Geçtiğimiz gün Bingöl'ün Genç ilçesinde teröristlerin döşediği mayının patlaması sonucu şehit olan binbaşı Adil Karagöz'ün annesi Fatma ananın "Ben vatan sağ olsun demeyeceğim. Çünkü bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı. Olan bize oluyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Öksüz kalan kuzularıma ben şimdi ne diyeceğim, ne cevap vereceğim? Oğlum şehit oldu, içim yanıyor" diye haykırması, Türkiye'nin geldiği tehlikeli eşiğin işaretidir. Bu söylem, Türkiye için alarm zillerinin çaldığının ispatıdır aynı zamanda. Düşman devletlerin, terörün, satılmış güruhun, ihanet çetesinin karşısında durmaya cesaret edemediği "vatan sevgisi", iman ve devlete, vatana olan sonsuz güvenin zedelenmeye başladığı noktada, bilcümle düşman taifesi için bayram günü demektir.Türkiye asırlardır, gencecik, civan gibi delikanlılarını vatan uğruna şehit veren şeref ve onur timsali anaların, babaların "vatan sağolsun" diyebilme makamındaki vatan ve millet sevgileriyle ayakta duruyor. Başka hiçbir millette, devlette bulamayacağınız iman boyutundaki bu vatan sevgisi Türkiye'yi ve geçmişteki Türk devletlerini asırlarca ayakta tutmayı başaran yegâne iksirin formülüdür aynı zamanda. O acılı günlerinde büyük bir metanetle "vatan sağolsun" diye haykıran ana- babaların bu onurlu çıkışları karşısında tüyleri diken diken olmayan, gözlerinden yaş süzülmeyen bir tek Türk evladı bulamazsınız. Peki bugün gelinen noktada ne oldu da, acılı Fatma ana vatanı uğruna şehit olan evladının ardından "vatan sağolsun" demeyeceğini haykırarak isyan etti?Yukarıda da ifade ettik; Türkiye için devlet-millet ve millet -vatan bağlılığında gelinebilecek en tehlikeli boyut, Türk halkının vatan sevgisinde yaşanacak yıpranmadır. Türkiye'de hiçbir şehit anası, terörün zirvede olduğu 90'lı yıllarda bile bu derece isyan noktasına gelmemişti. O günlerde neredeyse her gün onlarca evladımız şehit oluyordu ama şehit analarımız metanetlerini koruyarak, "vatan sağolsun" demekten vazgeçmiyorlardı. Ama aradan geçen zaman ve AKP hükümetiyle sürüklendiğimiz vahim tablo, Türkiye'de çok önemli değerlerin tahrip olmasına neden olmaya başladı. Terörü sıfır noktasında alıp, bugün kontrolden çıkmış ve her gün can alan bir boyuta taşıyan hükümetin ve Diyarbakır'da yaptığı "Kürt sorunu vardır" açıklamasıyla birilerinin ağzındaki salyaları tazyiklendiren Başbakan Erdoğan'ın bugün gelinen noktada sorumlulukları çok büyük. Bu tespitlerim sakın yanlış anlaşılmasın; Fatma ananın ağzından çıkan o sözler bir isyanın, hükümetin terörün açık destekçileri AB ve ABD karşısında boyun eğmesinden, evlatlarını şehit eden terör karşısında etkisiz kalmasından duyulan rahatsızlığın dile yansımış şeklidir. Yoksa bu şerefli milletin, vatanını üç beş çapulcu ve onların destekçilerine bırakmaya hiç ama hiç niyetleri yok. Fatma ana bu sözleriyle sadece mesaj veriyor, halkın hükümete güven duymadığını haykırıyor. Nitekim şehit binbaşı Karagöz'ün kızkardeşi Dilek Şahin, "Bir Adil Karagöz gitti, bin Adil Karagöz gelecek" diyor ve şehidimizin dedesi Halil dede de, 4 yıl askerlik yaptığını, gerekirse bir 4 yıl daha askerlik yapmaya hazır olduğunu belirterek "Torunum şehit oldu. Ben de elbisesini, üniformasını giyip onun intikamını alacağım" diye dosta düşmana gerekli mesajı veriyorlar. Şehit ailesinin vatan sevgisi zerre eksilmiş değil, aksine katmerlenmiş? Türk milletinin sabrını daha fazla zorlamayın!Bu millet vatanı uğruna bir değil binlerce evladını şehit vermekten çekinmez, çekinmedi de. Ama ihanete ve vatanı düşmana teslim etmeye kimse tahammül beklemesin. Şehit anası Fatma ananın "vatan sağolsun" şifreli mesajını doğru algılayın ve gereğini bir an önce yerine getirin. Yoksa?
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012