Tatlı su türleri yok olma riski altında
Yeni gerçekleştirilen bir araştırma, tatlı su türlerinin yok olma riski hakkında önemli veriler sunmaya hazırlanıyor
27.01.2025 16:38:00
Yenal Arman
Yenal Arman
Yeni gerçekleştirilen bir araştırma, tatlı su türlerinin yok olma riski hakkında önemli veriler sunmaya hazırlanıyor. Çalışma ekibindeki bilim insanları, tatlı su balıkları için yakın zamanda tamamlanan "kırmızı liste" ile yusufçuk ve kızböcekleri için oluşturulan verileri bir araya getirdi.
Kırmızı listeler, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından oluşturulan resmi koruma durumu envanterleri olarak bilinmektedir. Araştırmacılar, daha önce tatlı su yengeçleri, kerevitler ve karidesler için yayınlanan kırmızı liste verilerini de kullanarak toplamda 23.000'den fazla türü değerlendirdiler.
Araştırmanın sonuçları, tatlı su türlerinin yaklaşık %24'ünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bu türler, resmi olarak hassas, tehlike altında, kritik derecede tehlike altında veya doğada soyu tükenmiş olarak sınıflandırıldı. Aralarında nesli kritik derecede tehlike altında bulunan Avrupa yılan balığı ve nesli tehlike altında olan beyaz pençeli kerevit gibi türler de yer alıyor.
Bununla birlikte, bazı türlerin neslinin tükenme riskini belirlemek için yeterli verinin bulunmaması, tahminlerde belirsizlikler yarattı. Araştırmacılar, bu belirsizliği gidermek için kabul görmüş ve güvenilir bir yöntem kullanıyor. Ancak veri eksikliğinin, karasal türlere kıyasla tatlı su türlerinin büyük bir kısmını etkilediğine dikkat çekiliyor.
Tatlı su yumuşakçalarının da yok olma riski altında olduğuna dair bulgulara rağmen, veri eksikliği nedeniyle bu türlerin analize dahil edilemediği belirtildi. Ayrıca, kirliliğe karşı hassas olan mayıs sinekleri, taş sinekleri ve diğer böcekler gibi omurgasızlar hakkında da sınırlı bilgi mevcut.
Bu yeni çalışma, tatlı su ekosistemine dair bilgi birikimini artırma açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, bu alandaki kritik veri boşluklarını doldurmak için harekete geçme çağrısı yapıyor.
Tatlı su türlerinin %24'ünün yok olma tehdidi altında olduğu belirtilirken, bu oranın diğer türler için de benzer olduğu gözlemleniyor. Karasal amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler için yapılan tahminler de %23 civarında bir yok olma riski öngörüyor. Kuşlar, amfibiler ve memelilerle ilgili kapsamlı değerlendirmeler ise 20 yılı aşkın bir süredir mevcut durumda.
Kırmızı listeler, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından oluşturulan resmi koruma durumu envanterleri olarak bilinmektedir. Araştırmacılar, daha önce tatlı su yengeçleri, kerevitler ve karidesler için yayınlanan kırmızı liste verilerini de kullanarak toplamda 23.000'den fazla türü değerlendirdiler.
Araştırmanın sonuçları, tatlı su türlerinin yaklaşık %24'ünün neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bu türler, resmi olarak hassas, tehlike altında, kritik derecede tehlike altında veya doğada soyu tükenmiş olarak sınıflandırıldı. Aralarında nesli kritik derecede tehlike altında bulunan Avrupa yılan balığı ve nesli tehlike altında olan beyaz pençeli kerevit gibi türler de yer alıyor.
Bununla birlikte, bazı türlerin neslinin tükenme riskini belirlemek için yeterli verinin bulunmaması, tahminlerde belirsizlikler yarattı. Araştırmacılar, bu belirsizliği gidermek için kabul görmüş ve güvenilir bir yöntem kullanıyor. Ancak veri eksikliğinin, karasal türlere kıyasla tatlı su türlerinin büyük bir kısmını etkilediğine dikkat çekiliyor.
Tatlı su yumuşakçalarının da yok olma riski altında olduğuna dair bulgulara rağmen, veri eksikliği nedeniyle bu türlerin analize dahil edilemediği belirtildi. Ayrıca, kirliliğe karşı hassas olan mayıs sinekleri, taş sinekleri ve diğer böcekler gibi omurgasızlar hakkında da sınırlı bilgi mevcut.
Bu yeni çalışma, tatlı su ekosistemine dair bilgi birikimini artırma açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, bu alandaki kritik veri boşluklarını doldurmak için harekete geçme çağrısı yapıyor.
Tatlı su türlerinin %24'ünün yok olma tehdidi altında olduğu belirtilirken, bu oranın diğer türler için de benzer olduğu gözlemleniyor. Karasal amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler için yapılan tahminler de %23 civarında bir yok olma riski öngörüyor. Kuşlar, amfibiler ve memelilerle ilgili kapsamlı değerlendirmeler ise 20 yılı aşkın bir süredir mevcut durumda.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.