Mübarek üç ayların ikincisi olan Şaban ayına eriştik.
Şaban ayı da Receb ayı gibi yapılanların feyiz ve bereket vesilesi olduğu, rahmetin sağanak sağanak müminlere eriştiği kutlu bir dönem, günahların affına vesile tövbelerin kabul edildiği gecelerle dolu bir mevsim…
Üç ayların fazileti ile ilgili olarak Enes b. Malik’den gelen bir rivayet şöyledir:
“Diğer aylara göre, Receb ayının fazileti, sair kelama göre Kur’an’ın fazileti gibidir.
Sair aylara göre, Şaban ayının fazileti, sair halka nazaran benim faziletim gibidir.
Diğer aylara göre Ramazanın fazileti, Yüce Allah’ın halkına üstünlüğü gibidir.”
Hz. Peygamber (sav), Ebu Hureyre’den gelen bir Hadiste şöyle buyurmuştur:
“Şaban benim ayımdır. Receb Allah’ın ayıdır. Ramazan ümmetimin ayıdır.
Şaban günahları siler, Ramazan ise oruç tutanları temizler.”
Şaban ayının faziletleri ile ilgili başka bir Hadis-i Şerifte de Resulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: “Şaban ayı Receb ayı ile Ramazan ayı arasındadır. Çoğu kimseler onu unuturlar. Halbuki ameller Alemlerin Rabbi Allah’a o ayda arz edilir.”
İdrak ettiğimiz bu mübarek ay için de oruç tutmak çok sevaptır. Hz. Peygamber (sav) diğer aylardan daha fazla bu ayda oruç tuttuğuna dikkat çeken Hz. Aişe’ye cevabı: “Ya Aişe! Bu öyle bir aydır ki, ölüm meleğine gelecek sene içinde ölecek kimselerin isimleri bu ayda yazılıp verilir. İstiyorum ki, ismim ölüm meleğine verilecek ise ancak oruçlu olduğum halde verilsin” şeklindedir.
Resulullah (sav), “Bir kimse Şaban ayının son pazartesi gününü oruçlu geçirirse, günahları bağışlanır” müjdesini vermiştir.
Peygamber Efendimiz (sav), Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’a şöyle bir öğüt buyurmuştur:
Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil! Şöyle ki:
İhtiyarlığından evvel gençliğinin,
Hastalıktan evvel sağlığının,
Fakirlikten evvel zenginliğinin,
Meşguliyetten evvel boş zamanının,
Ölmeden evvel hayatının kıymetini bil.”
Dünyaya geliş gayemiz Cenab-ı Hakk’a kulluk ve Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya (sav) ümmet olmaktır.
Affa, dua ile temennilerin Allaha ulaşmasına, yakarışa, vuslata vesile olan Cenab-ı Hakk’ın diğerlerinden ayırt ettiği, işaret ettiği günler ve gecelerden geçiyoruz.
Toplum olarak ibadeti, duayı, el açıp Allah’tan dilemeyi, gece dökülen gözyaşını unuttuk.
Cenab-ı Hakk tekrar yitirdiklerimizi kazanmamızı nasip etsin.
Allah, ömrünün ne kadar süreceğini bilmeyen biz aciz kullarına, ikinci bir şansımız da olmayacağına göre, rızası istikametinde yaşayıp can teslim etmeyi lütfetsin.
Üç aylar ve bu aylarda gizli kandil geceleri bu rızanın kazanılmasına en büyük vesilelerdir.
Şaban ayı da Receb ayı gibi yapılanların feyiz ve bereket vesilesi olduğu, rahmetin sağanak sağanak müminlere eriştiği kutlu bir dönem, günahların affına vesile tövbelerin kabul edildiği gecelerle dolu bir mevsim…
Üç ayların fazileti ile ilgili olarak Enes b. Malik’den gelen bir rivayet şöyledir:
“Diğer aylara göre, Receb ayının fazileti, sair kelama göre Kur’an’ın fazileti gibidir.
Sair aylara göre, Şaban ayının fazileti, sair halka nazaran benim faziletim gibidir.
Diğer aylara göre Ramazanın fazileti, Yüce Allah’ın halkına üstünlüğü gibidir.”
Hz. Peygamber (sav), Ebu Hureyre’den gelen bir Hadiste şöyle buyurmuştur:
“Şaban benim ayımdır. Receb Allah’ın ayıdır. Ramazan ümmetimin ayıdır.
Şaban günahları siler, Ramazan ise oruç tutanları temizler.”
Şaban ayının faziletleri ile ilgili başka bir Hadis-i Şerifte de Resulullah (sav) şöyle buyurmaktadır: “Şaban ayı Receb ayı ile Ramazan ayı arasındadır. Çoğu kimseler onu unuturlar. Halbuki ameller Alemlerin Rabbi Allah’a o ayda arz edilir.”
İdrak ettiğimiz bu mübarek ay için de oruç tutmak çok sevaptır. Hz. Peygamber (sav) diğer aylardan daha fazla bu ayda oruç tuttuğuna dikkat çeken Hz. Aişe’ye cevabı: “Ya Aişe! Bu öyle bir aydır ki, ölüm meleğine gelecek sene içinde ölecek kimselerin isimleri bu ayda yazılıp verilir. İstiyorum ki, ismim ölüm meleğine verilecek ise ancak oruçlu olduğum halde verilsin” şeklindedir.
Resulullah (sav), “Bir kimse Şaban ayının son pazartesi gününü oruçlu geçirirse, günahları bağışlanır” müjdesini vermiştir.
Peygamber Efendimiz (sav), Hz. Ömer’in oğlu Abdullah’a şöyle bir öğüt buyurmuştur:
Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil! Şöyle ki:
İhtiyarlığından evvel gençliğinin,
Hastalıktan evvel sağlığının,
Fakirlikten evvel zenginliğinin,
Meşguliyetten evvel boş zamanının,
Ölmeden evvel hayatının kıymetini bil.”
Dünyaya geliş gayemiz Cenab-ı Hakk’a kulluk ve Peygamberimiz Muhammed Mustafa’ya (sav) ümmet olmaktır.
Affa, dua ile temennilerin Allaha ulaşmasına, yakarışa, vuslata vesile olan Cenab-ı Hakk’ın diğerlerinden ayırt ettiği, işaret ettiği günler ve gecelerden geçiyoruz.
Toplum olarak ibadeti, duayı, el açıp Allah’tan dilemeyi, gece dökülen gözyaşını unuttuk.
Cenab-ı Hakk tekrar yitirdiklerimizi kazanmamızı nasip etsin.
Allah, ömrünün ne kadar süreceğini bilmeyen biz aciz kullarına, ikinci bir şansımız da olmayacağına göre, rızası istikametinde yaşayıp can teslim etmeyi lütfetsin.
Üç aylar ve bu aylarda gizli kandil geceleri bu rızanın kazanılmasına en büyük vesilelerdir.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018