“Sosyalist” kelimesini öğrencilik yıllarımdaki coğrafya kitaplarından tanırım. Öğretmenimiz; Türkiye’nin kuzeyinde hangi ülke var, diye sorduğunda, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) cevabını verirdik. Şimdi bir öğrenciye sorsak; Türkiye’nin kuzey komşuları hangi devletlerdir, diye birçok devlet ismi alırız cevap olarak. Neden? Çünkü SSCB dağıldı. Sosyalizm doğduğu yerde, öldü. Kendi insanını mutlu edemeyen ve biten bir anlayışın ne olup, ne olmadığı benim için pek anlam ifade etmiyor. Ama dünyada ve ülkemizde sırf emperyalizmi muhafaza etmek için sosyalizm ismen de olsa ayakta tutulmaya çalışılıyor. Neden? Hep diyoruz ya; ampulün yanması için tek kutup yetmez. Bir de karşı kutbun olması lazım. İşte sosyalizm bu vazifeyi görüyor bence.
Geçenlerde CHP genel başkanı Afrika’ya gitti. Sosyalist Enternasyonal birliği toplantısına katılacakmış. Bu nasıl bir birliktir, diye yazdım arama motoruna şu cevabı verdi; “Sosyalist Enternasyonal, sosyalist, sosyal demokrat, demokrat sosyalist ve işçi sınıfı partilerinin ortak olduğu bir ülkelerarası organizasyondur.”
150’den fazla üyeleri varmış bu birliğin. ‘Kim bu üyeler?’ diye baktığımda, kapitalizmin ağababası olan bütün ülkelerden, yukarıdaki tarife binaen kendini sosyalist vs. adlarla tanımlayan birçok parti bu birliğe üye. Konular her zaman ki gibi; işçi hakları, demokrasi, insanca yaşam, özgürlük vs. vs. vs.
İşin garibi bu örgüt son toplantısında “Esad gitsin” kararı alıyor. Bu ne demek? Hedeflerimiz örtüştüğü, paylaşımlarımızı ortak yaptığımız sürece biz, emperyalizmle de, kapitalizmle de kardeşiz. Gerekirse sözcülüğünü de yaparız, demektir.
Bu organizasyona Türkiye’den CHP üyedir. BDP ise gözlemci durumdadır. Başkanlığını Yunanistan eski başbakanı ve eski PASOK lideri Yorgo Papandreu, başkan yardımcılığını ise Türkiye’den CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapmaktadır.
Son toplantıda BDP’yi temsilen Gültan Kışanak ve heyeti orada bulunuyor. BDP, “gözlemci üye” statüsünden “danışman üye” statüsüne yükseltiliyor. Artı BDP heyeti, Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu ile bir araya geliyor. Kışanak, Anglikan rahibin kendisine, “Kürtler ve Abdullah Öcalan için dua ettiğini” aktarıyor. CHP ve BDP aynı safta. Artı papaz duası (!) ile.
Yani Erdoğan’ın siyaset arenasında arayıp da bulamadığı malzemeyi bizzat muhalefet iddiasındaki CHP önüne koyuyor. Neden? Benim vatandaşım, seçim öncesi papazdan dua isteyen Egemen Bağış’ı, Kilisede mum yakıp, dua eden Emine Erdoğan’ı, “besmele” ile kilise açan Başbakan’ı görmez, duymaz ama papazdan dua alan BDP ile yan yana duran CHP’yi hemen görür ve topluma yayar. CHP olur “papazcı” AKP olur “İslamcı”. Bunun müsebbibi de en başta ismet İnönü’de başlayan CHP anlayışıdır.
Şu ülkenin haline bir bakar mısınız? Cumhurbaşkanı “şövalye” unvanı almış. Başbakan, Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı artı Yahudi üstün hizmet madalyası sahibi. Ana muhalefet Partisi Başkanı Sosyalist Enternasyonal birliği Başkan Yardımcısı. Normalde bu kadar şanlı, şöhretli, madalyalı, unvanlı kişilerin idaresindeki bir ülke günlük, güneşlik olması lazım! Öyle mi? Aynaya bakın, görürsünüz!
Geçenlerde CHP genel başkanı Afrika’ya gitti. Sosyalist Enternasyonal birliği toplantısına katılacakmış. Bu nasıl bir birliktir, diye yazdım arama motoruna şu cevabı verdi; “Sosyalist Enternasyonal, sosyalist, sosyal demokrat, demokrat sosyalist ve işçi sınıfı partilerinin ortak olduğu bir ülkelerarası organizasyondur.”
150’den fazla üyeleri varmış bu birliğin. ‘Kim bu üyeler?’ diye baktığımda, kapitalizmin ağababası olan bütün ülkelerden, yukarıdaki tarife binaen kendini sosyalist vs. adlarla tanımlayan birçok parti bu birliğe üye. Konular her zaman ki gibi; işçi hakları, demokrasi, insanca yaşam, özgürlük vs. vs. vs.
İşin garibi bu örgüt son toplantısında “Esad gitsin” kararı alıyor. Bu ne demek? Hedeflerimiz örtüştüğü, paylaşımlarımızı ortak yaptığımız sürece biz, emperyalizmle de, kapitalizmle de kardeşiz. Gerekirse sözcülüğünü de yaparız, demektir.
Bu organizasyona Türkiye’den CHP üyedir. BDP ise gözlemci durumdadır. Başkanlığını Yunanistan eski başbakanı ve eski PASOK lideri Yorgo Papandreu, başkan yardımcılığını ise Türkiye’den CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapmaktadır.
Son toplantıda BDP’yi temsilen Gültan Kışanak ve heyeti orada bulunuyor. BDP, “gözlemci üye” statüsünden “danışman üye” statüsüne yükseltiliyor. Artı BDP heyeti, Güney Afrikalı rahip Desmond Tutu ile bir araya geliyor. Kışanak, Anglikan rahibin kendisine, “Kürtler ve Abdullah Öcalan için dua ettiğini” aktarıyor. CHP ve BDP aynı safta. Artı papaz duası (!) ile.
Yani Erdoğan’ın siyaset arenasında arayıp da bulamadığı malzemeyi bizzat muhalefet iddiasındaki CHP önüne koyuyor. Neden? Benim vatandaşım, seçim öncesi papazdan dua isteyen Egemen Bağış’ı, Kilisede mum yakıp, dua eden Emine Erdoğan’ı, “besmele” ile kilise açan Başbakan’ı görmez, duymaz ama papazdan dua alan BDP ile yan yana duran CHP’yi hemen görür ve topluma yayar. CHP olur “papazcı” AKP olur “İslamcı”. Bunun müsebbibi de en başta ismet İnönü’de başlayan CHP anlayışıdır.
Şu ülkenin haline bir bakar mısınız? Cumhurbaşkanı “şövalye” unvanı almış. Başbakan, Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı artı Yahudi üstün hizmet madalyası sahibi. Ana muhalefet Partisi Başkanı Sosyalist Enternasyonal birliği Başkan Yardımcısı. Normalde bu kadar şanlı, şöhretli, madalyalı, unvanlı kişilerin idaresindeki bir ülke günlük, güneşlik olması lazım! Öyle mi? Aynaya bakın, görürsünüz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025
- Çatlayan sadece fay hatları değil ar damarıdır / 24.04.2025
- Bizim 23 Nisan’dan anladığımız / 23.04.2025
- Türkiye’ye ‘Escobar sistemi’ kurmuşlar / 21.04.2025
- ‘Erdoğan Amca adım Danya Ebu Muhsin’ / 20.04.2025
- 2 bin değil 2 bin 600 yıldır yapılanamayanı yaptılar? / 19.04.2025
- Gazze’den tehciri, ‘hicret’ olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar / 18.04.2025
- Sahada yaşananlar Erdoğan’ı teyit etmiyor / 17.04.2025
- Erdoğan’ın ‘fakir fukara garip gureba’ çıkışı / 16.04.2025
- O zaman nedir bu Milli Ekonomi Modeli? / 15.04.2025