Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın iddianamesinin hem siyasi, hem de ekonomik yankıları oldu. Dolar kurunu bile etkiledi. Daha önce savcılık yapmış bir dostuma "Bir savcı bu kadar güçlü müdür? Kimseye sormadan böyle bir iddianame hazırlayıp yollayabilir mi?" diye sordum. Aldığım yanıt ilginçti: "Güçlüdür, hazırlayabilir ama Türkiye'de böyle olmaz, olmamıştır" dedi ve anlattı: "Sıradan davalarda savcı çok rahat hareket eder ama bu kadar önemli bir davada ve bu kadar iddialı bir iddianamede savcı bunu tek başına yapamaz." Peki nasıl olur? "Savcı bu iddianameyi hazırlar. Mutlaka ve mutlaka bir üst makama yani Cumhuriyet Başsavcısı'na götürüp gösterir. Onun görüşünü alır." Yani Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya bunu Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan'a göstermiş midir? "Mutlaka göstermiştir. Ben göstermeme ihtimalini binde birin altında görüyorum." Kemal Kaçan, böylesine çelişkilerle dolu bir iddianameyi gördüyse niye ses çıkarmadı o zaman? "Bilemem. Ama bir adım daha ileri gideyim. Bu iddianamenin bu kadar yankı uyandıracağını Başsavcı'nın kestirememesi mümkün değil." Kestirdiyse neden sesini çıkarmadı? "Bu olay öyle midir bilemem ama genelde bu kadar önemli bir davada Başsavcı Adalet Bakanı ile 'işaretleşir'. Adalet Bakanı'na görüş sorar demiyorum ama işaretleşir. En azından müsteşarla işaretleşir. Bence burada da bir işaretleşme olmuş olabilir." Yani siyaset, iddianameden haberdardı? "Ben öyle bir şey demedim." Şimdi hukuk adamı kimliği daha önde olan eski savcının söyledikleri bunlar.Siz de duyun istedim.
Fatih Altaylı / Sabah
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.