Vladimir Putin, Riyad ve Abu Dabi'ye yaptığı kısa ziyarette Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed ile görüşmelerde bulundu. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yle de sık sık görüşen Putin, acaba Rusya'nın bölgede yeni bir rol oynaması veya mevcut rolünü genişletmesi niyetinde midir?
Rusya her dönem Orta Doğu'daki meselelere ya doğrudan dâhil olmuş ya da dışardan destek vererek Batı karşıtı tavır sergilemiştir. Yalnızca Akdeniz'de değil, Hint Okyanusu'nun sıcak sularında da var olmak, Rusya'nın yüzyıllardır en önemli hedefidir.
Ayrıca bölgedeki enerji kaynakları ve ticari karayolları ile ilgili konular Rusya açısından oldukça önemli olduğu için Rusya'nın bu tarafa yakınlaşmaya çalıştığı aşikârdır. Batıyla ilişkilerini sürdürebilmekle beraber, bu iki eksen arasındaki tehlikeli oyunun incelikler gerektirdiği ve Putin'in de bu alanda oldukça mahir olduğu bilinen bir gerçek.
Rusya'nın bölgedeki rolü, ABD'nin ve bölgedeki İsrail gibi müttefiklerinin, Beşar Esad hükümetini devirmek ve Suriye'yi bölmek için IŞİD ve diğer tekfirci örgütleri Suriye'ye bela ettiği 2015 yılına kadar uzanıyor.
Rusya'nın müdahalesi sonucu Tartus limanındaki deniz üssünün yanı sıra Lazkiye limanının güneyinde Hmeymim hava üssü kuruldu ve Suriye ordusuna güvenli bir hava sahası sağlandı.
Rusya'nın Suriye'deki askeri varlığı Moskova ile Tel Aviv arasındaki ilişkileri her ne kadar kısıtlasa da, Rusya, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava ve füze saldırılarını kınamadı.
Bunun yanı sıra Rusya, İsrail ordusuna direnen Hamas'ı resmi olarak tanıyor ve Filistin devletinin kurulmasını destekliyor. Aslında Moskova'nın Basra Körfezi'nden Doğu Akdeniz'e kadar, Suriye konusunda olduğu gibi Filistin meselesiyle ilgili tavrı da büyük ölçüde Batı karşıtlığıyla şekillenmiştir.
Ayrıca Hamas'ın gösterdiği direnişin yalnızca bölgesel değil, Rusya'nın lehine uluslararası düzeyde de geniş bir etkisi olmuştur. ABD'nin başını çektiği Batı sisteminin İsrail'in yaptığı katliama destek vermesi, Ukrayna'daki savaşı etkileyerek Batı'nın Rusya üzerindeki baskısını azaltmıştır.
Rusya, Filistin direnişinin bu savaşta yenilgiye uğramasının, Batı hegemonyasına karşı direniş cephesini olumsuz etkileyeceğini, tek kutuplu sistemin devam edeceğini ve Rusya üzerindeki Batı baskısının artacağını çok iyi biliyor.
Kaliforniya'daki Reagan Ulusal Savunma Forumu'nda konuşan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in şu sözleri de bu görüşü doğruluyor: "Hamas'ın ya da Putin'in kazanmasına izin vermeyeceğiz. Düşmanlarımızın bizi bölmesine veya zayıflatmasına izin vermeyeceğiz. Bu nedenle İsrail'e desteğimizi artırırken Ukrayna'ya da odaklanmaya devam ediyoruz."
ABD Savunma Bakanı'nın bu sözleri, ABD'nin Gazze'deki savaş ile Ukrayna'daki savaş arasında bir bağlantısı olduğunu açıkça ortaya koyuyor ve bu da Rusya'yı direnişin yenilgisini önlemek için harekete geçmeye yöneltiyor.
Peki, Rusya Batıya rağmen Filistin direnişine nasıl destek verebilir?
İşte tam da bu sorunun cevabı, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın "Mescid-i Aksa Müslümanların başkenti ilan edilmelidir" formülünde gizlidir.
Bilindiği üzere Rusya, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın gözlemci üyelerinden biridir. Bu konum, sadece Müslüman devletler açısından değil, aynı zamanda bir İslam ülkesi olarak kabul edeceğimiz Rusya Federasyonu'nun sadece bugünü değil, geleceği için de oldukça önemlidir. Çünkü Rusya, asırlardır kendi bünyesinde yüksek oranda Müslüman nüfus barındırmaktadır.
Günümüzde de Volga (İdil) Ural bölgesinde (Tataristan, Başkurdistan ve çevresinde) ve Kafkasya'da hatta Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova'da ve eski başkenti St. Petersburg'da bile azımsanmayacak derecede Müslüman nüfus yaşamaktadır.
Kafkasya'da yaşayan Müslüman toplulukları iki ana grup halinde değerlendirmek mümkündür. Bunların birincisi, Türk asıllı topluluklardır: Azerbaycan Türkleri, Nogaylar, Kumuklar, Karaçaylar, Balkarlar, Ahıska Türkleri, Stavropol Türkmenleri (Stavropol'ün doğu ve kuzeydoğu kesiminde) ve Tatarlar (özellikle Dağıstan, Stavropol ve Rostov'da). İkincisi ise; Avar, Dargin, Lezgin, Lak, Tabasaran, Rutul, Agul, Çeçen, İnguş, Çerkez, Adige, Acar vb. gibi Kafkas halklarıdır.
Birçok Müslüman ülkeden daha çok Müslüman nüfusa sahip olan Rusya Federasyonu, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın çağları aşan görüşlerinden yalnızca bir tanesi olan "Mescid-i Aksa'nın İslam'ın başkenti ilan edilmesi" formülüyle birlikte Filistin meselesinin tam ortasından meseleye dâhil olabilirdi.
- ‘Dikkat şeysidir’ algı operasyonları / 18.10.2024
- Yeni bir strateji / 09.10.2024
- ... gir cennetime / 30.09.2024
- Anglosakson ekseni / 26.09.2024
- Aselsan 2023… 2053… 2071 / 21.09.2024
- Imad 4 / 26.08.2024
- Time dergisine başlık: 'Rüzgara düğüm atmak' / 24.08.2024
- Fitiller ateşlendi / 23.08.2024
- Gençliğe Hitabe’den fırlamışçasına / 24.03.2024