Çin'in Wuhan kentinde başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan coronavirüs, 1 yılını doldurmak üzere olmasına rağmen tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de 1. gündem maddesi olma özelliğini hala koruyor.
Ülkemizde binlerce insanımızı kaybettik bu hastalık yüzünden, alınan önlemler birçok kesimde yetersiz görülse de hükümetimiz süreci çok iyi yönettiği ısrarını sürdürüyor. Açıklanan rakamlar çok ürkütücü bir hal aldı, şu an vaka sayısında nüfus sayısına orantıladığımızda Dünya'da 1.sırada yer alıyoruz, o yüzden çok ciddi bir şekilde önlem almamız ve dikkat etmemiz gerekiyor.
Hükümet yeni tedbirleri açıklasa da bir çok otoriteye göre çok yetersiz ve komik geliyor bu tedbirler çünkü hafta sonu sokağa çıkması yasak olan bir işçi, memur, velhasıl bir çok vatandaşımız pazartesi sabah sosyal mesafenin eksilere indiği toplu taşıma araçlarında, servislerde işlerine gitmek zorundalar ve yine çalıştıkları ortamlarda dipdibe çalışmak zorundalar.
Kafeye gidip çay içemeyen vatandaşlar avm'lerde istedikleri gibi gezip alışverişlerini yapabilecek. Çalışan işçiler paydos edip evlerine gittiklerinde bi daha dışarı çıkamayacaklar çünkü yasak. Yani beni bu kısıtlamalardan anladığım; vatandaşların çalıştıkları saatlerde virüs paydos ediyor, milletin paydos ettiği saatlerde virüs işbaşı yapıyor ve bu tedbirler buna göre planlanmış. Aklıma başka birey gelmiyor.
Bir başka konuda devlete vergi, sgk borcu olan vatandaşlarımıza yeniden yapılandırma yasası çıkarıldı. Amacı şudur bu yasanın ekonomik krizden ve pandemiden ötürü iş yapamayıp para kazanamayan esnafımız sanayicimiz o süreçte ödeyemediği borçlarını faizleri asgariye indirilip taksitlendirerek ödemeleri.
İyi de arkadaş sen bunu yaptın güzel ama bunun da ilk taksiti ocak ayında başlıyor. Ne ekonomik kriz düzeldi ne de pandemi bitti. Bu insanlar hala iş yapamıyor ve para kazanamıyor, ekranlardan pandemi sürecinde vatandaşlarımıza yardım ettik diye verdiğiniz kredilerinde taksitleri başladı kim nasıl ödeyecek bilen varsa beri gelsin.
Uzun lafın kısası kapital sistemin çöktüğü bu dönemde, çözüm adresi olan Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmediğimiz sürece bu tür trajikomik olaylardan kurtulamayız. Hiç vakit kaybetmeden çözümün adresi olan MEM'i devreye alıp, halkımızı kalması gereken süre ne ise o sürece tam karantinada bekletmek ve onların tüm ihtiyaçlarını devlet olarak karşılamak, esnafımızı, sanayicimizi rahat ettirecek tüm imkanları sosyal devlet projeleri ile desteklemekten başka hiç bir çaremiz yok.
BTP ve onun Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş Bey'den başka hiç bir çözüm yok. Aksi taktirde her gün vaka ve ölüm haberleri artarak devam edecek, yani bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin şarkısını söylemeye devam edeceğiz.
- ‘Artık yeni şeyler söylemek lazım’ / 30.11.2020
- Ahdım olsun / 21.04.2020
- Nereden nereye / 29.03.2020
- El yaman çıktı! / 16.03.2015