BOP'u hazmettirme, Türkiye'yi "Amerika'nın paspası" yapma süreci 30 Haziran'da yeni bir döneme giriyor.
Terör bu işin en iyi ilacı. Nasıl 11 Eylül Amerikan Vahşet İmparatorluğuna giden yolu açtı ise, Türkiye'yi de aynı "kirli oyun"a sürüklüyorlar.
Bu ülkenin hiç bir zaman terörü olmadı. Nasıl Asala'yı, PKK izledi, 12 Eylül'den önceki sağ-sol çatışması "kurmaca" idiyse, bugün NATO zirvesi öncesinde yaşadıklarımız da aynı şekilde yapaydır ve dışarıdan ithaldir.
30 Haziran'a günler sayıladursun, medyayı El-Kaide terörüne inandıracak ne varsa sergiliyorlar. 28 Şubat deneyimlisi medya ve basın, vurdulu-kırdılı ses ve görüntü efektleriyle yalanı, inandırıcı yapmaya çalışıyorlar.
Şu anki görüntülere bakacak olursanız şuna inanacaksınız, ya da buna inanmamızı murad ediyorlar:
"İyi ki Amerika var! İyi ki Amerika Irak'ı işgal ediyor! İyi ki hükümet bu işin taşeronluğuna soyunmuş!"
İşte size bol terör görüntülü yemeğin "ister inanın", "ister gülün" frekansından verdiği, verdirtilmeye çalıştığı mesaj bu!
İşgalci-mütecaviz Yankee iyi!
Buna karşı duran halk, ister Iraklı olsun, ister Afgan tu-kaka...
***
Başbakanımız Ankara'daki son bombalı olaylar için bir gün önceden uyarmıştı:
"Go home demeyi filan bırakın. Neye yarar ki! Bakın geçmişte biz de dedik ama faydası olmadı. Şimdi biz yolun öte tarafında Bush'la el-ele, kol-kolayız."
Eh bir ülkenin başbakanı ancak bu kadarını söyler! Eğer dersinizi almadınızsa, "al sana bir bomba, hain düşman" durumundan adamı mesajlayıverirler!
Hadi şimdi eylem yapabiliyorsan yap. En ufak bir eylemde adamı böyle boşa çıkarırlar!
Başbakanımız ne diyor Go home'li mesajla:
"Bu Amerika var ya Amerika, karşı durulamaz bir güçtür. Birlikte olun ve istiyorlarsa verin. Bu işin başka da bir yolu yok."
Başbakanın vatandaşlarına umutsuzluk ve teslimiyet pompaladığı bir ortamda elbette BOP'lar, işgaller, tecavüzler tam gaz devam eder. Elbette ülke teröre boğulur.
***
Hükümetin ülkeye bırakacağı en kötü miras ülke topraklarını teröre açık hale getirmek olacak.
"Kaynağı belli olmayan terör", "bizim tanımadığımız terör" adı altında bir süreçle Türkiye, uluslararası güç odaklarının savaş alanına dönüştürülüyor.
Haklı ile haksız karıştırılıyor. Bir taraftan cesaretlendirilen, önü açılan BOP düzeni, terörle ülkeye, korku salıyor.
Diğer yandan yeni topraklar için ABD-İsrail işgaline çanak tutan Türkiye, işgale maruz kalan ülkeler tarafından "meşru müdafaa" eylemlerine tabi tutuluyor. En azından böyle bir tehlike var.
Kısaca Türkiye bir terör ülkesi, terörün cephe ülkesi haline dönüştürülüyor.
93 yılının İstanbul eylemleri için acemi Başbakanın "terör ayağımın altındadır" sözüne aldığı cevabı hatırlıyorsunuz.
"Terör İstanbul'u daha büyük terörle vurmuştu!"
Şimdi kimin kimi vurduğu belli olmadığı bir ortamda, bir Türk şoförün boynu vurulsa acaba ne olacak?
Bunun hesabını kim verecek? Türkiye'yi Amerika'nın kirli senaryolarında "bekçi" konumuna düşüren hükümet mi? Yoksa maskelerin ardında kimin olduğu belli olmayan Kaide mi, Irak halkı mı?
Yoksa böyle bir tezgahtan sonra mesela Irak'la, İran'la mı savşacağız. Ya da terör avına çıkıyoruz diyerek malum adreslere taşeronluk mu yapacağız.
Son söz: NATO toplantısı Türkiye'yi Lübnanlaştıracak.
Terör bu işin en iyi ilacı. Nasıl 11 Eylül Amerikan Vahşet İmparatorluğuna giden yolu açtı ise, Türkiye'yi de aynı "kirli oyun"a sürüklüyorlar.
Bu ülkenin hiç bir zaman terörü olmadı. Nasıl Asala'yı, PKK izledi, 12 Eylül'den önceki sağ-sol çatışması "kurmaca" idiyse, bugün NATO zirvesi öncesinde yaşadıklarımız da aynı şekilde yapaydır ve dışarıdan ithaldir.
30 Haziran'a günler sayıladursun, medyayı El-Kaide terörüne inandıracak ne varsa sergiliyorlar. 28 Şubat deneyimlisi medya ve basın, vurdulu-kırdılı ses ve görüntü efektleriyle yalanı, inandırıcı yapmaya çalışıyorlar.
Şu anki görüntülere bakacak olursanız şuna inanacaksınız, ya da buna inanmamızı murad ediyorlar:
"İyi ki Amerika var! İyi ki Amerika Irak'ı işgal ediyor! İyi ki hükümet bu işin taşeronluğuna soyunmuş!"
İşte size bol terör görüntülü yemeğin "ister inanın", "ister gülün" frekansından verdiği, verdirtilmeye çalıştığı mesaj bu!
İşgalci-mütecaviz Yankee iyi!
Buna karşı duran halk, ister Iraklı olsun, ister Afgan tu-kaka...
***
Başbakanımız Ankara'daki son bombalı olaylar için bir gün önceden uyarmıştı:
"Go home demeyi filan bırakın. Neye yarar ki! Bakın geçmişte biz de dedik ama faydası olmadı. Şimdi biz yolun öte tarafında Bush'la el-ele, kol-kolayız."
Eh bir ülkenin başbakanı ancak bu kadarını söyler! Eğer dersinizi almadınızsa, "al sana bir bomba, hain düşman" durumundan adamı mesajlayıverirler!
Hadi şimdi eylem yapabiliyorsan yap. En ufak bir eylemde adamı böyle boşa çıkarırlar!
Başbakanımız ne diyor Go home'li mesajla:
"Bu Amerika var ya Amerika, karşı durulamaz bir güçtür. Birlikte olun ve istiyorlarsa verin. Bu işin başka da bir yolu yok."
Başbakanın vatandaşlarına umutsuzluk ve teslimiyet pompaladığı bir ortamda elbette BOP'lar, işgaller, tecavüzler tam gaz devam eder. Elbette ülke teröre boğulur.
***
Hükümetin ülkeye bırakacağı en kötü miras ülke topraklarını teröre açık hale getirmek olacak.
"Kaynağı belli olmayan terör", "bizim tanımadığımız terör" adı altında bir süreçle Türkiye, uluslararası güç odaklarının savaş alanına dönüştürülüyor.
Haklı ile haksız karıştırılıyor. Bir taraftan cesaretlendirilen, önü açılan BOP düzeni, terörle ülkeye, korku salıyor.
Diğer yandan yeni topraklar için ABD-İsrail işgaline çanak tutan Türkiye, işgale maruz kalan ülkeler tarafından "meşru müdafaa" eylemlerine tabi tutuluyor. En azından böyle bir tehlike var.
Kısaca Türkiye bir terör ülkesi, terörün cephe ülkesi haline dönüştürülüyor.
93 yılının İstanbul eylemleri için acemi Başbakanın "terör ayağımın altındadır" sözüne aldığı cevabı hatırlıyorsunuz.
"Terör İstanbul'u daha büyük terörle vurmuştu!"
Şimdi kimin kimi vurduğu belli olmadığı bir ortamda, bir Türk şoförün boynu vurulsa acaba ne olacak?
Bunun hesabını kim verecek? Türkiye'yi Amerika'nın kirli senaryolarında "bekçi" konumuna düşüren hükümet mi? Yoksa maskelerin ardında kimin olduğu belli olmayan Kaide mi, Irak halkı mı?
Yoksa böyle bir tezgahtan sonra mesela Irak'la, İran'la mı savşacağız. Ya da terör avına çıkıyoruz diyerek malum adreslere taşeronluk mu yapacağız.
Son söz: NATO toplantısı Türkiye'yi Lübnanlaştıracak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021