Telafer'deki Türkmen soykırımını değerlendiren BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut hükümetin de onay ve icazeti ile Türkiye'nin Irak'tan, bölgeden sökülüp atılmakta olduğuna dikkat çekti
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Telafer'de yaşanan ve Türkmenleri yok etmeye yönelik olaylar konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, Telafer'de yaşananların tezkereler sürecinin devamı olup hükümetin onay ve icazeti ile gerçekleşiyor olduğuna dikkat çekerek "Türkiye bölgeden sökülüyor" dedi.
Hükümet destekli
uygulama
1. Körfez Savaşından beri açıklama ve uyarılarda bulunmalarına, bütün gelişmelerin de söyledikleri istikamette vukubulmasına rağmen Türk siyasetinin söylenenlere kulak asmadığına işaret eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Baştan beri sanki o bölgede Türkmen nüfus yokmuş gibi yanlış tutum ve tavır sergiliyoruz. Bunun tek istisnası, Hüseyin Kıvrıkoğlu Paşanın Genelkurmay Başkanlığı dönemidir. Kıvrıkoğlu Paşanın koyduğu kırmızı çizgiler maalesef ihlal edilmiştir. Biz o bölgede maalesef Lozan'ı kabul etmeyen, Güneydoğu sınırlarında kesinlikle ihtilafı söz konusu yapan devletleri komşu olarak kabul ettik. Irak çıkarmasında elimizden geldiği kadarıyla karadan, havadan, tezkere olmaksızın ABD'yi o bölgeye yerleştirdik. Yani balık baştan kokar. Telafar'da ABD'nin uçaklarının havadan bombardıman yapması sıradan bir olay değildir. Daha evvel Türkiye'den aldığı desteği şu anda gündeme getiriyor. Bu destek maalesef bu iktidar tarafından o bölgeye yerleşen ABD'ye verilmişti. Destek önce sözde idi şimdi fiiliyata geçti. Bu iktidardan da aksine bir tavır beklemek yanlış olur. Güneydoğu ve Kuzey Irak bölgesini bu noktaya taşıyan bu iktidardır."
Türk nüfusa
soykırımın sebebi
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Telafar'da gerçekleştirilmekte olan soykırımın şehrin yoğun Türk nüfusunun peşmergeler lehine değiştirilmek istenmesi gerçeğinde yattığını belirterek şunları söyledi: " Yapılmak istenen Musul, Kerkük, Telafar'ın Türk olmasına rağmen Kürt yoğunluğunun, peşmergelerin daha fazla olduğunu ispattır. 12 Ekim'de yapılması gereken nüfus sayımında istenilen neticeyi almak için yapılıyor bütün bunlar. Musul, Kerkük yağma edildiği zaman da mezar taşları kaldırılmıştı. Nüfus kütükleri yok edilmişti. Şimdi böyle bir bölgede soykırım hareketi olmayacak da nerede olacak? Türkmenlerin nüfus kayıtları, mezar taşları, tapu sicil kayıtları yok oldu. Onun için Musul ve Kerkük elden çıktı. 460 bin nüfusu olan Telafar'ın % 90'ı Türk. Bir tek engel burası kaldı. Bunu da aşabilmek için ABD, PKK ile de işbirliği yapmak suretiyle o bölgede katliama girmiş bulunuyor. Dikenli tel ile şehrin etrafı çevrildi. Şehir bombardımana tabi tutuldu. Yazılanlara göre 120, belki de bine yakın Türkmen kardeşimizin şehadeti var. Bu insanlar kendi kaderine terk edildi. 50 binin üzerinde Türkmen şehri terk etmek zorunda kaldı. 12 Ekim seçimine kadar ABD, peşmerge oranını daha fazlaya çıkarıp, 'Burası peşmerge ve Kürtlere aittir. İşte devlet kurma hakkına, bağımsızlık ilanına gelmişlerdir. Dünya kamuoyu da nüfus sayımını takip etti. Bizim de diyecek bir şeyimiz yoktur' tiyatrosu oynanıyor."
Kaoslu günlere
gidiyoruz
Benzeri tiyatronun Türkiye'de de oynandığını, yabancılara 100 bin km2'lik arazi satışının gündeme geldiğini söyleyen, "Bazı ibadethane yerlerinin etrafındaki arazilerin satın alınması ile bir tek adamın adam 400 bin dönüm toprak satın alıyor oluşu düşündürücüdür" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Belli ki ülkemiz çok ciddi kaoslu günlere doğru hızla, freni ve tekeri patlamış bir araba gibi gidiyor" şeklinde konuştu.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Telafer'de yaşanan ve Türkmenleri yok etmeye yönelik olaylar konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, Telafer'de yaşananların tezkereler sürecinin devamı olup hükümetin onay ve icazeti ile gerçekleşiyor olduğuna dikkat çekerek "Türkiye bölgeden sökülüyor" dedi.
Hükümet destekli
uygulama
1. Körfez Savaşından beri açıklama ve uyarılarda bulunmalarına, bütün gelişmelerin de söyledikleri istikamette vukubulmasına rağmen Türk siyasetinin söylenenlere kulak asmadığına işaret eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle konuştu: "Baştan beri sanki o bölgede Türkmen nüfus yokmuş gibi yanlış tutum ve tavır sergiliyoruz. Bunun tek istisnası, Hüseyin Kıvrıkoğlu Paşanın Genelkurmay Başkanlığı dönemidir. Kıvrıkoğlu Paşanın koyduğu kırmızı çizgiler maalesef ihlal edilmiştir. Biz o bölgede maalesef Lozan'ı kabul etmeyen, Güneydoğu sınırlarında kesinlikle ihtilafı söz konusu yapan devletleri komşu olarak kabul ettik. Irak çıkarmasında elimizden geldiği kadarıyla karadan, havadan, tezkere olmaksızın ABD'yi o bölgeye yerleştirdik. Yani balık baştan kokar. Telafar'da ABD'nin uçaklarının havadan bombardıman yapması sıradan bir olay değildir. Daha evvel Türkiye'den aldığı desteği şu anda gündeme getiriyor. Bu destek maalesef bu iktidar tarafından o bölgeye yerleşen ABD'ye verilmişti. Destek önce sözde idi şimdi fiiliyata geçti. Bu iktidardan da aksine bir tavır beklemek yanlış olur. Güneydoğu ve Kuzey Irak bölgesini bu noktaya taşıyan bu iktidardır."
Türk nüfusa
soykırımın sebebi
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Telafar'da gerçekleştirilmekte olan soykırımın şehrin yoğun Türk nüfusunun peşmergeler lehine değiştirilmek istenmesi gerçeğinde yattığını belirterek şunları söyledi: " Yapılmak istenen Musul, Kerkük, Telafar'ın Türk olmasına rağmen Kürt yoğunluğunun, peşmergelerin daha fazla olduğunu ispattır. 12 Ekim'de yapılması gereken nüfus sayımında istenilen neticeyi almak için yapılıyor bütün bunlar. Musul, Kerkük yağma edildiği zaman da mezar taşları kaldırılmıştı. Nüfus kütükleri yok edilmişti. Şimdi böyle bir bölgede soykırım hareketi olmayacak da nerede olacak? Türkmenlerin nüfus kayıtları, mezar taşları, tapu sicil kayıtları yok oldu. Onun için Musul ve Kerkük elden çıktı. 460 bin nüfusu olan Telafar'ın % 90'ı Türk. Bir tek engel burası kaldı. Bunu da aşabilmek için ABD, PKK ile de işbirliği yapmak suretiyle o bölgede katliama girmiş bulunuyor. Dikenli tel ile şehrin etrafı çevrildi. Şehir bombardımana tabi tutuldu. Yazılanlara göre 120, belki de bine yakın Türkmen kardeşimizin şehadeti var. Bu insanlar kendi kaderine terk edildi. 50 binin üzerinde Türkmen şehri terk etmek zorunda kaldı. 12 Ekim seçimine kadar ABD, peşmerge oranını daha fazlaya çıkarıp, 'Burası peşmerge ve Kürtlere aittir. İşte devlet kurma hakkına, bağımsızlık ilanına gelmişlerdir. Dünya kamuoyu da nüfus sayımını takip etti. Bizim de diyecek bir şeyimiz yoktur' tiyatrosu oynanıyor."
Kaoslu günlere
gidiyoruz
Benzeri tiyatronun Türkiye'de de oynandığını, yabancılara 100 bin km2'lik arazi satışının gündeme geldiğini söyleyen, "Bazı ibadethane yerlerinin etrafındaki arazilerin satın alınması ile bir tek adamın adam 400 bin dönüm toprak satın alıyor oluşu düşündürücüdür" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Belli ki ülkemiz çok ciddi kaoslu günlere doğru hızla, freni ve tekeri patlamış bir araba gibi gidiyor" şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.