaşım, bir çam, köknar türünden bir ağaç kesti mi kendisini mahkemede bulur ve orman yasasına göre de cezalandırılırdı, affı da yoktu. Evimin bahçesine diktiğim fıstık çamının kökleri evimi, bahçe duvarımı tehdit ettiği için Orman Bölge Şefliğine başvuruda bulundum. Bana bin dereden su getirdiler ve izin vermediler. Doğrusu da bu. Doğayı ağaçsızlandırmak kimsenin hakkı değil.

Güzel de Kaz Dağları üzerindeki on binlerce çam ağacını birkaç ay içinde yok etmek hangi yasaya ve hangi vicdana sığıyor gerçekten anlamış değilim. Orman arazisindeki ağaçları altın çıkarmak için imha etmek neyin nesidir?

Suçlu firma mı, devlet mi? Elbette ki devlet suçludur. Çıkarılacak altının çok az oranı bize verilmek için bu kadar orman yok edilmeye değer mi? Yalnız orman olsa yine de iyi. Bir de altın çıkarırken kullanılan kimyasal maddelerin o topraklara ve Kaz Dağları eteklerindeki binlerce kuş ve diğer hayvanların yok edilişini nasıl izah ederiz? Bir de buna o topraklar üstünde yaşayan insanlara onların yetiştirdiği ürünlere verdiği zararı düşündüğümüzde şaşırıp kalıyoruz. Bu girişimden önce konu, kamuoyunda tartışılmalıydı. Alıcı firma acele etmemeliydi. Çünkü bu bir doğa sorunu olduğu kadar sağlık sorunudur da. Yasalar çerçevesinde yapılan itirazlar dikkate alınmalıydı. Hukukçunun, polisi jandarması yoktur. Hukukçu kararını verir bir hukuk devletinde gereğini devlet yerine getirir.

Aynı durum Artvin'de yaşanmıyor mu? Kafkasör yakınları, altın için ormanlar perişan edilmedi mi? Duyarlı Artvin halkı bu girişimin durdurulması için gereğini yapıyor ve durdurana kadar mücadelesini verecektir.

Orada insanlarımıza orantısız güç kullandılar. Merak ediyorum doğrusu bu kaba kuvveti uygulatan sorumlulara ve insanlarımızı döven, kelepçeleyen ve kraldan çok kralcı olan koruma görevlilerine devlet ne yaptı?

Ormanlarımızın yok edilişine örnekler çoğaltılabilir. Yağmurların bol olduğu kış mevsiminde Çam Burnu'nundaki yangın neden çıktı? Şu ana kadar inandırıcı bilgi verilmedi.

Atatürk'ün bir yaklaşımını yazmak istiyorum. Yalova'da Atatürk'e bir yazlık yapılır. Yanında bir ağaç vardır. Köşkün görünümü için ağacın dalları kesilmesi gerekiyor. Atatürk bırak ağacın kendisini, dallarının kesimine izin vermemiş ve köşk raylar üzerinde beş metre ağaçtan uzaklaştırılmıştır. Biz ise acımasızca ağaçlar kesiyoruz. Keyfi olarak kullanım alanları açıyoruz. 

Yeni Türkiye'nin hedefi bu mu olacak?  Ağaca, yeşile, sanata, insana değer vermeyen bir ülkenin adı mıdır yeni Türkiye? Yeni nesilleri ulusal değerleri korumak ve kollamaktan çok, gemisini kurtaran kaptandır özlü sözünde belirtildiği gibi duyarsız nesil yetiştirmenin adı mıdır yeni Türkiye?

Dünya uygarlığından uzak, yaratıcı olmayan ve tartışma kişiliğine ulaşmamış insanların ülkesi midir yeni Türkiye? Disiplin adı altında maddi ve manevi değerlerimizi tahribat bizi kul yapmaya ve peşinden de mandaya götürecek ülke midir yeni Türkiye?

Soma kömür rezaletinin üzerinden yıllar geçti. Paralarını alamayan o kömür işçileri, Soma'dan Ankara'ya yürüyüşe çıktılar. Amaçları seslerini duyurmak ve geçmiş haklarını almaktı. 5 km gitmeden önleri kesildi. Bu mudur yeni Türkiye'nin hak anlayışı ve yasa devleti?

Biz, mutlu insanların yaşadığı ülke olmak istiyoruz. Biz, hukukun üstünlüğünü kabullenmiş bir yönetim istiyoruz. Biz, insanımıza değer veren, geliriyle insanca yaşayabilen ülke istiyoruz. Biz bu güzel ülkenin doğasının korunmasını istiyoruz.

İsteklerimiz abartı değildir. Her uygar insanın istediği yaşama biçimidir.

Yoksa abartıyor muyum?