logo
24 NİSAN 2025

Sizden Çanakkale ruhu değil tuzruhu bile olmaz

21.03.2012 00:00:00
Her 18 Mart gelince aynı serenat tekrarlanır; Çanakkale ruhunu yaşatmak en büyük hedefimizdir.”
Bütün devletlülerimiz, üç aşağı, beş yukarı, kelimeleri farklı, cümleleri ve tümceleri değişik olsa da aynı şeyi söyler.
Söyler söylemesine de işin pratiği, uygulaması böyle mi?
Akif’in;
“Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi”
Dizelerinin anlamı sayenizde buharlaştı ve ürettiğiniz tek derdi midesi insan tipi ile boğaz harbi artık, en kesif kaşıklarla icra edilir oldu
Akif o günleri;
“-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya”
dizeleriyle anlattı.
Sayenizde bugün Haçlı dünyası, AB’ye girme ham hayaliyle tepelere tırmanmıyor, Ankara’ya konuyor.
İyi de Çanakkale’de kucak kucağa yatan on binlerce şehidin feda-i can ettiği idealden sizde kaç gram var ki?
Gencinden, yaşlısına insanımızda kaç gram bıraktınız.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’
Dünün hayâsız tehaşşüdü ile bugünün AB’si arasında çok mu fark var ki, hiçbir ortak değeri olmayan bu millete, dünün “vahşet timsali Avrupalı’yı” en büyük ideal gösteriyorsunuz?
Ara not: Tehaşşüd: Birlik, birliktelik, AB.
Dün Çanakkale’ye dayanan; “yırtıcı”, “his yoksulu”, “sırtlan kümesi”, “mahbesi” yahut “kafesi açılmış”, “kimi yamyam”, “kimi Hindu”, “kimi bilmem ne bela” kişilerle, bugünün İslam coğrafyasını kana bulayanları arasında, kullanılan malzeme dışında fark ne?
Bu, “vahşetleri denk”, “dauna da zül”, “rezil istila”, sizin desteğinizle sürmüyor mu?
Bir hafta önce; “NATO’nun Libya’da işi ne?” deyip, bir hafta sonra; “olur mu canım, Libya hep sonbaharda mı kalacak, onun da bahara ihtiyacı var, deyip, İzmir NATO üssünden Libya’ya baharat ihraç(!) edip on binlerce Müslüman’ın katline ortak olmak.
Topyekun İslam coğrafyasına sayenizde çöreklenmiş, sizce “mahluk-i asil (soylu yaratıklar)” ama “hakikatte sefil” dünya, dün, Çanakkale’de olduğu gibi, “kustu” ve hala da “hayâsızca” kusuyor, ”karnındaki esrarı” İslam dünyasına demokrasi adına.
İşte bu demokrasi yalanı ile “Bomba şimşekleri beyninden inip her mazlumun”, “Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin”
Araştırın, bakın.
Göreceksiniz ki, Haçlı dün Çanakkale’ye aynı niyetle, demokrasi getirme aşkıyla dayanmıştır.
Akif’in Çanakkale mahşerini anlattığı o yıllarla bugünün İslam coğrafyası arasında ne fark var?
“Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm”
Dün Çanakkale’de, bugün İslam coğrafyasında.
İşgal gerekçeleri aynı.
İşgalci aynı.
Mağdur ve mazlum da. Adı Ahmed, Mehmed, Ayşe… dini İslam.
Ne tuhaf şey, hedef de aynı.
Çanakkale vahşetinin aynısını bu gün İslam coğrafyasında icra edenlere tam destek verenler “Asım’ın nesli” nasıl olabilir?
Asım’ın nesli kim mi?
“İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi”
“Tevhid” ile “Teslis” arasında fark görmeyenler, “tevhidi” “teslise” feda edenler mi Asım’ın nesli olacak?
Bir yanlışlık var.
Ülkede binlerce kiliseyi restore ettirip kimi “ideallere” hazır hale getirenler mi Asım’ın nesli?
Sümela’sından, Akdamar’ına, Çanakkale’yi dün geçemeyenlerin arzusuna ülkeyi AB’ye hazırlayanlar mı?
Haçlı dün Çanakkale’yi geçseydi, bundan farklı ne yapabilirdi ki?
Kelime-i Tevhid’in ilk kısmı, yani; “Lâ ilâhe illellâh” yeter, “Muhammed’e iman şart değildir diyenlerin, takvimlerinde “kelime-i şehadet’in” ilk kısmını yazanların,
“Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber”
demeye ne hakları olur?
Dün Çanakkale’yi geçemeyenler bugün Ankara’yı çanak-çömleğe çevirdiler.
Günaydın Hacı-Hocaefendiler.
Sudan’a demokrasi geldiği gün ikiye bölündü.
En zengin maden bölgesi en demokratlara kaldı.
Libya bölündü.
Irak bölündü.
Suriye’de oluşturulan tampon bölge Kuzey Irak Kürdistan devleti için.
Tabii bir parçası da Türkiye’den.
Al sana Çanakkale ruhu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
Rusya'dan Avrupa'ya sert uyarı
'Saldırı olursa nükleer kullanırız'
Ekim Apartmanı davasında 22 yıl 6'şar ay hapis talebi
42 kişi yaşamını yitirmişti
Bosna Hersek'te neler oluyor?
Gerginlik, iç savaşa dönüşür mü?
Erdoğan'dan İstanbul depremi açıklaması
'Kentsel dönüşüm projelerini süratle...'
Kıbrıs mesajı
'Kıbrıs hiçbir zaman Rum adası olmamıştır'
DEM Parti heyeti Adalet Bakanı ile görüştü
Ertelenen görüşme gerçekleşti
Yenidoğan çetesi davası
Davanın 4. duruşması sürüyor
Onlarca şehit daha
İsrail Gazze'de katliama devam ediyor
Artçılar sürüyor
Sayıları 300'e yaklaştı
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
Büyük İstanbul depremi ne zaman olabilir?
İstanbul bu depreme hazırlıklı mı?
Trump'tan Rusya-Ukrayna müzakereleri ile ilgili açıklama
"Rusya ile anlaştık, sıra Zelenskiy'de"
Depremi ABD'li GPS SATURN gemisi mi tetikledi?
DMM o iddiayı yanıtladı
15 km uzunluğunda 9.5 km genişliğinde
AFAD kırılan segmenti açıkladı
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
Rusya'dan Avrupa'ya sert uyarı
'Saldırı olursa nükleer kullanırız'
123456789101112131415
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
Rusya'dan Avrupa'ya sert uyarı
'Saldırı olursa nükleer kullanırız'
Ekim Apartmanı davasında 22 yıl 6'şar ay hapis talebi
42 kişi yaşamını yitirmişti
Bosna Hersek'te neler oluyor?
Gerginlik, iç savaşa dönüşür mü?
Erdoğan'dan İstanbul depremi açıklaması
'Kentsel dönüşüm projelerini süratle...'
Kıbrıs mesajı
'Kıbrıs hiçbir zaman Rum adası olmamıştır'
DEM Parti heyeti Adalet Bakanı ile görüştü
Ertelenen görüşme gerçekleşti
Yenidoğan çetesi davası
Davanın 4. duruşması sürüyor
Onlarca şehit daha
İsrail Gazze'de katliama devam ediyor
Artçılar sürüyor
Sayıları 300'e yaklaştı
ABD'de 12 eyalet Trump yönetimine dava açtı
"Gümrük vergileri sonlandırılsın"
Büyük İstanbul depremi ne zaman olabilir?
İstanbul bu depreme hazırlıklı mı?
Trump'tan Rusya-Ukrayna müzakereleri ile ilgili açıklama
"Rusya ile anlaştık, sıra Zelenskiy'de"
Depremi ABD'li GPS SATURN gemisi mi tetikledi?
DMM o iddiayı yanıtladı
15 km uzunluğunda 9.5 km genişliğinde
AFAD kırılan segmenti açıkladı
İstanbul'da 3,7 büyüklüğünde deprem
Artçı sarsıntılar devam ediyor
Rusya'dan Avrupa'ya sert uyarı
'Saldırı olursa nükleer kullanırız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.