Türkiye tutuyor, İsrail vuruyor

Sabra - Şatilla'da binlerce sivili bir gecede katlettiği için Beyrut Kasabı namı ile maruf Ariel Şaron  bitkisel hayatta can çekişirken onu aratmamaya and içmiş gözüken İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Filistin'i cehenneme çevirdikten sonra Lübnan ve Suriye'yi işgale hazırlanıyor.

Önce Filistin'in seçilmiş hükumeti olan Hamas'ı terörist ilan ederek gerilimi tırmandıran İsrail Hükumeti, ardından deniz kenarında piknik yapan çocuk ve kadınların üzerine bombalar yağdırdı.Filistin halkının topraklarının yüzde doksanını işgal altında tutması yetmiyormuş gibi, kalan yüzde 10'luk toprağı da birbirinden kopararak kilometrelerce uzunlukta dev utanç duvarları arkasına hapseden, elektriğini, suyunu, gıdasını kesen, köprü ve kamu binalarını havaya uçuran İsrail'in vahşet, terör ve soykırım politikalarına dünya sessiz kaldıkça İsrail şımardıkça şımarıyor.ABD güdümündeki İslam dünyasının yöneticileri İsrail vahşetini sessizce izlerken, Filistin'li direniş örgütü mensuplarının iki İsrail askerini esir alması üzerine Batı Dünyası ile birlikte başta Türkiye olmak üzere tüm dünya ayağa kalkıyor.Başbakan Erdoğan meydanlarda her iki tarafa sağduyu çağrıları yaparak hiç değilse tarafsızmış gibi oynayarak zaten ölü taklidi yapan halkımızı uyutmaya, kendileri gibi vicdanen öldürmeye çalışıyor.Kapalı kapılar ardında ise tüm Batı ülkeleri gibi sırtlanlaşan İsrail'in askerlerini teslim etmesi için Hamas'a ve Suriye'ye telkinlerde bulunarak İsrail'in prestijini kurtarmaya, bozgun yaşayan askerlerine moral vermeye çalışıyor. Bu performansı sayesinde tezkereden sonra kendisine kapanan  Beyaz Saray Kapılarını açan Şaronistelere vefa borcunu ödemeye çalışıyor.ABD Başkanı Bush'tan medet uman Başbakan Erdoğan'a Bush'un Suriye'yi ikna et fermanı üzerine Başdanışmanını kurye olarak Suriye'ye göndererek Hamas'a İsrailli askerleri  serbest bırakması için baskı uygulamasını rica ediyor.Bunun anlamı başka ne olablir? AKP'nin bir kere olsun İsrail'e yönelik baskı uyguladığını gördünüz mü? BOP projesinin taşeronu Erdoğan'dan bundan fazlası da beklenemezdi doğrusu.Türkiye'nin İsrail ekseninde konuşlanmasından cesaret alan Olmert, tüm bölgeye yönelik tehditler savururken İsrail'in altyapıdan sorumlu Bakanı AKP hükümetinin Hamas'la yürüttüğü görüşmelerdeki performasından dolayı tebrik ediyor. Çabalarının sonuç vererek İsrail'li askerlerin serbest bırakılmasını istiyor. Aksi taktirde Filistini başlarına yıkacağı tehditleri savuruyor.Sahipsiz Filistinlilere destek amacı ile Lübnan'daki Hizbullah'ın da iki İsrail askerini esir alması üzerine İsrail Sabra Şatilla soykırımını yeniden yapmakla Lübnan'ı tehdit ediyor.İsrail'in bir plajı bombalayarak başlattığı şiddet politikalarına tepki olarak Filistinlilerin iki İsrail askerini esir alması savaş hukuku içinde en doğal bir tepki.Ancak Filistinlilerin bu eylemini bahane ederek Bakanları, milletvekillerini, belediye başkanlarını esir alması, sivil hedefleri vurması karşısında Ortadoğuda sözde büyük barış misyonuna soyunan AKP iktidarına göre normal olmalı ki İsrail'e bir söz söylemek, siyasi tepki vermek yerine Hamas'a baskı uygulamaya çalışıyor.Buna Filistinlilerin intihar eylemlerinden daha etkin bir silah olarak keşfettikleri asker esir alma taktiği ile büyük bozgun yaşayan İsrail'in vurması için AKP'nin yanlarında gözüküyormuş gibi yaparak masum Filistinlileri tutması denir.AKP, işgalcilere kuryelik, taşeronluk yaparak İşgalcilerin cambaza bak oyununda şirinlik yaptıkça vahşet ateşi ülkemizin etrafını her geçen gün şiddetle sarıyor.Dün Bosna'da Çeçenistan'da müslümanın burnu kanasa AKP'nin bu günkü yöneticilerinin heyecanlı nutukları ile sokaklara dökülen AKP seçmeninin bu günkü hali ise içler acısı.... Şimdilerde yüzseksen derece ters dönerek işgalci güçlerin kucağında şirinlikler yaparak onları eğlendiren AKP kadrolarının kahredici yanlışları ve bu sayede işlenen mezalimler karşısında AKP seçmeni de ölüm sessizliğine bürünüyor ya da omuz silkiyor.İşgalcilere cesaret veren onların gücü değil ben müslümanım diyenlerin bu bozguna uğramış ruh halidir.