Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 13.05.2014 tarihli yayımlanan yazısıdır
Tüketim eksenli tek analiz olan Milli Ekonomi Modeli'ne (MEM) göre kaynaklar sınırsızdır.
Doyumsuz kapitalizmin sömürü zihniyetinin tersine insan ihtiyaçlarının sınırlı olduğu hakikati tezde izah edilir.
MEM'e göre yeryüzünde kaynak sıkıntısı yoktur. Bu, yeraltı kaynakları için böyle olduğu gibi, güneş enerjisi, nükleer enerji, rüzgâr enerjisi, akıntı enerjisi, dalga enerjisi için de söz konusudur.
Aynı şey insan neslinin devamı için bir zaruret olan tarım ürünleri konusunda da geçerlidir.
Gelişen teknolojik imkânların da yardımıyla bundan elli sene evvel yılda bir kez ürün alınan tarlalardan yılda iki, hatta üç sefer mahsul almak artık mümkündür.
Ancak kapitalizmin stratejik bir saha olan tarım üzerindeki planları, insanlığın geleceği için olmazsa olmaz tarım ürünlerini de sömürü aracı haline getirmiştir.
Öyle ki, dünyanın kendi kendine yeten yedi tarım ülkesinden biri olan Türkiye dahi, artık ekim yapmak ve yetiştirmek yerine ithal eder konumdadır.
Bu hale dış güçlerin etkisi ile bilinçli bir şekilde taşındık. Türkiye'de, IMF talepleri doğrultusunda devamlı kotalar ve kısıtlamalar getirildiği yaşanan bir hakikattir.
Özellikle AB talimatları doğrultusunda hazırlanan kalkınma raporlarında, 2013 senesinde tarım nüfusunun 10 milyondan daha az bir seviyeye çekilmesi kararlaştırılmıştır.
Desteklemeler, "hububat, şeker pancarı, tütün ve çay ile" sınırlandırılırken; tarım satış kooperatiflerine verilen hazine yardımı tamamen kaldırılmıştır. Yukarıdaki gelişmeler Türk çiftçisini, "köyünü, toprağını bırak, hatta para etmeyen bu araziyi satıp kurtul" noktasına getirmiştir.
Bizler, bundan yaklaşık on sene evvel Milli Ekonomi Modeli eserini hazırlarken esere şu örneği yazmıştık: "O tarihlerde, Hollanda 1 milyon hektar alanda tarım yaparken, Türkiye 27 milyon hektar alanda tarım yapmaktaydı.
Aynı tarihte Hollanda'da tarımla uğraşan çiftçi miktarı 200 bin kişi iken; Türkiye'de çiftçilerin yanında ziraat mühendisi, veteriner, gıda mühendisi gibi mesleki eğitim gruplarının toplamı 200 bin kişiydi.
Tarım nüfusumuz da 23 milyon kişiydi. Yine Hollanda, Türkiye'de Antalya, İzmir, Urfa gibi illerde ürettiği tohumları tekrar Türkiye'ye satmaktaydı."
Kısaca, Türkiye'de tarım çok iptidai kalmıştır, tarlalar atıldır. Uygulanan politikalarla ektiği de para etmeyince tarım ve çiftçi gün be gün bitirilmiştir.
Artık tarım ürünleri ithal ediyoruz. Özellikle, sahil kentlerimizde arazilere ederinden fazla meblağlarla talip olan yabancılar şu anda arazilerin resmi sahipleridir.
Bu konu hem hayatın devamı için zaruri, hem de stratejik bir sahadır. Tarım hakkında projesi olan tek parti ise Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
Bağımsız Türkiye Partisi olarak bizler, tahditleri kaldıracağız; devlete ait toprakları uzun vadeli, sembolik ücretler karşılığında kiraya vereceğiz; bizim dönemimizde ürün fiyatları çiftçiler tarafından üretici kooperatif üzerinden belirlenecek; devlet üreticinin yetiştirdiği ürünün yüzde 50'sine en az 6 ay evvelinden avans verecek; ithal ürünlere karşılık yerli üreticinin korunması devlet garantisinde sağlanacak; devlet ürünlere pazar garantisi verecek.
Gübre ve tarım ilaçları konusunda yatırımları teşvik edeceğiz; çiftçiye emeklilik desteği ve doğal afetlere karşı sigorta desteği sağlayacağız derken, tezimiz olan Milli Ekonomi Modeli'ne güvenerek bunları vaat etmiştik.
Kapitalist mantıkta hiçbir sahaya olmayacağı gibi tarıma da destek yapılmaz. İflas eden, bankalara her şeyi ile borçlanan çiftçinin tek çaresi biziz.
Yine tarımın stratejik önemi dikkate alındığında bu sahaya gereken önemi vererek, onu koruyacak olan tek sistem de bizim tezimizdir.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Tarım / 19.01.2025
- AB kıssası / 18.01.2025
- Ruhun arayışı sahibini bulana kadar devam eder / 17.01.2025
- Bu mücadele ezelidir -2- / 16.01.2025
- Bu mücadele ezelidir -1- / 15.01.2025
- Hakikate ters düşenlerin özellikleri -2- / 14.01.2025
- Hakikate ters düşenlerin özellikleri -1- / 13.01.2025
- Onları cehennem ateşi yakmaz / 12.01.2025
- Ne evladın ne de malın fayda etmeyeceği gün / 11.01.2025
- Müslümanlıktaki hikmet nedir? / 10.01.2025
- AB kıssası / 18.01.2025
- Ruhun arayışı sahibini bulana kadar devam eder / 17.01.2025
- Bu mücadele ezelidir -2- / 16.01.2025
- Bu mücadele ezelidir -1- / 15.01.2025
- Hakikate ters düşenlerin özellikleri -2- / 14.01.2025
- Hakikate ters düşenlerin özellikleri -1- / 13.01.2025
- Onları cehennem ateşi yakmaz / 12.01.2025
- Ne evladın ne de malın fayda etmeyeceği gün / 11.01.2025
- Müslümanlıktaki hikmet nedir? / 10.01.2025