Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, yüksek kamu borçlarının, 'borçların sürdürülebilirliği kaygısını gündemde tuttuğunu' belirtirken; politikacıların ekonomik göstergelerden hareketle rehavete kapılmamasını istedi. Ankara'da toplanan Merkez Bankası Genel Kurulu'nda Banka Meclisi'nde görev süresi dolan Prof. Bilsay Kuruç ve Tuncay Altan'ın yerine Hazine tarafından önerilen Necati Şahin ve Mustafa İbrahim Turhan seçildi.
Serdengeçti, bankanın piyasada oluşan likidite fazlasını açık piyasa işlemleriyle piyasadan çekmesinin ve işçi döviz hesaplarına uygulanan faizlerin banka bilançosuna 1.5 katrilyon zarar olarak yansıdığını söyledi. Enflasyonla mücadele ortamında bankanın kar ya da zarar edebileceğini belirten Serdengeçti, "İdeal olan hem fiyat istikrarına ulaşılması, hem bankanın zarar etmemesi" dedi.
Cari dengeye bakış
Dalgalı kur sistemi uygulandığını anımsatan Serdengeçti, bu sistemin bir etkisinin de cari dengeye ilişkin bakış açısını değiştirmiş olması olduğunu kaydetti. Geçen yıl cari işlemler açığının 6.8 milyar dolar olduğunu kaydeden Serdengeçti, bu rakamların risk unsuru olarak tanımlanmasından önce, koşulların ve geçmiş dönemden farkının ortaya konulmasının önem taşıdığını söyledi. Serdengeçti, "Krizden sonraki dönemde yapılan bankacılık reformu sonrası finansal sistemdeki açık pozisyon miktarı oldukça azdır. Dalgalı kur sisteminde döviz kurları hem yukarı hem aşağı yönlü hareket edebilmekte ve dolayısıyla risk yönetimini gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, kısa vadeli ve spekülatif amaçlı sermaye girişleri teşvik edilmemektedir" dedi.
'Rehavete kapılmayın'
Serdengeçti, iki aylık enflasyonun, yüzde 12'lik yıl sonu hedefiyle tutarlı olduğunu belirtirken, enflasyonla mücadelede risklerin varlığına dikkat çekti. Programın başarısının politikacılarda rehavet riski oluşturduğu, geçmişte bunun örneklerinin yaşandığını kaydeden Serdengeçti, "Kamuoyunda buna ilişkin hassasiyet sürüyor" dedi. Kamu borç yükünün azalmakla birlikte hala yüksek olduğunu anlatan Serdengeçti, bunun borçların sürdürülebilirliği kaygısını gündemde tuttuğunu söyledi.
Serdengeçti, bankanın piyasada oluşan likidite fazlasını açık piyasa işlemleriyle piyasadan çekmesinin ve işçi döviz hesaplarına uygulanan faizlerin banka bilançosuna 1.5 katrilyon zarar olarak yansıdığını söyledi. Enflasyonla mücadele ortamında bankanın kar ya da zarar edebileceğini belirten Serdengeçti, "İdeal olan hem fiyat istikrarına ulaşılması, hem bankanın zarar etmemesi" dedi.
Cari dengeye bakış
Dalgalı kur sistemi uygulandığını anımsatan Serdengeçti, bu sistemin bir etkisinin de cari dengeye ilişkin bakış açısını değiştirmiş olması olduğunu kaydetti. Geçen yıl cari işlemler açığının 6.8 milyar dolar olduğunu kaydeden Serdengeçti, bu rakamların risk unsuru olarak tanımlanmasından önce, koşulların ve geçmiş dönemden farkının ortaya konulmasının önem taşıdığını söyledi. Serdengeçti, "Krizden sonraki dönemde yapılan bankacılık reformu sonrası finansal sistemdeki açık pozisyon miktarı oldukça azdır. Dalgalı kur sisteminde döviz kurları hem yukarı hem aşağı yönlü hareket edebilmekte ve dolayısıyla risk yönetimini gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, kısa vadeli ve spekülatif amaçlı sermaye girişleri teşvik edilmemektedir" dedi.
'Rehavete kapılmayın'
Serdengeçti, iki aylık enflasyonun, yüzde 12'lik yıl sonu hedefiyle tutarlı olduğunu belirtirken, enflasyonla mücadelede risklerin varlığına dikkat çekti. Programın başarısının politikacılarda rehavet riski oluşturduğu, geçmişte bunun örneklerinin yaşandığını kaydeden Serdengeçti, "Kamuoyunda buna ilişkin hassasiyet sürüyor" dedi. Kamu borç yükünün azalmakla birlikte hala yüksek olduğunu anlatan Serdengeçti, bunun borçların sürdürülebilirliği kaygısını gündemde tuttuğunu söyledi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.