Dünyada petrol fiyatlarında rekor düşüşler yaşanırken bizim ülkemizde ne akaryakıt fiyatları, ne doğalgaz fiyatları düşmüyor. Tam tersine zam geliyor. İstanbul'da toplu ulaşıma gelen son zamlar da bu türden bir şey işte!
Vatandaş derdini kime anlatsın? Kimi kime şikâyet etsin şaşırmış durumda. İtiraz etmeye kalksa alacağı cevap:
"İtiraz etme ödeyeceksin arkadaş" olacak.
Diyalog da muhtemelen şöyle devam edecek?
"Tamam, ama elektrik zammı da yeni gelmişti de onun için dediydim?"
"İtiraz etme onu da ödeyeceksin."
"Hani malum kış günü doğalgaz faturalarına yetişemiyoruz da birazcık sıkıştık sanki. Diyordum ki bu zamları geri alsanı?"
"İtiraz etme. Zammı geri almak diye bir şey yok. Doğalgazı da ödeyeceksin."
"Yok, efendim itiraz etmek ne haddimize. Bizi tamamen yanlış anladınız. Biz sadece diyorduk ki, hani yeni asgari ücret daha elimize geçmemişti. Biraz tadını çıkaraydık bari?"
"Çıkarma. Tadını falan çıkarma. Ne diyorsak onu yap. Ödeyeceksin, o kadar."
"Tabi ki ödeyeceğiz efendim, kızmayın. Hem niye ödemeyelim. Ama işte asgari ücret açlık sınırının altında malum, çocukların okul masrafları da üstüne binince? onun için dediydim."
"Onu da ödeyeceksin. Onlar senin çocukların değil mi! Ya kim ödeyecek. Nasıl çocukları dünyaya getirdiysen öylece bakacaksın. Devlet mi bakacak senin çocuklarına, sanki ben mi dedim sana 5 çocuk yap diye."
"Tamam, efendim onu da ödeyelim ama bu sefer boğazımızdan kesmek durumunda kalıyoruz, çocuklar küçük, anlamıyorlar işte? Geçenlerde ellerinizden öper 3 numara, ayakkabısını gösterdi, altı delinmiş ille de bana ayakkabı alın diye tutturdu. Ama sakın bunu şikayet gibi algılamayın lütfen, öyle gezsin kerata ne olacakmış sanki. Biz ekmeği çaya bandırarak yaşamaya devam ederiz. Çok şükür başımızdasınız ya 14 senedir, daha ne isteyelim."
"Hah şöyle hizaya gel. Bak biz olmazsak acınızdan ölürsünüz. Ülke kan gölüne döner ona göre haa!?"
"Haklısınız efendim. Yeter ki siz başımızda olun, istikrar devem etsin. Daha ne isteriz ki biz. Biz sadece diyorduk ki, bu zamların sebebini anlayamadık da.. Onu da bizim kafasızlığımıza verin çok özür dileriz."
"Bak vatandaş! Biz şu kadar yol yaptık, bu kadar AVM, bi o kadar da residence yaptık. Bunların hepsi Türkiye'nin zenginliğini gösteriyor. Öyle değil mi!"
"Haklısınız efendim."
"Sırf Türkiye'nin itibarını yükseltmek için Anakara'da 2250 odalı saray yaptık. Yurt dışından gelen heyetlerin dibi düştü! Bunlar bedava mı oluyor sanıyorsun?"
"Doğrudur efendim."
"Sonra o Saray'a 5 milyar lira masraf yaptık. Tanesi 1.000 liradan altın yaldızlı bardaklar aldık. Her ay 1 milyon lira elektrik faturası ödeniyor. Sırf aylık sabit gideri 21 milyon lira. Bu masraflar nasıl karşılanır sanıyorsun?"
"Eşeklik ettik, kusurumuza bakmayın efendim."
"Sonra biz, özelleştirmede çığır da açtık. Ne kadar devlete ait kurum varsa hepsini yabancılara sattık. Devleti büyük yükten kurtardık. Öyle değil mi?"
"Öyle efendim, öyle."
"Yabancılara madenlerimizi işletmeleri için izin de verdik. Hepsi Türkiye'mize üşüştüler. Eğer biz güçlü bir Türkiye olmasaydık üşüşürler miydi?"
"Üşüşmezlerdi efendim. Allah sizi başımızdan eksik etmesin."
"Senin aklın ermez vatandaş! Türkiye'yi yönetmek zor iştir. Biz öde diyorsak öde işte. İtiraz etme, o kadar."
"Peki efendim?"
Vatandaş derdini kime anlatsın? Kimi kime şikâyet etsin şaşırmış durumda. İtiraz etmeye kalksa alacağı cevap:
"İtiraz etme ödeyeceksin arkadaş" olacak.
Diyalog da muhtemelen şöyle devam edecek?
"Tamam, ama elektrik zammı da yeni gelmişti de onun için dediydim?"
"İtiraz etme onu da ödeyeceksin."
"Hani malum kış günü doğalgaz faturalarına yetişemiyoruz da birazcık sıkıştık sanki. Diyordum ki bu zamları geri alsanı?"
"İtiraz etme. Zammı geri almak diye bir şey yok. Doğalgazı da ödeyeceksin."
"Yok, efendim itiraz etmek ne haddimize. Bizi tamamen yanlış anladınız. Biz sadece diyorduk ki, hani yeni asgari ücret daha elimize geçmemişti. Biraz tadını çıkaraydık bari?"
"Çıkarma. Tadını falan çıkarma. Ne diyorsak onu yap. Ödeyeceksin, o kadar."
"Tabi ki ödeyeceğiz efendim, kızmayın. Hem niye ödemeyelim. Ama işte asgari ücret açlık sınırının altında malum, çocukların okul masrafları da üstüne binince? onun için dediydim."
"Onu da ödeyeceksin. Onlar senin çocukların değil mi! Ya kim ödeyecek. Nasıl çocukları dünyaya getirdiysen öylece bakacaksın. Devlet mi bakacak senin çocuklarına, sanki ben mi dedim sana 5 çocuk yap diye."
"Tamam, efendim onu da ödeyelim ama bu sefer boğazımızdan kesmek durumunda kalıyoruz, çocuklar küçük, anlamıyorlar işte? Geçenlerde ellerinizden öper 3 numara, ayakkabısını gösterdi, altı delinmiş ille de bana ayakkabı alın diye tutturdu. Ama sakın bunu şikayet gibi algılamayın lütfen, öyle gezsin kerata ne olacakmış sanki. Biz ekmeği çaya bandırarak yaşamaya devam ederiz. Çok şükür başımızdasınız ya 14 senedir, daha ne isteyelim."
"Hah şöyle hizaya gel. Bak biz olmazsak acınızdan ölürsünüz. Ülke kan gölüne döner ona göre haa!?"
"Haklısınız efendim. Yeter ki siz başımızda olun, istikrar devem etsin. Daha ne isteriz ki biz. Biz sadece diyorduk ki, bu zamların sebebini anlayamadık da.. Onu da bizim kafasızlığımıza verin çok özür dileriz."
"Bak vatandaş! Biz şu kadar yol yaptık, bu kadar AVM, bi o kadar da residence yaptık. Bunların hepsi Türkiye'nin zenginliğini gösteriyor. Öyle değil mi!"
"Haklısınız efendim."
"Sırf Türkiye'nin itibarını yükseltmek için Anakara'da 2250 odalı saray yaptık. Yurt dışından gelen heyetlerin dibi düştü! Bunlar bedava mı oluyor sanıyorsun?"
"Doğrudur efendim."
"Sonra o Saray'a 5 milyar lira masraf yaptık. Tanesi 1.000 liradan altın yaldızlı bardaklar aldık. Her ay 1 milyon lira elektrik faturası ödeniyor. Sırf aylık sabit gideri 21 milyon lira. Bu masraflar nasıl karşılanır sanıyorsun?"
"Eşeklik ettik, kusurumuza bakmayın efendim."
"Sonra biz, özelleştirmede çığır da açtık. Ne kadar devlete ait kurum varsa hepsini yabancılara sattık. Devleti büyük yükten kurtardık. Öyle değil mi?"
"Öyle efendim, öyle."
"Yabancılara madenlerimizi işletmeleri için izin de verdik. Hepsi Türkiye'mize üşüştüler. Eğer biz güçlü bir Türkiye olmasaydık üşüşürler miydi?"
"Üşüşmezlerdi efendim. Allah sizi başımızdan eksik etmesin."
"Senin aklın ermez vatandaş! Türkiye'yi yönetmek zor iştir. Biz öde diyorsak öde işte. İtiraz etme, o kadar."
"Peki efendim?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022