Bir toplumun ayakta kalabilmesi için o toplumu ayakta tutan temel dinamiklere azami riayet edilmesi gerekmektedir. Bu kuralların içinde belki de en önemlisi, ahlaktır. Tavizin tavizi getireceği düşüncesinden hareketle ahlakın yozlaşması toplumun temeline adeta dinamit koymaktır. Günümüzde yaşanan olaylar çok yakın geçmişimizde ayıplanır, esefle karşılanırdı. Hızla gelişen teknoloji bir yönden teknik ve bilim noktasında mesafe almamızı sağlarken, diğer yandan ise onarılması güç tahribatlara yol açmaktadır.
Biz Türk Milleti olarak gelenek ve göreneklerimize bağlıyızdır. Ancak, özellikle son yıllarda gelenek ve göreneklerimizin ayarlayıcısı TV programları oldu maalesef. Ben, toplumumuzun kanayan yarası olan TV ekranlarındaki evlilik programlarını ele almak istiyorum. Elbette kadın erkek her bireyin hayatını birleştireceği bir eş adayı olması tabiidir. Ancak, bunun da yolları ve ahlak kuralları vardır. Bu kuralları ahlak sınırlarını aşarcasına çiğnemek topluma geri dönüşü olmayan yaralar açmaktadır.
Biz hanımlar olarak günümüzün bir kısım zamanını evde geçiriyoruz. Tabiatı ile bu sürenin bir kısmı TV karşısında geçiyor. Bizlerin aldığımız gerek maddi, gerekse manevi terbiye mucibince takip edeceğimiz programlar bellidir. Ancak, insanımızın birçoğu maalesef özellikle, gerek TV kanalı, gerek program yapımcısı, gerekse paralı ve parasız aktörlerce evlilik programları adı altında yapılan kepazelikleri seyretmektedir.
Evlilik amacı dışında tanımadığı kişi ve kişilerin karşısına çıkan ve çıkarılan insanlar adeta cahiliye döneminin köle pazarına benziyor.
Zira amaç mutlu bir yuva kurmak veya kurdurmak değil bu apaçık belli. Türk kadını adı altında sahneye çıkan insanlar en özellerini konuşmaktan kaçınmıyor. Ve ekran karşısındaki ergenlik çağına gelmemiş çocuklara kötü örnekler oluşturuyorlar.
Son olarak, TV'lerdeki dizi ve programların denetleyicisi konumunda olan RTÜK'ün görevini yapmadığı aşikârdır. Ben ahlaki hassasiyetlerimize dayanarak milletimizi uyarmak istiyorum. Bu gidişat hayra götürmez.
Biz Türk Milleti olarak gelenek ve göreneklerimize bağlıyızdır. Ancak, özellikle son yıllarda gelenek ve göreneklerimizin ayarlayıcısı TV programları oldu maalesef. Ben, toplumumuzun kanayan yarası olan TV ekranlarındaki evlilik programlarını ele almak istiyorum. Elbette kadın erkek her bireyin hayatını birleştireceği bir eş adayı olması tabiidir. Ancak, bunun da yolları ve ahlak kuralları vardır. Bu kuralları ahlak sınırlarını aşarcasına çiğnemek topluma geri dönüşü olmayan yaralar açmaktadır.
Biz hanımlar olarak günümüzün bir kısım zamanını evde geçiriyoruz. Tabiatı ile bu sürenin bir kısmı TV karşısında geçiyor. Bizlerin aldığımız gerek maddi, gerekse manevi terbiye mucibince takip edeceğimiz programlar bellidir. Ancak, insanımızın birçoğu maalesef özellikle, gerek TV kanalı, gerek program yapımcısı, gerekse paralı ve parasız aktörlerce evlilik programları adı altında yapılan kepazelikleri seyretmektedir.
Evlilik amacı dışında tanımadığı kişi ve kişilerin karşısına çıkan ve çıkarılan insanlar adeta cahiliye döneminin köle pazarına benziyor.
Zira amaç mutlu bir yuva kurmak veya kurdurmak değil bu apaçık belli. Türk kadını adı altında sahneye çıkan insanlar en özellerini konuşmaktan kaçınmıyor. Ve ekran karşısındaki ergenlik çağına gelmemiş çocuklara kötü örnekler oluşturuyorlar.
Son olarak, TV'lerdeki dizi ve programların denetleyicisi konumunda olan RTÜK'ün görevini yapmadığı aşikârdır. Ben ahlaki hassasiyetlerimize dayanarak milletimizi uyarmak istiyorum. Bu gidişat hayra götürmez.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasgül Talay / diğer yazıları
- Tıkıldık kaldık / 26.01.2021
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018
- Yüzleşme zamanı / 05.06.2020
- Ramazan-ı Şerif’in bereketi / 21.05.2020
- Gönül dünyası / 03.05.2020
- Yeni yıl ve beklentiler / 02.01.2020
- Emine Bulut / 27.08.2019
- Milli servetimiz ve ormanlarımız / 24.08.2019
- Bayram izlenimlerim / 19.06.2018
- Şekerim çıkıyor / 28.02.2018
- Dost-düşman kavramı / 15.02.2018