Suriye saldırısı sonrası ilk kritik zirve!
Suriye'deki garantör ülkeler Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanları, ABD, Fransa ve İngiltere'nin 14 Nisan'da Suriye'yi vurmasından sonra müzakereleri yeniden canlandırmak için Moskova'da bir araya geldi. Suriye'nin toprak bütünlüğüne ortak destek açıklayan üç bakan, Suriye'de çözümün silahlarla değil, diplomasiyle mümkün olduğuna bir kez daha vurgu yaptı
28.04.2018 00:00:00
Rusya, İran ve Türkiye dışişleri bakanları, 7 Nisan'da Suriye'nin Doğu Guta bölgesindeki Duma ilçesinde yaşandığı iddia edilen kimyasal saldırı sonrasında, soruşturma sonuçlarını daha beklemeden 14 Nisan'da ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'de birçok hedefe yönelik hava saldırısı düzenlemesinin ardından ilk kez Moskova'da bir araya geldi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Cevad Zarif, toplantıda Suriye krizi ve ileriye yönelik atılması gereken adımları masaya yatırdı.
İç savaş ülkesi Suriye'deki garantör ülkeler, zirvenin sonunda ortak bir bildiri üzerinde uzlaştı. Kritik zirvede barış sürecinin devam ettirilmesi için anlaşmaya varıldı.
Görüşmenin sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, "Bugünkü görüşmemizin sonuçlarının yer aldığı bir ortak deklarasyon kabul ettik. Her halükarda BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı ve Soçi'de Suriye Ulusal Diyalog Konseyi'nin tavsiyeleri doğrultusunda siyasi çözümün alternatifsizliğine sıkı bağlılığımızı koruyoruz" dedi.
Lavrov, Rusya, Türkiye ve İran'ın Suriye'yi bölme girişimlerini kabul edilemez bulduğunu kaydetti. Üç ülke dışişleri bakanının imzaladığı ortak deklarasyonda siyasi çözümün Suriye'deki krizi sona erdirmek için tek alternatif olduğu vurgulandı.
Kollektif önlemler yolda
Toplantının basına açık bölümünde, Suriye'de normalleşme için Astana formatı kapsamında acil olarak kolektif önlemler almaları gerektiğini vurgulayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, üç ülkenin Astana formatı kapsamındaki çabalarına zarar verilmesine karşı koyacaklarını belirterek, "Bu çabaların devam etmesinde kararlıyız. Üç ülkenin Suriye'deki durumu 2254 sayılı karardaki hedeflere ulaşma çizgisine yeniden getirmek için gerek müştereken gerekse de münferiden atacağı adımlar üzerinde mutabakat sağladık" ifadelerini kullandı.
Muhaliflerin Şam'da iktidar değişikliği talebini yıkıcı olduğunu vurgulayan Lavrov, "Cenevre müzakerelerine dönülmesine yönelik çabalar sürerken bazı dış muhalefet temsilcilerinin açıklamalarını son derece yıkıcı buluyoruz. Bu taraflar, Suriye krizinin çözümü ve siyasi müzakerelere geçiş için iktidar değişikliği, Suriye yönetiminin savaş suçlusu olarak mahkemeye sevk edilmesi gibi ön koşullar öne sürüyorlar. Bu tür yaklaşımlar 2254 sayılı kararın içeriğiyle çelişmekle kalmıyor, aynı zamanda da müzakere sürecini yeniden başlatmaya yönelik çabaları zora sokmak istiyor" dedi.
'Barışı engelleme girişimleri var'
Suriye'de diyaloğu engelleme girişimleri tespit ettiklerini açıklayan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "Son haftalarda yaşanan gelişmeler, herkesin Suriye'de barışa ihtiyaç duymadığını gösteriyor. Suriye'de çözüm için umutların yeşerdiği her seferde, umuda saldırı düzenlendi. Diyaloğu ve anayasa komisyonu kurulmasını engellemek için girişimler var" ifadelerini kullandı.
Lavrov, bu kapsamda ABD, İngiltere ve Fransa'nın 14 Nisan'da kimyasal saldırı iddialarına dayanarak Suriye'ye düzenlediği füze saldırısını anımsatarak şöyle konuştu: "Biz sizlerle birlikte inşa ederken diğer meslektaşlarımız ise uluslararası hukuk ihlallerinde bulunmaktan kaçınmadan ortak yapıcı çabaların sonuçlarını ortadan kaldırma girişiminde bulunuyor. 14 Nisan'daki saldırı da bu girişimlerden biri. Zira bu saldırı, sadece ülkedeki ve uluslararası arenadaki durumu etkilemedi, barışçıl çözüm yolunda ilerleme perspektifine de zarar verdi."
'Askeri çözüm yasadışı olur'
Toplantının basına açık bölümünde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Suriye krizinde her türlü askeri çözümün yasadışı olacağını vurguladı.
Çavuşoğlu, "Astana sürecinin garantör ülkeleri olarak amacımız, Suriye krizine çözüm bulmak. En iyi çözüm, siyasi çözümdür. Her türlü askeri çözüm yasadışıdır ve kalıcı olmayacaktır" diye konuştu.
Üç ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya geldikleri en son Suriye görüşmeleri Kazakistan'ın başkenti Astana'da 16 Mart'ta gerçekleşmişti. Bir sonraki görüşme ise 14 Mayıs'ta planlanıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve İranlı mevkidaşı Cevad Zarif, toplantıda Suriye krizi ve ileriye yönelik atılması gereken adımları masaya yatırdı.
İç savaş ülkesi Suriye'deki garantör ülkeler, zirvenin sonunda ortak bir bildiri üzerinde uzlaştı. Kritik zirvede barış sürecinin devam ettirilmesi için anlaşmaya varıldı.
Görüşmenin sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, "Bugünkü görüşmemizin sonuçlarının yer aldığı bir ortak deklarasyon kabul ettik. Her halükarda BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı ve Soçi'de Suriye Ulusal Diyalog Konseyi'nin tavsiyeleri doğrultusunda siyasi çözümün alternatifsizliğine sıkı bağlılığımızı koruyoruz" dedi.
Lavrov, Rusya, Türkiye ve İran'ın Suriye'yi bölme girişimlerini kabul edilemez bulduğunu kaydetti. Üç ülke dışişleri bakanının imzaladığı ortak deklarasyonda siyasi çözümün Suriye'deki krizi sona erdirmek için tek alternatif olduğu vurgulandı.
Kollektif önlemler yolda
Toplantının basına açık bölümünde, Suriye'de normalleşme için Astana formatı kapsamında acil olarak kolektif önlemler almaları gerektiğini vurgulayan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, üç ülkenin Astana formatı kapsamındaki çabalarına zarar verilmesine karşı koyacaklarını belirterek, "Bu çabaların devam etmesinde kararlıyız. Üç ülkenin Suriye'deki durumu 2254 sayılı karardaki hedeflere ulaşma çizgisine yeniden getirmek için gerek müştereken gerekse de münferiden atacağı adımlar üzerinde mutabakat sağladık" ifadelerini kullandı.
Muhaliflerin Şam'da iktidar değişikliği talebini yıkıcı olduğunu vurgulayan Lavrov, "Cenevre müzakerelerine dönülmesine yönelik çabalar sürerken bazı dış muhalefet temsilcilerinin açıklamalarını son derece yıkıcı buluyoruz. Bu taraflar, Suriye krizinin çözümü ve siyasi müzakerelere geçiş için iktidar değişikliği, Suriye yönetiminin savaş suçlusu olarak mahkemeye sevk edilmesi gibi ön koşullar öne sürüyorlar. Bu tür yaklaşımlar 2254 sayılı kararın içeriğiyle çelişmekle kalmıyor, aynı zamanda da müzakere sürecini yeniden başlatmaya yönelik çabaları zora sokmak istiyor" dedi.
'Barışı engelleme girişimleri var'
Suriye'de diyaloğu engelleme girişimleri tespit ettiklerini açıklayan Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, "Son haftalarda yaşanan gelişmeler, herkesin Suriye'de barışa ihtiyaç duymadığını gösteriyor. Suriye'de çözüm için umutların yeşerdiği her seferde, umuda saldırı düzenlendi. Diyaloğu ve anayasa komisyonu kurulmasını engellemek için girişimler var" ifadelerini kullandı.
Lavrov, bu kapsamda ABD, İngiltere ve Fransa'nın 14 Nisan'da kimyasal saldırı iddialarına dayanarak Suriye'ye düzenlediği füze saldırısını anımsatarak şöyle konuştu: "Biz sizlerle birlikte inşa ederken diğer meslektaşlarımız ise uluslararası hukuk ihlallerinde bulunmaktan kaçınmadan ortak yapıcı çabaların sonuçlarını ortadan kaldırma girişiminde bulunuyor. 14 Nisan'daki saldırı da bu girişimlerden biri. Zira bu saldırı, sadece ülkedeki ve uluslararası arenadaki durumu etkilemedi, barışçıl çözüm yolunda ilerleme perspektifine de zarar verdi."
'Askeri çözüm yasadışı olur'
Toplantının basına açık bölümünde konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Suriye krizinde her türlü askeri çözümün yasadışı olacağını vurguladı.
Çavuşoğlu, "Astana sürecinin garantör ülkeleri olarak amacımız, Suriye krizine çözüm bulmak. En iyi çözüm, siyasi çözümdür. Her türlü askeri çözüm yasadışıdır ve kalıcı olmayacaktır" diye konuştu.
Üç ülkenin dışişleri bakanlarının bir araya geldikleri en son Suriye görüşmeleri Kazakistan'ın başkenti Astana'da 16 Mart'ta gerçekleşmişti. Bir sonraki görüşme ise 14 Mayıs'ta planlanıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.