Henüz 17 yaşında idim O'nu tanıdığımda, ne kadar çabuk geçti O'nunla bir ömür…
Ne kadar dolu dolu geçti bir ömür…
O'nun hayatında nelere şahitlik etmedik ki…
İnsan çok büyük bir varlık imiş, Haydar Hoca bunun ispatı idi.
Bir insan bir ömre bu kadar çok işi nasıl sığdırır?
O yaparken biz yanında idik seyrettik, âmâ halen aklımız almıyor.
Ekonomide putları yıktı, tarihi değiştirdi ve milyarca insanı kapısına getirdi.
Ehlibeyt 'in üzerindeki örtüyü kaldırdı, İslam'ı aslına ve emaneti sahibine taşıdı.
Bu milleti, Gazi Paşası ile buluşturdu. Atatürk onunla yeniden doğdu, gönlümüze, fikrimize, evimize, işimize ve hayatımıza hoş geldi.
O sadece bir fikir adamı değildi.
O bizim için her şeydi, yaşam kaynağımızdı, sevincimizdi ve neşemizdi.
O'nunla hayat çok güzeldi, mevsim hep yazdı üzerimize hiç soğuk değmedi, ne zaman üzerimize bir soğuk değecek olsa bize yorgan oldu, sığınak oldu.
Babalık yaptı, hem de ne babalık. Hem benim, hem babamın, hem eşimin hem de çocuklarımın babası idi.
Evliliğimde de O vardı, çocuklarımın doğumunda da O vardı, çocuklarımın yuvalarını da O kurdu ve aile yaptı bizi. Babamın, kayınpederimin ve kayınvalidemin ölümünde hep O'na yaslandım.
Sadece bizi fikir olarak yetiştirmedi, gönül olarak da bizi öyle bir rıhtıma taşıdı ki, insanlar bilseler ellerindeki serveti verir de onu bizden almak isterdi.
O'nunla öyle anlarımız oldu ki keşke o an zaman dursa hep o anı yaşasak derdik.
Hastaneye yatmadan önce son on gün yanında idim hiç gitmemi istemedi, 'gitme gitme' dedi.
Nereden bileyim ben giderken o gidecekti aramızdan.
Uçtu gitti, canımız bizden.
Uçtu gitti, İmam Ali'nin nefesi bizden.
Uçtu gitti, dostun sesi bizden.
Sanıyorlar ki bu ateş bizi yıkar.
Bu ateş bizde yanar, tam da ciğerimizin ortasında, doğrudur. Ama yandıkça da bizi onunla diri tutar, dipdiri tutar. Leyla Mecnun'a der ki; 'bak ben buradayım, geldim.'
Mecnun da der ki; 'sen Leyla isen ya bendeki Leyla nice ola.' Diyorlar ki O gitti.
Peki, bizde ki Haydar Hoca nice ola?
O sağımızda, solumuzda, önümüzde, arkamızda ve ruhumuzda…
Her konuda ölçüleri ortaya koydu, kendinden sonrası için tüm konularda tüm işaret taşlarını koydu, içimizde ve dışımızda olan herkesi herkese tanıttı.
Bize ne bıraktı ise neyi tavsiye ettiyse, neden sakındırdıysa, kimi öne çıkarıp kimi ikaz etti ise, kimi baş tacı etti, kimi sildi ise, kimi dost edinip kimle mücadele ettiyse, ne bir milim fazla ne bir milim eksik aynısını ama aynısını bu can bu bedende oldukça yapacağız.
Bu hareketi hiç kimse bir milim yolundan saptıramaz.
Hüseyin Baş Genel Başkanımızdır.
O'nu hep beraber oy birliği ile gönül rızası ile seçtik, inanarak seçtik, güvenerek seçtik.
Bu kumaş, bu boya onda olduğu için seçtik.
Hocam onu ayrı tutup, en kritik konuları onunla istişare ettiği için seçtik.
En sıkıntılı anlarında hep yanında olduğu için seçtik.
Tüm arkadaşların gönlünde taht kurduğu için seçtik.
Bazı ahmaklar kusur arıyorlar, unutmasınlar akıl yaşta değil baştadır.
Onun ilmi, tecrübesi ve basireti sülalenize yeter.
Bazı hainler de bizi birbirimize düşüreceğini sanıyorsa, çatlasalar da patlasalar da bilsinler ki; bu kalp 'Haydar Haydar' diye attıkça, bu dil de 'Hüseyin, Hüseyin' der durur.
Dost düşman bunu böyle bilsin.
Biz Genel başkanımız Hüseyin Baş ile birlikte O'nun emrinde ve yanında değerli Hocamın bize bıraktığı emaneti kâinatın tepesine taşıyacağız.
O fikirlerini dünyada iktidar etti.
Biz de bu ülkede iktidar edeceğiz.