Türkiye birazcık başını kaldıracak olsa, birileri hemen gardını alıyor.
Yıllardır siyasi istikrarsızlık, ekonomik çürüme yüzünden yerlerde sürünen ülkemiz, tekbaşına iktidarla nisbeten bir istikrar, iktidara bağlanan umutlarla ekonomide iyimser bir beklentiye girerek ayakları üzerine doğrulmaya başlamıştı.
Ancak bu coğrafyaya dönük hedefleri olan ABD ve AB, Türkiye'yi kıskaca almak için adeta bir yarış halinde.
Avrupa Birliği, Kıbrıs ve AB üyeliği müzakereleri zemininde, ABD ise Irak'ı işgal ve Kürt kartı ile mengeneyi sıkıştırmaya çalışıyor.
Türkiye üzerinde bu iki gücün ortak kozu "IMF boyunduruğu".
Ancak her iki gücün de Türkiye'yi dizlerinin üzerine çökertebilmesi için "içerdeki istikrarın" bozulması gerekiyor.
Son günlerde bu hedeflerine dönük pusu kurduklarının işaretleri dışa vuruyor.
Önce ABD yönetiminin önemli beyni Wolfowitz Türk ordusunu hedef alan açıklamalar yaparak Türkiye'nin özür dilemesini istiyor.
Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini düzeltebilmesi için ödemesi gereken diyetleri sayıyor.
Türkiye'nin Suriye ve İran'a yakınlaşmaması, İsrail'in çıkarlarını gözetmesi, kukla Kürt devleti ile iyi geçinmesi ve Kuzey Irak'tan Türk askerini çekmesini istiyor.
Avrupa Birliği de benzer bir biçimde sivil-asker gerilimini kışkırtacak taleplerde bulunuyor.
AB, MGK'da asker ağırlığının kaldırılmasını ve Hıristiyanlık propagandasının önünün açılmasını istiyor.
Dikkat ederseniz her iki güç de Türkiye'den özellikle Türk ordusundan, kabul edemeyeceği taleplerde bulunuyor.
Niçin acaba? Bu sorunun cevabı gecikmeden geliyor.
Merkezi İngiltere'de bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü raporunda önümüzdeki yıllar içinde Türkiye'de askerin darbe yapabileceğinden söz ediyor.
Askerlerin hükümet üzerinde baskı kurmaya çalışacağını ileri sürerek hükümet, radikal bir adım atarsa, Batı'da ne kadar kabul edilemez görülürse görülsün ordu hükümeti devirebilir diyor.
15 sayfalık analiz bir yanda iktidara korku salarak, diğer yanda askere göz kırparak siyasi istikrarı dinamitlemeye çalışıyor. Bu tip pusulara dikkat.
Yıllardır siyasi istikrarsızlık, ekonomik çürüme yüzünden yerlerde sürünen ülkemiz, tekbaşına iktidarla nisbeten bir istikrar, iktidara bağlanan umutlarla ekonomide iyimser bir beklentiye girerek ayakları üzerine doğrulmaya başlamıştı.
Ancak bu coğrafyaya dönük hedefleri olan ABD ve AB, Türkiye'yi kıskaca almak için adeta bir yarış halinde.
Avrupa Birliği, Kıbrıs ve AB üyeliği müzakereleri zemininde, ABD ise Irak'ı işgal ve Kürt kartı ile mengeneyi sıkıştırmaya çalışıyor.
Türkiye üzerinde bu iki gücün ortak kozu "IMF boyunduruğu".
Ancak her iki gücün de Türkiye'yi dizlerinin üzerine çökertebilmesi için "içerdeki istikrarın" bozulması gerekiyor.
Son günlerde bu hedeflerine dönük pusu kurduklarının işaretleri dışa vuruyor.
Önce ABD yönetiminin önemli beyni Wolfowitz Türk ordusunu hedef alan açıklamalar yaparak Türkiye'nin özür dilemesini istiyor.
Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini düzeltebilmesi için ödemesi gereken diyetleri sayıyor.
Türkiye'nin Suriye ve İran'a yakınlaşmaması, İsrail'in çıkarlarını gözetmesi, kukla Kürt devleti ile iyi geçinmesi ve Kuzey Irak'tan Türk askerini çekmesini istiyor.
Avrupa Birliği de benzer bir biçimde sivil-asker gerilimini kışkırtacak taleplerde bulunuyor.
AB, MGK'da asker ağırlığının kaldırılmasını ve Hıristiyanlık propagandasının önünün açılmasını istiyor.
Dikkat ederseniz her iki güç de Türkiye'den özellikle Türk ordusundan, kabul edemeyeceği taleplerde bulunuyor.
Niçin acaba? Bu sorunun cevabı gecikmeden geliyor.
Merkezi İngiltere'de bulunan Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü raporunda önümüzdeki yıllar içinde Türkiye'de askerin darbe yapabileceğinden söz ediyor.
Askerlerin hükümet üzerinde baskı kurmaya çalışacağını ileri sürerek hükümet, radikal bir adım atarsa, Batı'da ne kadar kabul edilemez görülürse görülsün ordu hükümeti devirebilir diyor.
15 sayfalık analiz bir yanda iktidara korku salarak, diğer yanda askere göz kırparak siyasi istikrarı dinamitlemeye çalışıyor. Bu tip pusulara dikkat.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014