Cumhurbaşkanı Erdoğan tamamen duygusal nedenlerle çıktığı, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan Körfez ülkeleri turunu tamamladı.
Milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzalandığı ifade ediliyor.
Bu iyi bir şey mi?
Bu sorunun cevabını hayli dikkat çeken bir açıklamayla Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tura çıkmadan önce vermişti aslında.
"Biz neyin satılacağını neyin satılmayacağını çok iyi biliriz. 21 yıldır bu tecrübeyle hamdolsun bugünlere geldik. Bundan sonra da yine aynı tecrübeyle yolumuza devam edeceğiz" diyen Erdoğan, Körfez ülkelerinin Türkiye'deki bazı 'asset'leri satın alma durumları olacağını söylemişti.
Bu açıklamadan sonra herkes 'asset'in ne demek olduğunu araştırma peşine düştü.
Sözlükte parasal değeri olan her türlü varlık olarak ifade edilse de assetin 7'den 70'e hepimizin anlayacağı tek kelimelik bir anlamı da demirbaş imiş.
Bu şu demek, satacak fazla bir şey kalmadığı için sıra ülkenin demirbaşlarına geldi.
21 yıllık AKP iktidarı sayesinde devletin elinde kalan işletmelerin sayısı artık bir elin parmaklarını geçmiyor.
Bunlar arasında THY, Çaykur ve Botaş da var. Ancak asset dendiğine göre devlete ait parasal değeri olan her şey ama her şey satışa konu edilebilir.
Devlete ve millete ait bu demirbaş varlıkları satmak için Araplar bizim kapımızı çalıp müşteri olmadıklarına ve biz onların ayağına gittiğimize göre ne satılacaksa artık kelepir fiyata gidecek.
AKP iktidarının ilk yıllarında sık sık duyduğumuz 'babalar gibi satacağız' mantığının hâlâ dipdiri olduğuna göre o zaman BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın kısa süre önce yaptığı bir teklifin ekonomi yönetimi tarafından mutlaka değerlendirmesi gerekiyor.
BTP lideri Baş, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Sarayı sat, Araplar saraya bayılır" demişti.
Bir başka mesajında ise BTP lideri Baş, "Sen sat, ben babalar gibi geri alacağım" demişti.
Yani demem o ki, tarih tekerrür ediyor.
İktidardakiler Osmanlı gibi davranıp, her şeyi yabancılara ve özellikle de Araplara peşkeş çekiyor.
Eee ortada Osmanlı'nın izdüşümü bir iktidar varsa o zaman Atatürk'ün izdüşümü de olmalı değil mi?
Görünen o ki, iktidar Türkiye'yi Osmanlı'nın son dönemi gibi yönetmekte kararlı.
Ancak umutsuz değiliz çünkü Atatürk gibi davranıp, satılan her şeyi geri alıp yine milletin yapacak, Hüseyin Baş liderliğinde Bağımsız Türkiye Partisi kadroları temelini, ilkelerini ve istikametini Prof. Dr. Haydar Baş'ın belirlediği mücadelelerini azimle sürdürüyorlar.
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024





























































































