Şekerin tadı kaçacak!
Döviz kurlarında ve faiz oranlarındaki artış, ülkemizde ithalata ve borca dayalı tarımsal üretimdeki maliyetleri artırınca, ayrıca buna kuraklığın neden olduğu rekolte kayıpları da eklenince, birçok gıda ürününde olduğu gibi şekere de zam konusu gündeme geldi. Şeker fabrikaları maliyet artışına paralel zam talep ederken, bu, zamlardan bunalmış olan vatandaşların ağızlarının tadını daha da kaçıracak
30.10.2021 16:53:00





MURAT ÇABAS / ANALİZ HABER
Ülkemiz, ekonominin her sahasında dolara ve ithalata bağımlı olmanın ağır bedelini ödüyor. Sürekli artan ve yeni rekorlar kıran döviz kurları, üretim maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla ürün fiyatlarının zamlanmasına neden oluyor. Maliyet artışlarının en fazla vurduğu sektör şüphesiz tarım sektörü. Temel gıda maddeleri vatandaşların olmazsa olmazı olduğu için tarım sektöründeki her maliyet artışı çoğunluğu dar gelirli olan vatandaşlarımıza ağır darbe vuruyor. Birçok temel gıda maddesine fahiş zamlar yapılırken, sırada şekerin olduğu belirtiliyor. Görünen o ki, vatandaşın ağzının tadı iyice kaçacak.
Şekerde üretim maliyetleri arttı
Girdi maliyetlerinin tavan yaptığı şeker için de bekletilen zam kapıya dayandı. Türk Şeker'in talepleri sınırlı oranda karşılaması da yakında zam yapılacağı beklentisini körüklüyor. Uzun bir süredir şeker fiyatlarına bir zam gelmemesinden dolayı kamu, özel ve kooperatif fabrikalarında şeker satışları neredeyse durduruldu. "Şeker satışı yok" denilmemesi için fabrikalar göstermelik satışlar yapıyor. Şeker fabrikalarının mevcut 3.93 TL olan şeker satış fiyatı ile üretim yapmalarının mümkün olmadığı belirtilirken, şekerin fabrika satış fiyatının en az 5 liraya çıkarılması talep ediliyor. Son 3 yılda sadece yüzde 26 zam yapıldığını bildiren sektör yetkilileri, "Pancar alım fiyatlarına yüzde 25 artış yapıldı ancak şekere artış yapılmadı" diyor. Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pancar alım fiyatını 420 lira olarak açıklamasına karşın Şeker Fabrikaları'nın bir açıklama yapmadığını vurguladı. Akay, "Yaptığımız hesaplamaya göre, şekere yüzde 52 zam yapılırsa fabrikalar başa baş noktada faaliyetlerini sürdürür" dedi.
Şeker pancarı üretimi yüzde 8 azaldı
Kuraklığın da şeker pancarı üretimini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Elazığ Şeker Fabrikası, 2021-2022 sezonunu pancar alımlarına başladı. Fabrikaya getirilen şeker pancarı miktarı son 15 yıl içerisinde sürekli artarken, bu sene kuraklıktan dolayı yüzde 8 azaldı. Fabrikanın 310 bin ton olarak belirlediği kota, bu sene 250 bin tona kadar düştü. Geçen sene 16 polar pancarın tonu 336 lirayken bu yıl 420 liraya yükseldiğini belirten Elazığ Şeker Fabrikası Müdürü Mümtaz Çelik, "Bu yıl gerçekten kuraklık dünyayı ve ülkemizi etkilediği gibi şeker fabrikası olarak bizi de etkiledi. Çünkü biz 310 bin ton kota dağıttık. Normalde 270-280 bin ton pancar elde etmemiz gerekirken bu miktar 250 bin tona kadar düştü. Bu da kuraklığın bize yansıması oldu" diye konuştu.
Kişi başı şeker tüketimi 30.5 kg
Türkiye önemli bir şeker tüketicisi. Pancar şekerinin yüzde 80'i sanayi tarafından, yüzde 20'si de hane halkı tarafından tüketildiği belirtiliyor. Türkiye'nin toplam yıllık şeker ve tatlandırıcı tüketimi 3 milyon ton civarında. Bunun 2.7-2.9 milyon tonunu pancar şekeri, yaklaşık 200 bin tonunu da nişasta bazlı şeker oluşturuyor. Mısırdan elde edilen nişasta bazlı tatlandırıcılar doğrudan tüketilmemekle birlikte sektör tarafından şeker, unlu mamuller, geleneksel tatlılar, dondurma, helva, reçel, alkollü ve alkolsüz içeceklerin üretiminde bileşen olarak kullanılıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2018/19 piyasa döneminde kişi başı yıllık toplam şeker tüketimi 30,5 kilogram olduğu belirtiliyor.
Üretimde çok gerilerdeyiz
Türkiye, sahip olduğu iklim şartları ve verimli araziler açısından oldukça yüksek şeker pancarı üretme potansiyeline sahip; fakat ABD ve AB'ye bağımlı tarım politikaları sebebiyle oldukça gerilerdeyiz. 2020 yılı sektör raporuna göre, dünyanın toplam şeker üretimi 169 milyon 40 bin ton iken, Türkiye bu üretimden sadece yüzde 1.77'lik bir pay alabildi ve 12'inci sıraya yerleşebildi. Şeker üretiminde lider, 36.5 milyon tonla Brezilya; onu sırasıyla 31 milyon tonla Hindistan, 14 milyon tonla AB, 10.8 milyon tonla da Çin izliyor. Türkiye potansiyelini devreye koyarak sadece şeker ihracatından milyarlarca dolar kazanabilecekken, AB'nin dayattığı tahditlerle, ABD'nin dayattığı nişasta bazlı şeker ithalatıyla ve de Cumhuriyet tarihiyle özdeşleşmiş olan şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle bu potansiyelini devreye koyamadı. Tamamı 2018 yılı içinde olmak üzere, Alpullu, Bor, Kırşehir, Çorum, Turhal, Afyon, Elbistan, Muş, Erzurum, Erzincan şeker fabrikaları özelleştirilerek satıldı. Bu fabrikalarda Alpullu Şeker Fabrikası 26 Kasım 1926 tarihinde kurulan ilk şeker fabrikasıydı. Bu tür yanlış politikalar ülkemizi sadece şeker üretiminde geri bırakmadı, aynı zamanda birçok insanımızın işsiz kalmasına sebep oldu. 2011 yılında şeker pancarıyla geçimini sağlayan çiftçi sayımız 118 bin 33 kişi iken, 2020 yılına gelindiğinde 38 bin 238 kişiye kadar düştü.
Ülkemiz, ekonominin her sahasında dolara ve ithalata bağımlı olmanın ağır bedelini ödüyor. Sürekli artan ve yeni rekorlar kıran döviz kurları, üretim maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla ürün fiyatlarının zamlanmasına neden oluyor. Maliyet artışlarının en fazla vurduğu sektör şüphesiz tarım sektörü. Temel gıda maddeleri vatandaşların olmazsa olmazı olduğu için tarım sektöründeki her maliyet artışı çoğunluğu dar gelirli olan vatandaşlarımıza ağır darbe vuruyor. Birçok temel gıda maddesine fahiş zamlar yapılırken, sırada şekerin olduğu belirtiliyor. Görünen o ki, vatandaşın ağzının tadı iyice kaçacak.
Şekerde üretim maliyetleri arttı
Girdi maliyetlerinin tavan yaptığı şeker için de bekletilen zam kapıya dayandı. Türk Şeker'in talepleri sınırlı oranda karşılaması da yakında zam yapılacağı beklentisini körüklüyor. Uzun bir süredir şeker fiyatlarına bir zam gelmemesinden dolayı kamu, özel ve kooperatif fabrikalarında şeker satışları neredeyse durduruldu. "Şeker satışı yok" denilmemesi için fabrikalar göstermelik satışlar yapıyor. Şeker fabrikalarının mevcut 3.93 TL olan şeker satış fiyatı ile üretim yapmalarının mümkün olmadığı belirtilirken, şekerin fabrika satış fiyatının en az 5 liraya çıkarılması talep ediliyor. Son 3 yılda sadece yüzde 26 zam yapıldığını bildiren sektör yetkilileri, "Pancar alım fiyatlarına yüzde 25 artış yapıldı ancak şekere artış yapılmadı" diyor. Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pancar alım fiyatını 420 lira olarak açıklamasına karşın Şeker Fabrikaları'nın bir açıklama yapmadığını vurguladı. Akay, "Yaptığımız hesaplamaya göre, şekere yüzde 52 zam yapılırsa fabrikalar başa baş noktada faaliyetlerini sürdürür" dedi.
Şeker pancarı üretimi yüzde 8 azaldı
Kuraklığın da şeker pancarı üretimini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Elazığ Şeker Fabrikası, 2021-2022 sezonunu pancar alımlarına başladı. Fabrikaya getirilen şeker pancarı miktarı son 15 yıl içerisinde sürekli artarken, bu sene kuraklıktan dolayı yüzde 8 azaldı. Fabrikanın 310 bin ton olarak belirlediği kota, bu sene 250 bin tona kadar düştü. Geçen sene 16 polar pancarın tonu 336 lirayken bu yıl 420 liraya yükseldiğini belirten Elazığ Şeker Fabrikası Müdürü Mümtaz Çelik, "Bu yıl gerçekten kuraklık dünyayı ve ülkemizi etkilediği gibi şeker fabrikası olarak bizi de etkiledi. Çünkü biz 310 bin ton kota dağıttık. Normalde 270-280 bin ton pancar elde etmemiz gerekirken bu miktar 250 bin tona kadar düştü. Bu da kuraklığın bize yansıması oldu" diye konuştu.
Kişi başı şeker tüketimi 30.5 kg
Türkiye önemli bir şeker tüketicisi. Pancar şekerinin yüzde 80'i sanayi tarafından, yüzde 20'si de hane halkı tarafından tüketildiği belirtiliyor. Türkiye'nin toplam yıllık şeker ve tatlandırıcı tüketimi 3 milyon ton civarında. Bunun 2.7-2.9 milyon tonunu pancar şekeri, yaklaşık 200 bin tonunu da nişasta bazlı şeker oluşturuyor. Mısırdan elde edilen nişasta bazlı tatlandırıcılar doğrudan tüketilmemekle birlikte sektör tarafından şeker, unlu mamuller, geleneksel tatlılar, dondurma, helva, reçel, alkollü ve alkolsüz içeceklerin üretiminde bileşen olarak kullanılıyor. TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2018/19 piyasa döneminde kişi başı yıllık toplam şeker tüketimi 30,5 kilogram olduğu belirtiliyor.
Üretimde çok gerilerdeyiz
Türkiye, sahip olduğu iklim şartları ve verimli araziler açısından oldukça yüksek şeker pancarı üretme potansiyeline sahip; fakat ABD ve AB'ye bağımlı tarım politikaları sebebiyle oldukça gerilerdeyiz. 2020 yılı sektör raporuna göre, dünyanın toplam şeker üretimi 169 milyon 40 bin ton iken, Türkiye bu üretimden sadece yüzde 1.77'lik bir pay alabildi ve 12'inci sıraya yerleşebildi. Şeker üretiminde lider, 36.5 milyon tonla Brezilya; onu sırasıyla 31 milyon tonla Hindistan, 14 milyon tonla AB, 10.8 milyon tonla da Çin izliyor. Türkiye potansiyelini devreye koyarak sadece şeker ihracatından milyarlarca dolar kazanabilecekken, AB'nin dayattığı tahditlerle, ABD'nin dayattığı nişasta bazlı şeker ithalatıyla ve de Cumhuriyet tarihiyle özdeşleşmiş olan şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle bu potansiyelini devreye koyamadı. Tamamı 2018 yılı içinde olmak üzere, Alpullu, Bor, Kırşehir, Çorum, Turhal, Afyon, Elbistan, Muş, Erzurum, Erzincan şeker fabrikaları özelleştirilerek satıldı. Bu fabrikalarda Alpullu Şeker Fabrikası 26 Kasım 1926 tarihinde kurulan ilk şeker fabrikasıydı. Bu tür yanlış politikalar ülkemizi sadece şeker üretiminde geri bırakmadı, aynı zamanda birçok insanımızın işsiz kalmasına sebep oldu. 2011 yılında şeker pancarıyla geçimini sağlayan çiftçi sayımız 118 bin 33 kişi iken, 2020 yılına gelindiğinde 38 bin 238 kişiye kadar düştü.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.