Türkiye'nin başına örülen yeni çorap

PKK terörü artık kendine verilen sözde Kürt devleti kurulurken Türkiye'yi oyalama görevini tamamlamış olarak yeni rolü için devşirilmeye başlandığı şu günlerde ABD ve AB gibi sözde müttefiklerimiz Türkiye'nin başına yeni çoraplarla örmekle uğraşıyor.Bu kabilden bir gelişme ABD Dışişleri Bakanlığı Demokrasi ve İnsan Hakları Bölüm Başkanı Laura N. Carey'in Alevilik konusunda bazı görüşmeler için Türkiye'de temaslarda bulunmasıyla gerçekleşti. Carey yapmış olduğu açıklamada 2008 Mart ayında ABD'nin açıklanması beklenen İnsan Hakları Raporu'nda Alevilere de yer vereceklerini söyledi. ABD'li Carey, Türkiye'de Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım'la da görüştü. Ali yıldırım Carey'le görüşmesiyle ilgili olarak, "Carey'e Alevilerin "inançsal" sorunlarının çözülemediğini, Aleviliğin Türkiye'de özgün bir inanç olarak kabul edilmemesinden yakındıklarını" ifade etti. Yani bir nevi Türkiye Alevilik konusunda ABD'ye şikâyet edilmiş oldu.ABD'nin 2006 yılında yayınladığı İnanç Özgürlüğü Raporunda şu ifadeler yer almıştı;"?Dinsel azınlıklar devlet kurumlarında çalışmalarının ciddi biçimde engellendiği iddiasını dile getirmişlerdir. Bazı Müslümanlara, Hıristiyanlara, Yahudilere ve Bahailere toplum tarafından kuşkuyla ve güvensizlikle bakılmıştır. Radikal İslamcı öğeler de Yahudi karşıtı düşüncelerini sergilemeye devam etmişlerdir. Ayrıca, İslamiyet veya başka bir dine geçmek isteyenler yakınları ve komşuları tarafından sosyal taciz ve şiddete maruz kalmışlardır."Dikkat ederseniz ABD, ağırlıklı olarak azınlıklar konusuna vurgu yapmaktadır. Bu amaç doğrultusunda Türkiye'de yeni yeni azınlıklar da çıkarmak ta hedeflenmektedir. Türkiye'de Türk-Kürt suni ayrımıyla gelinen noktada artık federasyon tartışmalarının sık sık yaşandığı görülmektedir. Daha Türkiye'nin terör sorununa kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulamayan siyasiler, gelecek yıllarda artık yeni bir sorunla uğraşmak zorunda kalacaklar. Bugün Alevilikle ilgili olarak yaşanan sorunlar ABD'nin bu konuya ilgisinin arttığı bu günlerden sonra göreceksiniz büyüyerek hiç düşünmediğimiz noktalara kadar varacaktır.Bu noktada Türk-Kürt suni ayrımında olduğu gibi Alevi-Sünni suni ayrımında da bir an önce tedbir alınmazsa ülkemizin birlik ve beraberliğinin ve üniter yapısının dinamitlenmesine seyirci kalınmış olacaktır.Milletimizin kardeşçe yaşamasını engelleyebilecek bu iki temel sorunun tek çözümü ise yine bir ve beraber olmaktan ve ABD gibi dış güçlerin oyununa gelmemekten geçmektedir.Türk veya Kürt olalım, Alevi ya da Sünni olalım fark etmez, hepimiz Türk milleti ailesinin bir ferdi olduğumuzu unutmamalı ve aramıza fitne tohumlarının ekilmesine asla fırsat vermemeliyiz. Bu gereken birlik ve beraberliği sağlayamazsak üzerinde güvenle yaşadığımı bu cennet vatanı elimizde tutamayız.