Türkiye’de 2013-2024 yılları arasında en az 80 sığınmacı çocuk çalışırken yaşamını yitirdi

Mülteci ve sığınmacılar son dönemde Türkiye'nin en önemli gündemlerinden biri haline geldi.
Kayseri'de başlayan olaylar başka yerlere de sıçradı. Antalya'da 17 yaşındaki sığınmacı Bir çocuk işçi iş yerinden dönerken öldürüldü. Onun başına gelen bu acı olay Türkiye'deki sığınmacı çocuk işçiler sorununu da bir kez daha gündeme taşıdı. Sığınmacı işçi çocuk hayatını kaybettiği için gündeme geldi, fakat Türkiye'de çok sayıda sığınmacı çocuk işi var. İSİG'in yayımladığı 2013 ile 2024 yılları arası dönemi kapsayan çocuk iş cinayetleri raporuna göre en az 80 mülteci çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. Çocuk işçilerin bir çoğu sokaklarda karton topluyor, tarlalarda tarım sektöründe ve tekstil atölyelerinde yine ebeveynleri ile birlikte çalışıyor. İSİG'in verilerine göre 2013-2024 yılları arasında Türkiye genelinde 657 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi bunların arasında 80 mülteci çocuk işçi var. Mülteci çocuklar en çok da tarımda çalışırken hayatını yitiriyor. Çünkü iş güvenliği önlemleri alınması yönünde bu sektörde herhangi bir yaptığım söz konusu olmadığı için doğal olarak da işverenler burada iş güvenliği ile ilgili çok özen göstermiyorlar.

Çocuklar ağır şartlarda çalıştırılıyor

Ölen çocuk işçiler çalıştıkları yerlerde olumsuz şartları omuzlamak zorunda kalıyor. Kaçak iş yerlerinde sığınmacı çocuk işçiler denetimsiz kayıt ve insanlık dışı koşullarda çok uzun saatlerde yetişkinlerden çok daha fazla mesai yaparak güvencesiz ve çok düşük ücretlere çalıştırılıyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, çocuk işçiliği kavramını çoğu kez çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından zararlı işler olarak nitelendiriyor. Örgüt genç işçileri, 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşına doldurmamış kişiler olarak tanımlarken, çocuk işçileri ise 14 yaşını bitirmiş fakat 15 yaşını doldurmamış ve ilk öğretim eğitimini tamamlamış kişi olarak ifade ediyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 20 Kasım 1989'da kabul ettiği ve Türkiye'nin 1994 yılında onayladığı çocuk haklarına dair sözleşmenin 1. maddesine göre de bu sözleşme uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılıyor. UNICEF'in verilerine göre Türkiye yaklaşık 30 yılı aşkın süredir çocuk işçiliği ile mücadelede istikrarlı bir ilerleme kaydetti. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK halihazırda 700 binden fazla çocuğun ekonomik faaliyetlere dahil edildiğini belirtiyor.