Prof. Dr. Haydar Baş, "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" isimli eserinde reformizm hakkında şu tesbiti yapıyor.
"Oryantalistler, ilerlemenin, gelişmenin sebebinin reformla kendini yenileyen Hıristiyanlık, geriliğin ve sefaletin sebebini de reforma karşı direnen İslamiyet olarak lanse ettiler. Müslüman ülkelerin kimi sözde aydınları da bu oyuna geldiler ve Batı medeniyetine karşı duydukları hayranlıkla Batı'nın din anlayışını ithal etmeye giriştiler. Geri kalmışlıklarının çözüm yolunun İslam'ın Batı uygarlığına adapte edilmesinde olduğunu zannettiler.
Neticede kendi inaçlarını Batının değerlerine göre yeniden değerlendirmeye tabi tuttular. Zira onlara göre, sömürgeciliğin önündeki en büyük engel İslamiyet'ti. Ve bunun zaafa uğratılması şarttı.
Oryantalist Batılıların çalışmalarına can-ı gönülden destek olanlar arasında Hindistan'dan Ahmet Han'ı, Mısır'dan Cemalettin Afgani'yi, Pakistan'dan Razlurrahman'ı misal verebiliriz"
Ahmet Han isimli şahsı biraz yakından tanıyalım.
"Reformist düşüncelerini yaymak için gazete çıkaran, kolejler açan Ahmet Han'ın, oryantalistlerden devşirme görüşlerinin özü şu: Aklı esas olarak İslam'ı buna göre açıklamak.
Ahmet Han, 19. yy Avrupa akılcılığı ve tabiat felsefeciliğinin tesiriyle bu sonucu varmıştı.
Ona göre:
-Vahiy, tabii bir olaydır ve Peygamberin melek vasıtasıyla değil, kendi sahip olduğu istidatla ilahi kelamı duyması halidir.
-Kur'an en mükembel prensipleri ihtiva eder, ancak Kur'an'da zikredilen dünyevi hayatı düzenleyen kurallar, dinin bir bölümü değil, tarihseldir, beşeridir.
-Hadisler, Kur'an derecesinde sağlam değildir. Kaldı ki nakil olarak sağlam olsa da hadis âlimleri metin tenkidi yapmadıkları için, hadisler aklın süzgecinden geçirilmedikçe kabul edilemez. (İcmal Dergisi: Özel sayı Yıl 16 Sayı. 173 - Aralık 1998 İbrahim Berk)
Ahmet Han ve onun uzantıları, ülkemiz ve insanımız üzerine din adamları, eliyle oynanan oyunlara dikkat! İngiliz'in sadece ekonomik, siyasi sömürge faaliyetleri ile değil dini, sosyal ve kültürel olarak Hindistan ve diğer İslam ülkelerindeki misyoner faaliyetleri, tarihin sayfalarından günümüze yumuşak karın buldukça devam eden güçlü emperyalist güç, odak ve harekettir.
Reformcular, oryantalistler, Misyonerler, siyasi kültürel... oyunlar karşısında kendimize, evladımıza, milletimize sahip çıkma hususunda kenetlenmek zamanıdır.
Türk Milletinin; dini bilgisi, dini eğitimi, dini yaşantısına kast etmek isteyen Reformcuların Batı eksenli şirin sözlerine, pirim vermeyelim. Ayık olalım.
Kur'an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler, İcma ve Kıyas ile, tarihimize serpilen Sahabe-i Güzin Efendilerimizin yıldız yaşantılarına, âlimlerimizin, müctehitlerimiz, gönül dostları, alperenlerimize yaslanıp iz sürelim.
Türk Milletinin sevgi dolu İslam anlayışı gönüllerde bayrak bayrak dalgalanmaktadır.
"Oryantalistler, ilerlemenin, gelişmenin sebebinin reformla kendini yenileyen Hıristiyanlık, geriliğin ve sefaletin sebebini de reforma karşı direnen İslamiyet olarak lanse ettiler. Müslüman ülkelerin kimi sözde aydınları da bu oyuna geldiler ve Batı medeniyetine karşı duydukları hayranlıkla Batı'nın din anlayışını ithal etmeye giriştiler. Geri kalmışlıklarının çözüm yolunun İslam'ın Batı uygarlığına adapte edilmesinde olduğunu zannettiler.
Neticede kendi inaçlarını Batının değerlerine göre yeniden değerlendirmeye tabi tuttular. Zira onlara göre, sömürgeciliğin önündeki en büyük engel İslamiyet'ti. Ve bunun zaafa uğratılması şarttı.
Oryantalist Batılıların çalışmalarına can-ı gönülden destek olanlar arasında Hindistan'dan Ahmet Han'ı, Mısır'dan Cemalettin Afgani'yi, Pakistan'dan Razlurrahman'ı misal verebiliriz"
Ahmet Han isimli şahsı biraz yakından tanıyalım.
"Reformist düşüncelerini yaymak için gazete çıkaran, kolejler açan Ahmet Han'ın, oryantalistlerden devşirme görüşlerinin özü şu: Aklı esas olarak İslam'ı buna göre açıklamak.
Ahmet Han, 19. yy Avrupa akılcılığı ve tabiat felsefeciliğinin tesiriyle bu sonucu varmıştı.
Ona göre:
-Vahiy, tabii bir olaydır ve Peygamberin melek vasıtasıyla değil, kendi sahip olduğu istidatla ilahi kelamı duyması halidir.
-Kur'an en mükembel prensipleri ihtiva eder, ancak Kur'an'da zikredilen dünyevi hayatı düzenleyen kurallar, dinin bir bölümü değil, tarihseldir, beşeridir.
-Hadisler, Kur'an derecesinde sağlam değildir. Kaldı ki nakil olarak sağlam olsa da hadis âlimleri metin tenkidi yapmadıkları için, hadisler aklın süzgecinden geçirilmedikçe kabul edilemez. (İcmal Dergisi: Özel sayı Yıl 16 Sayı. 173 - Aralık 1998 İbrahim Berk)
Ahmet Han ve onun uzantıları, ülkemiz ve insanımız üzerine din adamları, eliyle oynanan oyunlara dikkat! İngiliz'in sadece ekonomik, siyasi sömürge faaliyetleri ile değil dini, sosyal ve kültürel olarak Hindistan ve diğer İslam ülkelerindeki misyoner faaliyetleri, tarihin sayfalarından günümüze yumuşak karın buldukça devam eden güçlü emperyalist güç, odak ve harekettir.
Reformcular, oryantalistler, Misyonerler, siyasi kültürel... oyunlar karşısında kendimize, evladımıza, milletimize sahip çıkma hususunda kenetlenmek zamanıdır.
Türk Milletinin; dini bilgisi, dini eğitimi, dini yaşantısına kast etmek isteyen Reformcuların Batı eksenli şirin sözlerine, pirim vermeyelim. Ayık olalım.
Kur'an-ı Kerim, Hadis-i Şerifler, İcma ve Kıyas ile, tarihimize serpilen Sahabe-i Güzin Efendilerimizin yıldız yaşantılarına, âlimlerimizin, müctehitlerimiz, gönül dostları, alperenlerimize yaslanıp iz sürelim.
Türk Milletinin sevgi dolu İslam anlayışı gönüllerde bayrak bayrak dalgalanmaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021