Bölünme sürecinin başlangıcı sayılabilecek ikiz yasalar, Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığında kurulan 59. hükümet döneminde, kabul edilmişti. İkiz yasalar diye adlandıran yasaların içeriği dikkatlice incelendiğinde ne manaya geldiği zaten anlaşılmaktaydı.İktidar sahipleri, bu yasalar kabul edilmeden önce Prof. Dr. Haydar Baş ve diğer vatansever kimseler tarafından uyarılmıştı. Ancak bütün uyarılara rağmen mecliste onaylanmıştı.Aslında bu yasalarla birlikte Türkiye'nin bölünme süreci de başlamış olmaktaydı.Şimdi müsaadelerinizle öncelikle maddelere bir göz atalım:Madde: 1-"Bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal ve siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler." Madde: 2-"Bütün halklar uluslararası hukuka ve karşılıklı menfaat ilkesine dayanan uluslararası ekonomik işbirliği yükümlülüklerine zarar vermemek koşuluyla, doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiç bir koşulda yoksun bırakılamaz." Madde: 3-"Kendini yönetemeyen ve vesayet altındaki ülkelerden sorumlu olan Devletler de dahil, bu Sözleşmeye taraf bütün Devletler, kendi kaderini tayin hakkının gerçekleştirilmesi için çaba gösterir ve Birleşmiş Milletler şartının hükümlerine uygun olarak bu hakka saygı gösterir." (04/06/2003 tarihli oturumda T.B.M.M.'de 4867 ve 4868 no.lu iki yasa kabul edilmiştir.) Gerek Başbakanın başkanlık siteminden söz etmesi, gerek Sayın Bülent Arınç'ın geçtiğimiz günlerde "Anayasanın "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir."Maddesi dışında bütünmaddelerinin değiştirilebileceği şeklinde yaptığı açıklama ve federasyonlara bölünme şekline dönecek olan başkanlık sistemini savunması, bu sürecinbilinçli bir şekilde devam ettirildiğinin de habercisidir.Devletimizi ve Milletimizi bekleyen bu tehlikeli süreçten maalesef vatandaşlarımız bilgi sahibi olamamakta, körü körüne bir sürece doğru sürüklenmektedir.Görünen o ki bu süreci bozacak meclis denklemi 4. bir parti olarak Demokrat Partinin de meclise girmesi ile mümkündür. Bu vesile ile vatandaşlarımızdan Oy pusulasında 2. sırada bulunan Demokrat Pati'ye (DP) oy atmalarını, Milli ittifakı desteklemelerini talep ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025