Sigara erkeklerde cinsiyet hormonlarının da bozulmasına yol açar. Sigara içenlerde prostat kanseri de, içmeyenlere göre 2 kat fazla görülür. Sigara kadınlarda ise istenmeyen düşüklere, erken ve düşük kilolu bebek doğumlarına, ölü doğumlara yol açar.
Ayrıca ses kısıklığına, ses kalınlaşmasına ve cilt damarlarının daralmasına bağlı cilt kurumalarına neden olarak hayatı olumsuz yönde etkiler. Sigara içen kadınlarda rahim ağzı kanserleri de yaklaşık 20 kat fazla görülür.Pasif içiciler de risk altındaKendisi sigara içmediği halde, bulunduğu ortamlarda sigara içilmesine bağlı duman solumak zorunda kalan kişilerin durumuna pasif sigara içiciliği denir. Yanmakta olan bir sigaranın dumanının 2/3'ü asla içen kişinin akciğerine ulaşmamakta, sigara içmeyenlerin de soluduğu havaya karışmaktadır. Ayrıca bu duman, sigarada süzülmeyip direkt havaya karıştığı için içerdiği zehirli maddeler açısından daha zengindir. Çevre Koruma Örgütleri havaya karışan sigara dumanını hardal gazı, benzen ve arseniğin de içinde bulunduğu A Grubu insan kanserojeniği içine almıştır. Pasif sigara içiciliğinde, akciğer kanseri de dahil olmak üzere meme kanseri, kan kanseri gibi sigara içen kişide görülen her türlü kanser çeşidi ve bronşit, amfizem, kalp krizi gibi her türlü hastalık artmış oranda görülmektedir.Emziren bir annenin sigara içmesi durumunda ise, bebekte kusma, dalgınlık, çarpıntı, mide-bağırsak sistemi bozuklukları ve bronşit, pnömoni gibi solunum yolu enfeksiyonları sık olarak görülmektedir. Sigara içenlerin yaşam süreleri içmeyenlere göre belirgin derecede kısalmaktadır. Sigarayı bırakmak, bir insanın sağlığıyla ilgili verdiği en kazançlı kararlardan birisidir. Sigara bırakıldıktan 1yıl sonra koroner kalp hastalığı riski %50 düşer. 15 yıl sonra ise koroner kalp hastalığına bağlı ölüm riski hemen hemen içmeyenlerin seviyesine iner. 10 yıl sonra akciğer kanserinden ölüm riski yarı yarıya düşer. Ayrıca akciğer fonksiyonları hiç sigara içmeyenlerinkine yaklaşır. 20 yıl sonra ise sağlık açısından, hiç sigara içmeyen birisiyle neredeyse aynı duruma gelinir.Başlaması kolay ama...Sigara bağımlılarının 3/4'ü sigarayı bırakmak istemektedir. 1/3'nün ise en az 3 ciddi bırakma girişimi olmuştur. Sigarayı kendi başına bırakmak oldukça zor olup, bu şekilde bırakabilme oranı % 4 iken, bu oran profesyonel yardım aracılığı ile % 45'lere kadar yükselebilmektedir. Başlaması kolay ama bırakması zor gözüken sigarayla mücadelede çok boyutlu düşünmek zorundayız. Sigarayı bırakmanın kolay olmadığını biliyoruz, ancak sigarasız geçen her gününüzün hem kendinize, hem çevrenize, hem de dünyaya faydalı olduğunu unutmayın.Dr. Melih PETEK / İç Hastalıkları Uzmanı
Ayrıca ses kısıklığına, ses kalınlaşmasına ve cilt damarlarının daralmasına bağlı cilt kurumalarına neden olarak hayatı olumsuz yönde etkiler. Sigara içen kadınlarda rahim ağzı kanserleri de yaklaşık 20 kat fazla görülür.Pasif içiciler de risk altındaKendisi sigara içmediği halde, bulunduğu ortamlarda sigara içilmesine bağlı duman solumak zorunda kalan kişilerin durumuna pasif sigara içiciliği denir. Yanmakta olan bir sigaranın dumanının 2/3'ü asla içen kişinin akciğerine ulaşmamakta, sigara içmeyenlerin de soluduğu havaya karışmaktadır. Ayrıca bu duman, sigarada süzülmeyip direkt havaya karıştığı için içerdiği zehirli maddeler açısından daha zengindir. Çevre Koruma Örgütleri havaya karışan sigara dumanını hardal gazı, benzen ve arseniğin de içinde bulunduğu A Grubu insan kanserojeniği içine almıştır. Pasif sigara içiciliğinde, akciğer kanseri de dahil olmak üzere meme kanseri, kan kanseri gibi sigara içen kişide görülen her türlü kanser çeşidi ve bronşit, amfizem, kalp krizi gibi her türlü hastalık artmış oranda görülmektedir.Emziren bir annenin sigara içmesi durumunda ise, bebekte kusma, dalgınlık, çarpıntı, mide-bağırsak sistemi bozuklukları ve bronşit, pnömoni gibi solunum yolu enfeksiyonları sık olarak görülmektedir. Sigara içenlerin yaşam süreleri içmeyenlere göre belirgin derecede kısalmaktadır. Sigarayı bırakmak, bir insanın sağlığıyla ilgili verdiği en kazançlı kararlardan birisidir. Sigara bırakıldıktan 1yıl sonra koroner kalp hastalığı riski %50 düşer. 15 yıl sonra ise koroner kalp hastalığına bağlı ölüm riski hemen hemen içmeyenlerin seviyesine iner. 10 yıl sonra akciğer kanserinden ölüm riski yarı yarıya düşer. Ayrıca akciğer fonksiyonları hiç sigara içmeyenlerinkine yaklaşır. 20 yıl sonra ise sağlık açısından, hiç sigara içmeyen birisiyle neredeyse aynı duruma gelinir.Başlaması kolay ama...Sigara bağımlılarının 3/4'ü sigarayı bırakmak istemektedir. 1/3'nün ise en az 3 ciddi bırakma girişimi olmuştur. Sigarayı kendi başına bırakmak oldukça zor olup, bu şekilde bırakabilme oranı % 4 iken, bu oran profesyonel yardım aracılığı ile % 45'lere kadar yükselebilmektedir. Başlaması kolay ama bırakması zor gözüken sigarayla mücadelede çok boyutlu düşünmek zorundayız. Sigarayı bırakmanın kolay olmadığını biliyoruz, ancak sigarasız geçen her gününüzün hem kendinize, hem çevrenize, hem de dünyaya faydalı olduğunu unutmayın.Dr. Melih PETEK / İç Hastalıkları Uzmanı
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.