Sendikalar neden Taksim’de inat ediyor?
Bazı sendikalar ve partiler Taksim çağrısında bulundu ama 1 Mayıs’ta bu yıl da Taksim Meydanı’na izin verilmedi. Peki, sendikalar neden 1 Mayıs için Taksim’de ısrar ediyor.
01.05.2024 14:00:00
Ahmet Şimşek
Ahmet Şimşek





Tüm dünyada 1 Mayıs'ta kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı, 2008 yılında Türkiye'de "Emek ve Dayanışma Günü" ilan edildi, 2009'da ise resmi bayram takvimine eklendi.
Türkiye'de cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kutlanan 1 Mayıs, 1976 yılında DİSK'in çağrısı ile ilk kez Taksim Meydanı'nda kitlesel olarak kutlandı.
1977'deki 1 Mayıs ise 34 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzden fazla işçinin yaralandığı karanlık bir saldırı ile tarihe 'Kanlı 1 Mayıs' olarak geçti.
12 Eylül rejimi ise 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasını yasakladı.
2007 yılında işçiler yasağı fiilen delerek Taksim Meydanı'na çıktı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı.
Aç-kapa Taksim
2007'den 2010'a kadar her 1 Mayıs, işçilerin Taksim Meydanı'na çıkma mücadelesi ve yaşanan çatışmalarla geçti.
2010 yılında AK Parti iktidarı Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs kutlamalarına açtı. Takip eden iki yılda da Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamaları olaysız şekilde gerçekleşti.
Ancak 2013'e gelindiğinde AK Parti iktidarı bu kez Taksim'i 'güvenlik' gerekçesi ile bir kez daha 1 Mayıs kutlamalarına yasakladı.
O günden bu güne her 1 Mayıs, sendikalar ve bazı siyasi partilerin Taksim Meydanı'na çıkma girişimi ve karşılığında gözaltılarla deam ediyor.
Bu yıl da başta DİSK ve KESK olmak üzere bazı konfederasyonların yanı sıra, TMMOB, İstanbul Tabip Odası, Diş Hekimleri Birliği gibi meslek odaları ile CHP başta olmak üzere çeşitli siyasi partiler Taksim çağrısı yaptı.
Ancak önce İstanbul Valisi, ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve son olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Israrın nedeni ne?
1 Mayıs'ta sendikaların Taksim Meydanı konusundaki ısrarının, verilmek istenen mesajın önüne geçtiği ve işçilerin taleplerinin dile getirilmediği yönünde eleştiriler var.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu eleştirilere "Taksim ısrarı bir inat değil. Bir gerilim meselesi haline getirmeyi asla istemiyoruz. Ama ortada çok açık, çok akıl dışı bir durum var ve bunu da ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye'nin bu yasaktan kurtulması lazım." diye yanıt veriyor.
23 Nisan'da İstanbul Valisi'nin koltuğuna oturan küçük çocuğun bile 'Taksim'e izin verirdim' dediğini hatırlatan Çerkezoğlu, "O kadar doğal bir şey. Çocuk doğallığı ile baktığımız da bile bunu ortadan kaldırmak lazım" dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, mücadelelerinin bir emek ve ekmek mücadelesi olduğunun altını çizerek, "Bu 1 Mayıs bizim açımızdan yeni bir mücadelenin yükseleceği döneminin bir başlangıcı olacak" diye konuştu.
Tüm dünyada 1 Mayıs kutlamalarının sembolik meydanlarda yapıldığını kaydeden Çerkezoğlu, Taksim Meydanı'nında bu anlamda İstanbul'un bir hafıza mekanı olduğun altını çizerek, Anayasa Mahkemesi'nin de geçtiğimiz yıl verdiği kararla bunu tescil ettiğini ve Taksim'de 1 Mayıs kutlamasına izin verilmemesinin de bir anayasa ihlali anlamına geldiğini ifade etti.
Türkiye'de cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kutlanan 1 Mayıs, 1976 yılında DİSK'in çağrısı ile ilk kez Taksim Meydanı'nda kitlesel olarak kutlandı.
1977'deki 1 Mayıs ise 34 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzden fazla işçinin yaralandığı karanlık bir saldırı ile tarihe 'Kanlı 1 Mayıs' olarak geçti.
12 Eylül rejimi ise 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasını yasakladı.
2007 yılında işçiler yasağı fiilen delerek Taksim Meydanı'na çıktı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı.
Aç-kapa Taksim
2007'den 2010'a kadar her 1 Mayıs, işçilerin Taksim Meydanı'na çıkma mücadelesi ve yaşanan çatışmalarla geçti.
2010 yılında AK Parti iktidarı Taksim Meydanı'nı 1 Mayıs kutlamalarına açtı. Takip eden iki yılda da Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamaları olaysız şekilde gerçekleşti.
Ancak 2013'e gelindiğinde AK Parti iktidarı bu kez Taksim'i 'güvenlik' gerekçesi ile bir kez daha 1 Mayıs kutlamalarına yasakladı.
O günden bu güne her 1 Mayıs, sendikalar ve bazı siyasi partilerin Taksim Meydanı'na çıkma girişimi ve karşılığında gözaltılarla deam ediyor.
Bu yıl da başta DİSK ve KESK olmak üzere bazı konfederasyonların yanı sıra, TMMOB, İstanbul Tabip Odası, Diş Hekimleri Birliği gibi meslek odaları ile CHP başta olmak üzere çeşitli siyasi partiler Taksim çağrısı yaptı.
Ancak önce İstanbul Valisi, ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve son olarak da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs kutlamalarına izin verilmeyeceğini açıkladı.
Israrın nedeni ne?
1 Mayıs'ta sendikaların Taksim Meydanı konusundaki ısrarının, verilmek istenen mesajın önüne geçtiği ve işçilerin taleplerinin dile getirilmediği yönünde eleştiriler var.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu eleştirilere "Taksim ısrarı bir inat değil. Bir gerilim meselesi haline getirmeyi asla istemiyoruz. Ama ortada çok açık, çok akıl dışı bir durum var ve bunu da ortadan kaldırmamız lazım. Türkiye'nin bu yasaktan kurtulması lazım." diye yanıt veriyor.
23 Nisan'da İstanbul Valisi'nin koltuğuna oturan küçük çocuğun bile 'Taksim'e izin verirdim' dediğini hatırlatan Çerkezoğlu, "O kadar doğal bir şey. Çocuk doğallığı ile baktığımız da bile bunu ortadan kaldırmak lazım" dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, mücadelelerinin bir emek ve ekmek mücadelesi olduğunun altını çizerek, "Bu 1 Mayıs bizim açımızdan yeni bir mücadelenin yükseleceği döneminin bir başlangıcı olacak" diye konuştu.
Tüm dünyada 1 Mayıs kutlamalarının sembolik meydanlarda yapıldığını kaydeden Çerkezoğlu, Taksim Meydanı'nında bu anlamda İstanbul'un bir hafıza mekanı olduğun altını çizerek, Anayasa Mahkemesi'nin de geçtiğimiz yıl verdiği kararla bunu tescil ettiğini ve Taksim'de 1 Mayıs kutlamasına izin verilmemesinin de bir anayasa ihlali anlamına geldiğini ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.