Amerikan askerleri bir haftadan fazla Irak'ın kuzeyinde Türkmenler'in yoğunlukta olduğu bölgelere operasyon düzenlemekteler. Operasyonların merkezi noktasını ise Telafer oluşturuyor.Bu bölgeye toplam sekiz kez askeri operasyon düzenlendi ve şu ana kadar 250'ye yakın insan öldürüldü. Irak ve Amerikan askerlerinin ortak düzenlediği bu operasyonlarda hedef olarak hükümet karşıtı güçler ve illegal gruplar seçilmiş durumda.Irak Başbakanı İbrahim Caferi düzenlenen operasyonları kalan militanları yok etmek amaçlı olarak nitelendirdi. Bölgede yaşayan halk ise operasyonlarda belli bir hedefin gözetilmediğini, şaibeli olarak görülen tüm kişilerin acımasızca öldürüldüğünü belirtiyor.Şii lider Başbakan Caferi, ortak operasyonlara destek verirken Cumhurbaşkanı Celal Talabani de Amerika'nın bölgede biraz daha kalacak olmasının avantajlarına dikkat çekiyor. Amerikan askerlerinin Irak'ta kalacak olmasının diğer ülkelerin de avantajına ve menfaatine olduğunu söyleyen Talabani, ulusal bütünlüğün bu yolla sağlanacağını zannetmekte.Bazı komşuları korkutmak adına Amerikan varlığına ihtiyaç duyduklarını ve çokuluslu gücün militanlara başarılı operasyon düzenleyerek ülkeyi esenliğe kavuşturacağını da açıklamaktan geri durmayan Cumhurbaşkanı Talabani Irak'ın geleceğini okuyamıyor.Kendi inisiyatifini ve kendine has yönetimi devreye sokması ve halkıyla bütünleşmesi beklenen Iraklı liderlerin ters istikamette açıklamalarda bulunmaları bölge için bir geri adım teşkil ediyor.Iraklı siyasilerin talepleri ile Irak halkının beklentileri zıt eksende gelişmekte.Amerikan yönetimi Iraklı siyasiler ne kadar çok isteseler de bölgede birkaç yıl ancak kalabilecekler. Bu süreçten sonra asıl iş Iraklı siyasilere ve bürokratlara düşecek. Bölgede Amerikan askeri gidecek ama Amerikan tesiri kalacak.Afganistan'da olduğu gibi Irak'ta da gelecek adına anlamlı bir politik süreç uzak görünüyor.Afganistan'da bugün siyasetin taşları oturtulmuş değil. Hemen her gün Afgan siyasilere suikastlar düzenleniyor, yerel bölgelerde kısmi çatışmalar sürüyor. Önceki gün Afgan Savunma Bakanına bir suikast düzenlendi. Bu tarz eylemler artış gösterecek.Afganistan'da olduğu gibi Irak'ta da siyasal dengeler düzenlenen askeri operasyonlar ile kırılırken kırık siyaset üzerinde yaşanacak çatışmalar en çok halka zarar verecek.Afganistan'da Taliban'ın gitmesi nasıl Afganistan'a barış ve huzur getirmediyse Irak'ta Saddam ve Baas'ın bitirilme noktasına getirilmesi Irak için huzurlu bir başlangıç teşkil edebilmiş değil.Barış ve huzur adına tüm bölgede yerel alanlar başta olmak üzere altyapı çalışmaları ile birlikte halkın kalkındırılması, insanların günlük yaşamının canlandırılması ve demokratik yeni sürecin öz kaynaklarla ve bölge halkıyla devreye sokulması beklenirken hala askeri arayışlarına tutuşulması işgal gücünün ters mantıkla hareket ettiğinin göstergesi.Irak'ta ekonomik ve siyasal dengelerin yerine oturması hergeçen gün zorlaşıyor. Zoru gören işgal gücü ise operasyonlara ağırlık vererek çözüm arayışına giriyor.Askeri mantık Irak'ta ters istikamette gelişiyor.İşgalin ve işgalcilerin mantığı da bu değil mi ki?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005