Onurlu, şerefli ve başı dik olarak hayata merhaba diyen insan soyunun, Müslüman çocuklarının daha sonra eğitim adı altında çeşitli kalıplardan, tornalardan geçirilerek fıtratlarının bozulmasına, başlarının eğilmesine, ruhlarının köleleştirilmesine itirazımız var, isyanımız var."O halde sen, batıl dinlerden uzaklaşarak yüzünü ve özünü, hak din olan İslâm'a yönelt. Yani Allah'ın insanları yaratmasında esas kıldığı o fıtrata uygun hareket et. Allah'ın bu hilkatini kimse değiştiremez. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların ekserisi bunu bilmezler." (Rum: 30)On yılı aşkın bir süreden beri ülkeyi yöneten siyasi kadroya ve onun resmi, gayri resmi ortaklarına, elli yıldan beri adam yetiştiriyoruz diye ülke kaynaklarını boca eden malum cemaate itirazımızın çoğu da bu yüzden.İnsan oğlunun fıtrattan getirdiği dik duruşu, delikanlı tavrı, zalime zorbaya karşı çıkışı, törpülendiği için, yumuşatılıp yamultulduğu için bu tür "hizmetlere" karşı çıkıyoruz.Elinize geçen her hangi bir inşaat malzemesinin, taş yığınlarının ya da kerestelerin ehliyetli olmayan birilerinin elinde nasıl çar-çur edildiği, nasıl zayi edildiği ortada iken, bir milletin geleceği demek olan eğitim çağındaki gençliğinin ehliyetsiz kişiler tarafından, daha da kötüsü, kötü niyetli şebekeler tarafından eğitilmesine, tornadan geçirilmesine gönlümüz nasıl razı olabilir?Nice on yıllardan beri Müslüman Türk gençliğinin dökülmek istendiği kalıp, uydurulmak istendiği torna şu:"? Dünyanın hali hazırdaki durumuyla, şu çerçevesiyle, Amerika da şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir ve hatta denilebilir ki, şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika, hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır?" (Nevval Sevindi, Fethullah Gülen ile söyleşi).Bu metnin hiç arkaplanına gitmeden, yüzeysel bir okumayla neler anlattığı, anlatmak istediği ortada.Bir ülkeye, üstelik dört bir yanda Müslüman kanı akıtan bir ülkeye olağan üstü sıfatlar, beşer üstü kuvvetler yamayarak onu, gençliğin zihninde erişilmez, ulaşılmaz ve asla baş edilemez, alt edilemez bir güç olarak yerleştiriyor."ABD'nin kendi çıkarı yoksa bize doğru yarım arpa boyu adım atmaz" tespiti de kendilerine ait olduğuna göre, yukarıdaki cümlelerden anlayan için dolma gibi itiraflar da dökülüyor.Söz konusu ülkenin müsaade ve himmetiyle dünyanın çeşitli yerlerinde faaliyet yapıyorsak öncelikle ve özellikle onların çıkarları istikametinde "hizmet" ediyoruz demek değil midir?Bu anlayışın, bu algılayış biçiminin siyasi arenaya yansımasını ise; Irak'ın işgalinde sağlanan destekten ve kitlelerin sessizliğinden, daha sonra Libya'ya yönelen haçlı işgalinde aynı tavrın sergilenmesinden ve diğerlerinden biliyoruz.Bu tavır, bu davranış düpe düz fıtratın bozulmasıdır ve asla bir eğitim hizmeti değildir, belki eğitim hezimetidir.İtirazımız işte bu yüzden efendim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025