Bu torba yasalar, on sekiz yıldan beri ülkeyi tek başına yöneten mevcut iktidarın devrinde tam bir moda oldu.
Her ne zaman bu torba yasa meselesi gündeme gelse ben şahsen derinden bir 'eyvah' çekiyorum.
Şimdiye kadar çıkan bütün torba yasalarda 'torbaya sokulan' hep millet olduğu için, hep bizler olduğumuz için endişelerimizde haklıyız.
Torbanın içine 'sus payı' kabilinden birkaç madde yerleştiriyorlar, ardından çalışanı, emekçiyi, emekliği, dar gelirliyi zarara-ziyana sokacak ne bulurlarsa dolduruyorlar torbaya.
Şimdiye kadar çıkarılan torba yasalarda payımıza düşenlerin bir listesini yaparsak demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır.
Benim anlamadığım, bir türlü anlayamadığım ve anlam veremediğim; bizi temsilen Mecliste bulunan ve bizim vergilerimizle dolgun maaş alan vekillerimizin bu 'torba yasaları' nasıl kabul ettikleridir.
Normal şartlarda bu düzenlemelere 'evet' diyen vekillerin bir daha seçim bölgesine gidip de seçmenin yüzüne bakamaması lazım.
Son günlerde tartışılan termik santrallerin bacalarına filtre takılma mecburiyetinin süresinin dolmuş olmasına rağmen bu sürenin iki buçuk yıl daha ötelenmiş, ertelenmiş olması hangi mantığın ürünüdür, hangi gerekçeden kaynaklanmaktadır?
Bir taraftan insan sağlığına zararlı diye insanların kendi özel araçlarında dahi sigara içmesine yasaklar getireceksiniz, diğer taraftan da, hiç tartışmasız çevreye zehir saçan, bulundukları bölgelerde insanların nefes almalarını zorlaştıran fabrika bacalarının ıslahını yıllar sonrasına erteleyeceksiniz.
Bu meselede 'evet ertelensin' anlamında el kaldıran iktidar partisi vekillerinin ve destekçi vekillerin el kaldırdıklarında yüzlerinin kızarıp kızarmadığını gerçekten merak ediyorum, bir birlerinin yüzlerine nasıl baktıklarını gerçekten merak ediyorum.
Şeker fabrikalarının satılması meselesinde, tohumculuk yasasının Meclisten geçirilmesi sırasında, ülkeden çıkarılan madenlerden devletin payının yüzde ikilere düşürülmesi düzenlemesinde, hepsinde sayın vekillerimizin durumlarını ve duruşlarını hep merak etmişimdir?
Mesela çıkardıkları o torba yasalarla ve milletin hakkını, hukukunu ve asgari çıkarlarını sürekli 'torbaya soktukları' o günün sonunda evlerine varıp çoluk-çocuklarının yüzüne nasıl baktıklarını ve o gece nasıl uyuduklarını da hep merak etmişimdir.
Siz merak etmiyor musunuz, neden sürekli 'torbaya sokulan' hep bizler oluyoruz, hep millet oluyor?
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025