BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem Medya grubunda yayınlanan '2017'den 2018'e Bakış' programına konuk olmuştu. Programda 2017 yılına damga vuran olayları değerlendiren BTP Genel Başkanı, 2018 yılı için şu temennilerde bulunmuştu:
"Hırsızlık, uyuşturucu kullanımı, kadın cinayetleri, aile içi şiddet, alkol kullanımı, çocuk istismarı... Her biri aldı başını gitti. Bu toplum bizim. Bu olayların önüne geçmemiz lazım. 2017'de bunu beceremedik, 2018'de başarmamız lazım. Milletin bunu dert edinmesi lazım. Bakıyorum da milletin böyle bir derdi de yok. Bu vatan bizim, yanlış yapanları nasıl düzelteceğiz elbet bunu düşünmemiz lazım. 2018 yılı inşallah bu yanlışların düzeltildiği, doğru istikamet üzerine bir hayat yoluna girildiği bir yıl olsun. Allah (c.c.) vatana, millete, devlete ve dine hadim ve hadime evlatlar yetiştirmeyi bizlere nasip etsin. Türkiye'nin problemi bizi yanlış yönlendirenlerdir. Bizim kardeş olmaktan başka çaremiz yok. Dua edelim 2018 yılı, 2017 yılı gibi Haydar Hoca'nın gizlendiği bir yıl olmasın. Kaybeden ben değilim, onlar?"
Ben de bu bağlamda daha önce "Kürtler ve etnik ayrılıkçılık" ve "Kürt kelimesinin anlamı ve Türkçe" gibi yazılarımla (Haydar Baş Hocamın öğretisiyle) Türk milletinin kardeş olduğunu hatırlatacak naçizane değerlendirmelerde bulunmuştum. Bundan sonra ise bu konuda daha çok durmanın yerinde olacağı kanaatindeyim.
Öncelikli şunu bilmemizde yarar var: Doğu Anadolu Bölgesine Türkmenlerin yerleşmesi özellikle İlhanlılar çağında pekişti (Tuncer Baykara, Türk Kültürü Araştırmaları, s. 66) ve Selçuklularla kesinlik kazandı. 12. yüzyıldan günümüze kadar Anadolu (Güneydoğu ve Doğu dâhil) bütün kaynaklarda Türk yurdu olarak geçmektedir. (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s.43).
Kronolojik sırasıyla bunların bir kısmı şöyledir:
12. yüzyılda Cenovalı ve Venedikli tüccar ve diplomatlar Anadolu için 'Turcia' ya da 'Turcmenia' adını kullanmışlardır. (Ali Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı, s.103).
14. yüzyılda Doğu Anadolu'yu ifade etmek için Morco Polo 'Türkomania' (Abdulhalik Çay, Her Yönüyle Kürt Dosyası, s.127), 15. yüzyılda Anadolu'dan geçen Fransız seyyah Bertandon de la Braquiere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turquemanie' (Macit Gürbüz, Kürtleşen Türkler, s. 30), 17. ve 18. yüzyıllarda da J. Garasset et Sauveur ile W. Gurtihe tarafından yayımlanan eserlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turcomania' (Türkiye'nin Etnik Yapısı, s. 98), 1771 yılında ilk baskısı yapılan Encyclopedia Britannica'da Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turcomania' isimleri kullanılmıştır. (Ali Rıza Özdemir, 101 Soruda Kürtler, s.91, 93).
'Turcomania' adlandırması 18. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Bunu belgeleyen dönemin eserlerinden biri de 'Encyclopedia des Voyages'tir. (Ömer Özüyılmaz, Gurmanç ve Kürtlerin Kökeni, s. 243).
18. yüzyılda basılmış olan bir seyahatnamede Doğu Anadolu hakkında son derece önemli kayıtlar vardır: "Bu bölge ülkeye adlarını veren Türkmenlerle meskûndur. Türkmenler Tatarlardan olup en eski ataları Hunlardır. Bunlar Tatar ülkesinin bir kısmı olan Türkistan'da oturuyorlardı; burayı 11. yüzyıla doğru başka yurtlar aramak için terk ettiler. Fırat boylarına gelip yerleştiler ve buraya adlarını verdiler." (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s. 46).
Özetle, Doğu Anadolu, en azından 12. ve 13. yüzyıldan 1850'lere kadar, kesin şekilde 'Türkmen ülkesi' olarak anılmıştır. (Türk Kültürü Araştırmaları, s.69).
1800'lü yıllardan sonra Avrupa'nın 'Şark Meselesi'ni devreye sokması ile Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu birdenbire Kürdistan oluvermiştir. 20. yüzyılda ise bu isim zirve yapmıştır. Fakat herkesin bilmesi gerekir ki Kürtler, Türk'tür. Bu hem millet olarak böyledir hem de ırk (menşe) olarak.
"Hırsızlık, uyuşturucu kullanımı, kadın cinayetleri, aile içi şiddet, alkol kullanımı, çocuk istismarı... Her biri aldı başını gitti. Bu toplum bizim. Bu olayların önüne geçmemiz lazım. 2017'de bunu beceremedik, 2018'de başarmamız lazım. Milletin bunu dert edinmesi lazım. Bakıyorum da milletin böyle bir derdi de yok. Bu vatan bizim, yanlış yapanları nasıl düzelteceğiz elbet bunu düşünmemiz lazım. 2018 yılı inşallah bu yanlışların düzeltildiği, doğru istikamet üzerine bir hayat yoluna girildiği bir yıl olsun. Allah (c.c.) vatana, millete, devlete ve dine hadim ve hadime evlatlar yetiştirmeyi bizlere nasip etsin. Türkiye'nin problemi bizi yanlış yönlendirenlerdir. Bizim kardeş olmaktan başka çaremiz yok. Dua edelim 2018 yılı, 2017 yılı gibi Haydar Hoca'nın gizlendiği bir yıl olmasın. Kaybeden ben değilim, onlar?"
Ben de bu bağlamda daha önce "Kürtler ve etnik ayrılıkçılık" ve "Kürt kelimesinin anlamı ve Türkçe" gibi yazılarımla (Haydar Baş Hocamın öğretisiyle) Türk milletinin kardeş olduğunu hatırlatacak naçizane değerlendirmelerde bulunmuştum. Bundan sonra ise bu konuda daha çok durmanın yerinde olacağı kanaatindeyim.
Öncelikli şunu bilmemizde yarar var: Doğu Anadolu Bölgesine Türkmenlerin yerleşmesi özellikle İlhanlılar çağında pekişti (Tuncer Baykara, Türk Kültürü Araştırmaları, s. 66) ve Selçuklularla kesinlik kazandı. 12. yüzyıldan günümüze kadar Anadolu (Güneydoğu ve Doğu dâhil) bütün kaynaklarda Türk yurdu olarak geçmektedir. (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s.43).
Kronolojik sırasıyla bunların bir kısmı şöyledir:
12. yüzyılda Cenovalı ve Venedikli tüccar ve diplomatlar Anadolu için 'Turcia' ya da 'Turcmenia' adını kullanmışlardır. (Ali Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı, s.103).
14. yüzyılda Doğu Anadolu'yu ifade etmek için Morco Polo 'Türkomania' (Abdulhalik Çay, Her Yönüyle Kürt Dosyası, s.127), 15. yüzyılda Anadolu'dan geçen Fransız seyyah Bertandon de la Braquiere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turquemanie' (Macit Gürbüz, Kürtleşen Türkler, s. 30), 17. ve 18. yüzyıllarda da J. Garasset et Sauveur ile W. Gurtihe tarafından yayımlanan eserlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turcomania' (Türkiye'nin Etnik Yapısı, s. 98), 1771 yılında ilk baskısı yapılan Encyclopedia Britannica'da Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 'Turcomania' isimleri kullanılmıştır. (Ali Rıza Özdemir, 101 Soruda Kürtler, s.91, 93).
'Turcomania' adlandırması 18. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Bunu belgeleyen dönemin eserlerinden biri de 'Encyclopedia des Voyages'tir. (Ömer Özüyılmaz, Gurmanç ve Kürtlerin Kökeni, s. 243).
18. yüzyılda basılmış olan bir seyahatnamede Doğu Anadolu hakkında son derece önemli kayıtlar vardır: "Bu bölge ülkeye adlarını veren Türkmenlerle meskûndur. Türkmenler Tatarlardan olup en eski ataları Hunlardır. Bunlar Tatar ülkesinin bir kısmı olan Türkistan'da oturuyorlardı; burayı 11. yüzyıla doğru başka yurtlar aramak için terk ettiler. Fırat boylarına gelip yerleştiler ve buraya adlarını verdiler." (Türk Milli Bütünlüğü İçerisinde Doğu Anadolu, s. 46).
Özetle, Doğu Anadolu, en azından 12. ve 13. yüzyıldan 1850'lere kadar, kesin şekilde 'Türkmen ülkesi' olarak anılmıştır. (Türk Kültürü Araştırmaları, s.69).
1800'lü yıllardan sonra Avrupa'nın 'Şark Meselesi'ni devreye sokması ile Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu birdenbire Kürdistan oluvermiştir. 20. yüzyılda ise bu isim zirve yapmıştır. Fakat herkesin bilmesi gerekir ki Kürtler, Türk'tür. Bu hem millet olarak böyledir hem de ırk (menşe) olarak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Haydar AKYAVUZ / diğer yazıları
- ‘Biz korkuyu Kerbela'da bıraktık’ / 30.05.2020
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018
- Anneler Günü’nde Ebe Anne / 12.05.2020
- O bir davetçiydi / 10.05.2020
- Kardeşlerim / 27.04.2020
- Amerika kaybedecek! / 10.01.2020
- Röportaj: CHP İl Gençlik Başkanı Ali Rıza Tufan / 21.12.2018
- Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) / 18.12.2018
- Şıkşıkiye Hutbesi / 27.10.2018
- Kahrolsun bazı şeyler / 04.05.2018
- Üniversiteme dokunma / 29.04.2018