21. Asır? Medeniyet asrı, mutluluk, barış, sevgi... asrı! Külliyen yalan. Bitmiş hayatlar, parçalanmış ruhlar ve serseri duygular? Şu zamanın ahirinde neler gördü gözler, neler işitti kulaklar? Kapitalizm, liberalizm veya farklı bir deyişle, Yahudizm. Allah'ı (hâşâ) fakir, eli kolu bağlı ve beklenen kötü sonun (ölüm/kıyamet) zuhur edeceği inancı insanları daha da barbar kıldı. Zira kaynakların sınırlı olduğu inancı, onları kontrol edecek belli bir zihniyetin imkânlarına kullanımını doğurması gerektirdi ve öyle de oldu. Aç gözlülüğün sınırı yok. Hele de insan inanmamış, nefsini ilahlaştırmış olunca kendisinden başka insanların ne değeri olabilir ki? Tüm kâinatı kendi malı gibi gören bu zihniyet, insanları kendisine köle, can güvenliği denen şeyi ise tamamen gözardı ediyor. Lakin yaşamak için öldürmek şart! Her şey bu kadar basit, her şey bu kadar adi/ucuz. Kim demiş, kölelik kalktı? Şimdi modern kölelik var. Eskiden 40-50 insanı nahak yere çalıştırmanın adına kölelik derlermiş. Şimdi topyekün milletler, devletler hatta insanlık çok küçük bir azınlığın hizmetine girmiş durumda. Yüce dinimiz İslam'ın nehyettiklerinin baş tacı edilmesi ise kaçınılmaz sonun başlangıcı. Faiz belası başlı başına bir handikap. Borç al, daha çok al, daha daha çok al ama mutlaka al! Paran yok mu? Fark etmez kredi kartın olsun yeter. "Ödemesi en kolay kredi bizde kampanyalarının" biri bitiyor, diğeri başlıyor. İnsanların en büyük zaafı ihtirasları. AL! AL! AL! AL! Sanki, birileri bizi hipnoz ediyor. Sıradan bir internet sitesini ziyaret ediyorum. Karşıma bir ilan takıldı: "Satılık Organ!" Açıklama kısmında ise, "kredi kartı borcumdan dolayı organımı satıyorum" ifadesi yer alıyor. Hangi organını sattığı önemli değil, muhakkak ilgilisi olacaktır bu ilanın. Sizce de kahredici bir durum değil mi bu? Birilerinin buna dur(!) demesi gerekmez mi? İnsanlığımızdan bu kadar mı uzaklaştık? Bu çağdakilerle çağdaş(!) olacağıma, bunları yaşayacağıma, M.Ö. bir zamanda yaşasaydım diyesi geliyor insanın. Ama umutsuz olmaz, ümitsiz yaşamak müslümana ters. Elbette ki, ümitvarız bu durumların değişeceği için. Dünya madem ki, yanlış ekonomi modelleri ile bu vaziyete geldi, doğru bir modelle bu vaziyetten çıkar. Ama yazımın başında dediğim gibi, Allah'ı (hâşâ) fakir gören zihniyet değil, Allah'ı adili mutlak olan zihniyetin dünyada yaşatılıyor olması gerekir. Allah hiçbir yarattığını rızıksız bırakmaz. Biz buna inanıyoruz. Bu düsturla hareket gücünü kazanan bir model de var: "Milli Ekonomi Modeli" ve bu modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş. Bu modelde kısaca fakirlik tarihe karışıyor. Faiz batağından tüm insanlık kurtarılıyor.Peki bizlere düşen vazife ne? Müreffeh toplumlar, inancını kaybetmemiş toplumlardır. Düşenin elinden tutan toplumlardır. Paylaşan toplumlardır. İnsana zenginlik olarak kanaat yeter. Müreffeh toplum olmak istiyorsak, Prof. Dr. Haydar Baş'ı iyi anlamalı, dediklerine kulak vermeliyiz. O'na, Milli Ekonomi Modeli'ni -ki Yahudi zihniyetine ait olmayan tek model uygulaması için fırsat vermeliyiz. Bu fırsatta şüphesiz ki, bu modeli programına alan tek parti olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar etmektir. Var mısınız satılık hayatları kurtarmaya? Var mısınız?
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012