Suriye ile savaş halindeymişiz!

"Suriye ile savaş halindeyiz"Bu ifade yoğun seçim gündemi içinde kaynadı gitti.Oysa başlı başına bir gündem maddesi. İfade Başbakan Erdoğan'a ait. Seçim akşamı balkon konuşmasında söyledi. Bir anlamda zafer sarhoşluğuyla ağzından kaçırdı.Meğer Türkiye Suriye'ye savaş ilan etmiş de bizim haberimiz yokmuş!Şimdi sormak lazım Türkiye'den Suriye'ye giden silah yüklü TIR'lar ve silahlı gruplara verilen destekler bu savaşın bir parçası mı?Diyelim ki öyle!Bu savaş kimin savaşı, ne adına savaş?Acaba bunun Büyük Ortadoğu Projesi'nde üstlenilen Eş Başkanlık vazifesiyle bir bağlantısı var mı?* * *Bir soru daha, Erdoğan Suriye ile savaş kararını ne zaman ve nasıl aldı?Sorunun cevabı çok önemli zira mesele bir ulusal güvenlik meselesi.Anayasada Türkiye'nin bir ülkeye nasıl savaş ilan edeceği net bir şekilde yazılı.Savaş ilanı yetkisi tamamen TBMM'de.Anayasanın 92. maddesi şöyle; "Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası antlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir."* * *Ortada Suriye ile savaşa girildiğine dair bir Meclis kararı olmadığına göre Erdoğan'ın "Suriye ile savaş halindeyiz" açıklaması ne anlama geliyor?Bu açıklama anayasanın ihlal edildiğinin itirafıdır.Ortada bir anayasal suç bulunmaktadır buna uluslararası hukuk nezdinde bir de savaş suçu eklemek mümkün.Bu kafa ile gidildiği sürece Türkiye'yi çok ama çok zor günler bekliyor.Geldiğimiz nokta itibarıyla şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz; Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından en büyük tehdit ne yazık ki AKP hükümetinin politikalarıdır!Arınç'a Erdoğan sorusuKısa bir süre önce tahliye edilen Ergenekon hükümlüsü eski Genelkumay Başkanı İlker Başbuğ Ergenekon mahkemesinin açıkladığı 16 bin sayfalık gerekçeli kararı ciddiye almadığını söyledi. Başbuğ'a cevap veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, "İlker Başbuğ'un "ciddiye almıyorum" demesinin bir gram bile değeri yok. Bu mahkeme kararı, beğense de beğenmese de bu karar mahkeme kararı" dedi.Doğrusu Sayın Arınç'ın Başbakan Erdoğan'ın "Anayasa Mahkemesi'nin Twitter yasağını kaldıran kararına saygı duymuyorum" sözleriyle ilgili ne düşündüğünü de merak ediyorum. Acaba Başbuğ'a dediği gibi "Erdoğan'ın saygı duymuyorum demesinin bir gram bile değeri yok. Bu mahkeme kararı, beğense de beğenmese de bu karar mahkeme kararı" diyebilecek mi? Erdoğan'ın Bağış'a sahip çıkması Başbakan Erdoğan 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından AB Bakanlığı'nı bırakmak zorunda kalan üstelik de Kur'an-ı Kerim ile dalga geçtiği iddia edilen ses kayıtları ortaya çıkan AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'a sahip çıktı. Montaj dedi, o öyle şey yapmaz dedi ama bir şeyi unuttu. Bağış'ın makara muhabbetinde telefonun diğer ucunda yer alan gazeteci Metehan Demir kaydın ortaya çıkmasının ardından özür dilemiş üstelik de görevinden alınmıştı.Şimdi Erdoğan'a soralım, bu ses kaydının baş aktörü sizin bakanınız değil de örneğin bir CHP'li olsaydı ne yapardınız? Acaba yine montaj mı derdiniz yoksa Türkiye'yi ona dar mı ederdiniz?Bu bahsi şu cümle ile noktalayalım; karşısına Kur'an-ı Kerim'i alanın arkasında bin tane padişah olsa ne yazar!