Siyasi yasağa büyük tepki

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "YSK Başkan ve üyelerine hakaret ettiği" iddiasıyla yargılandığı davanın önceki gün görülen son duruşmasında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası alması, siyaset gündeminde deprem etkili oluşturdu. Kararın onanması durumunda siyasi yasaklı bir hale gelecek İmamoğlu, hem bundan sonraki seçimlerde aday olamayacak hem de İBB Başkanlığından da ayrılması gerekecek. Siyaset gündemine bomba gibi düşen karardan sonra İstanbul, son dönemlerdeki en yoğun siyasi trafiği yaşadı. Mahkeme kararı açıklanmadan kısa süre önce İBB Başkanı İmamoğlu'nun yaptığı 'herkesi Saraçhane'ye bekliyorum' çağrısı hemen karşılık buldu. Mahkeme kararı öncesinde Saraçhane'deki İBB binasının önü on binlerce İstanbullu tarafından hıncahınç dolduruldu. İmamoğlu'nun Saraçhane davetine ilk yanıt veren lider olan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Ekrem İmamoğlu'nu Saraçhane'deki belediye binasında ziyaret etti.. Mahkeme kararı açıklandığında, İyi Parti lideri Akşener, BTP lideri Hüseyin Baş ve İBB Başkanı İmamoğlu bir arada bulunuyorlardı. Karar sonrası 3 lider Saraçhane'de toplanan kalabalığa seslenmek için hazırlanmış olan otobüsün üzerinde birlikte fotoğraf vererek demokratik dayanışma mesajı verdi.

Baş'tan 'darbe' çıkışı

Mahkemenin kararını "demokrasiye vurulmuş bir darbe" olarak niteleyen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, karar öncesi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Çalmadı, yolsuzluk yapmadı, insanların hukuklarına tecavüz etmedi, milletin malını babasının malı gibi kullanmadı. İstanbulludan aldığı yetkiyle İstanbul'a hizmet etti. Bu yetkiyi gasp etmeye kimsenin hakkı yoktur. Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yanındayız" ifadelerini kullanarak İmamoğlu'na desteğini dile getirmişti. Mahkeme kararı açıklandıktan sonra ise Hüseyin Baş, kararı şöyle değerlendirdi: "Esasında bu karar Türk milletinin demokrasisine, Türk milletinin tercih hakkına vurulmuş bir darbedir. Bu darbeyi kınıyoruz ve bu darbenin karşısında duracağımıza milletimizin huzurunda söz veriyoruz."

'Zalimin gidişi yakın…'

Mahkemenin İmamoğlu kararını CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün sabah saatlerinde katıldığı Halk TV canlı yayınında değerlendirdi. "Anadolu'da güzel bir söz vardır. Zalimin erken gitmesi için zulmün artsın derler" diye konuşan CHP lideri, "Saray iktidarının da yaptığı bu. Tek kişilik hükümet. Yasama, yargı kendisine bağlı, yürütme organının başında. İstediği yere hâkim atayıp, istediği hâkimden karar çıkartabiliyor. Kendisinin önüne çıkacak engellerin, İstanbul'un rantlarını devşirmek istiyor. İstanbul'u kaybetmesi onun için yara oldu. Çünkü 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' demişti. İstanbul'u kaybetti, şimdi Türkiye'yi de kaybediyor" dedi.

Beş lider Saraçhane'de

Mahkeme kararı açıklandıktan sonra Saraçhane'de toplanan İstanbullulara seslenen İBB Başkanı İmamoğlu, başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Altılı Masa'daki liderlerin de Perşembe günü saat 16.00'da yine Saraçhane'de buluşacaklarını duyurarak, İstanbulluları da Saraçhane'ye davet etmişti. İmamoğlu'nun daveti üzerine dün Altılı Masa'yı oluşturan CHP lideri Kılıçdaroğlu, İYİ Parti lideri Akşener, Demokrat Parti lideri Uysal, Deva lideri Babacan ve Gelecek Partisi lideri Davutoğlu Saraçhane'de İBB Başkanı İmamoğlu'na destek vermek için buluştu. Saadet lideri Temel Karamollaoğlu ise Saraçhane'ye mazeret bildirerek gelmedi. Beş liderin dayanışma mesajı verdikleri miting, İstanbulluların da büyük ilgi göstermesiyle tam bir gövde gösterisine dönüştü.

Bundan sonra ne olacak?

Mahkemenin İmamoğlu hakkındaki tepki çeken kararından sonra sürecin nasıl işleyeceği merak ediliyor. Öncelikle İmamoğlu'nun avukatları bu karara itiraz ederek, kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinafa taşıyacak. Eğer Bölge Adliye Mahkemesi, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını yerinde bulursa sonrasında İmamoğlu kararı Yargıtay'a taşıyacak. İmamoğlu'nun belediye başkanlığı da Yargıtay'dan çıkacak karara bağlı, ancak bu tarihe kadar görevine devam edebilecek. Eğer olağanüstü koşullarla süreç hızlandırılmazsa kararın onanmasının seçimlerden sonraya kalacağı tahmin ediliyor ve bu da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olabileceği anlamına geliyor. Türkiye hukuk sisteminde istinaf ve Yargıtay sürecinin en az 2 yıl sürdüğünü ifade eden uzmanlara göre bu sürenin daha kısa hale gelmesi dosyaya olağandışı müdahale olduğunun işareti olarak yorumlanabilir.